Tehlikeli gidiş

 

Küredeki tehlike: AÇLIK ! Her Gece 1 Milyar İnsan Karnı Aç Uyumak zorunda.

Kırk yıl sonra yani 2050 yılında dünya nüfusu neredeyse yüzde 50 artacak ve dünya nüfusu 9 milyar olacak, yapılan tahminler kronik açlık ve yetersiz beslenme sorununun mücadele edilmesi gereken en önemli sorun olduğunu gösteriyor. Bugün halen 6.8 milyar olan dünya nüfusu 40 yıl sonra 9 milyara ulaştığında, bugüne göre gıda güvenliğinin sağlanması çok daha çözülmesi zor bir konu olacak.. Çünkü Dünya Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)’nün verilerine göre halen dünya üzerindeki yaklaşık her 6 veya 7 kişiden biri açlıkla baş başa bulunuyor. Mevcut 1 milyardan fazla  açlığın pençesine düşmüş insanın sanıldığı kadar büyük çoğunluğu Afrika’da bulunmuyor. Bunların yüzde 64’ü Asya ve Pasifik, yüzde 27’si Afrika'da, yüzde 5’i Karayipler'de, yüzde 4’ü Yakın Doğu ve Kuzey Afrika'da bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde ise açlık çekenlerin oranı ise %1,5 düzeyindedir. Aslında açlık çok büyük oranda gelişmekte olan ülkelerin sorunu gibi görünse de küçük bir oranda da olsa gelişmiş ülkelerde de bu sorun yaşanıyor.

Tarım Stratejik Sektör: “Tarım topraklarını korumalıyız”

FAO tahminlerine göre artan nüfusun beslenebilmesi için mevcut tarımsal üretimin yüzde 70 oranında artırılması gerekiyor. Bu haliyle bile tarım sektörünün ve gıda üretiminin ne kadar önemli olduğu ve olmaya devam edeceği gerçeği ortaya çıkıyor. Ayrıca “Tarımın Stratejik Sektör” olmasının temel gerekçesinin ise; insan için yaşamsal önemi olan  zorunlu gıda maddelerini üretmek olduğu da somut olarak ortaya çıkıyor. Her ne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Yeni Binyıl Kalkınma Hedefleri arasına, 2015 yılında dünyadaki açlık sorunu çeken insan sayısının yüzde 50 düşürmeyi almışsa da artan dünya nüfusu, küresel ekonomik ve ekolojik krizler bunun gerçekleşmesinin güç olduğunu gösteriyor.

Bugün, Malthus'un “nüfusun geometrik bir şekilde artarken, gıda maddelerinin ise aritmetik bir şekilde artacağını savunduğu teorisini, konunun önemine dikkat çekmek bakımından  yeniden tartışmak yararlı olabilir. Bazı çalışmalarda gıda güvenliğini tehdit eden nüfus artışına dair Malthus’un ortaya attığı görüşlerin kehanet olarak da adlandırıldığını görüyoruz. Her ne kadar bu görüşler bilimsel bir yöntemi esas alarak ortaya konulmamışsa da, sözkonusu öngörü bugünkü “1 milyar aç insanı ve geleceğe yönelik daha büyük sorunlara” dikkat çekiyor.

Kaynak Kıtlığı ve Yeşil Devrim

Aslında kaynakların kıtlığı ve açlık konusu sürekli tartışılmıştır. Ekonomi bilim dalı kıt kaynakların seçenekler arasında en uygun dağıtımı üzerinde dün olduğu gibi bugün de durmaktadır.  50 yıl önce tarımsal bilgi ve teknolojisindeki gelişmeler sonucunda tarım ve gıda ürünlerindeki verimlilik artışı veya tarımsal ürün arzı artışı iyimser bir hava yaratmıştır. O kadarki bu dönem Yeşil  Devrim olarak adlandırılmış ve iyimser bir tablonun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu tablo  bir süre devam etmiş ancak daha sonra, nüfus artışı ile gıda maddeleri üretimi arasındaki makas gıda üretimi ve paylaşımı aleyhine gelişmiştir. Dolayısıyla geliştirilen üretim teknolojilerinin ortaya çıkardığı değer artışı, süreç içerisinde yeniden nüfusun baskısı altında kalmış, bu nedenlerle  “tarımsal üretim, yetersiz beslenme,  gıda güvenliği ve güvencesi ve hatta paylaşımı” gibi konular gündemin ilk sıralarına tekrar  taşınmıştır.

FAO ve TEMA Örneği

Tarımsal üretimin öneminin farkında olan ülkeler ve ülke grupları tarım sektörüne  önemli destekler vermeye devam etmektedirler. Ayrıca uluslararası büyük sermaye kuruluşları da  yatırımlarını tarımsal ürün ve gıda üretim sektörüne küresel düzeyde kaydırmaya başlamışlardır. 

Bu gelişmeler yaşanırken tarımsal üretim için temel bir kaynak olan tarım topraklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması konusu çok daha önemli hale gelmeye başlamıştır. Açlıkla ve toprak, doğa ve çevre korumayla ilgili konularda mücadele veren uluslararası ve ulusal ölçekte önemli sayıda ve nitelikte çeşitli kuruluşlar ortaya çıkmaya bu konuları savunmayı görev edinmeye başlamışlardır. Bunlardan biri olarak FAO, küresel ölçekte faaliyetler gerçekleştirmektedir. Bir örnek olarak ulusal ölçekte ise TEMA Vakfı verilebilir. Bunlar yanında yine bu alanda inisiyatif geliştirmeye çalışan çok önemli sivil toplum kuruluşları da bulunuyor. Bunların önderlik ettiği “aktivist faaliyetlerin” kamuoyunu bilgilendirmenin ötesinde bilinçlendirme ve harekete geçirme niteliği de bulunuyor. 

Ayrıca bu yolla, ülkeleri yönetenlerin yani karar alıcıların üzerinde bir kamuoyu talebiyle baskı yaratılarak,  doğru politikalar geliştirilmesine katkıda bulunulması da bir yöntem olarak benimsenmektedir.

FAO “dünyada açlığın önlenmesini hedefleyen çalışmalar yaparken”, bu uluslararası örgüt gibi  TEMA Vakfı da “açlığın temel nedenlerinden olan tarım topraklarının korunmasını, sürdürülebilir  kullanımını sağlanmak yönünde çaba içerisindedir(www.tema.org.tr). Burada kullanılan yöntemlerde paralellik vardır. Yukarıda da belirtildiği gibi yöntem “ülke yöneticilerinin konuya ilgisini çekerek, doğru politikaların geliştirilmesi” yönünde kamuoyu talebinin pozitif etkisinden yararlanmaktır. TEMA Vakfı bugün en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelmektedir. Hedefi “öncelikle ulusumuza, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır”, şeklindedir ve buna karşı yapılan  mücadeleyi ise “ikinci bir İstiklal Savaşı” olarak tanımlamaktadır.  Bu doğrultuda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasında olunduğunu, bunu sağlamak içinse erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmanın  gerekliliğine dikkat çekmektedir. Ve açlıkla mücadelede en önemli kaynak olan ve hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırılmasına yönelik çabaların artırılması üzerinde durmaktadır.

Benzer hedeflere sahip ulusal ve uluslararası tüm kuruluşlara destek vermek ve kamuoyunun “açlıkla mücadelede” inisiyatif geliştirilmesine katkıda bulunmak doğru bir eylem olarak değerlendirilmelidir.

FAO KAMPANYA NEYİ AMAÇLIYOR?  FAO 2010:  “Açlığa Karşı Birleşelim!”

2010 yılında 65.yılını kutlayan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO), bu yıl “Dünya Gıda Günü”nün  temasını “Açlığa Karşı Birleşelim!” olarak belirledi. Bu kapsamda  dünyadaki bir milyar insanın kronik açlık sorununa dikkat çekmeye çalışıyor. 11 Mayıs 2010 tarihinde küresel ölçekte başlattığı “ Bir Milyar Aç İnsan İçin İmza Kampanyası (“1 billion PEOPLE live in chronic hunger and I'M MAD AS HELL.)” ile dünya gündemine taşıyor ve  kampanya 16 Ekim 2010 tarihine kadar devam edeceği bildiriliyor. Neden 16 ekim diye düşünüldüğünde, esasen FAO’nun kuruluş tarihi 16 Ekim'dir ve bu gün  Dünya Gıda Günü” olarak kabul edilmiş ve her yıl tüm dünyada 150 den fazla ülkede çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Amaç gıda güvenliği ve yetersiz beslenme konusuna ve bunun nedenlerine dikkat çekmektir.

Bizler neler yapabiliriz?

Düşünelim! günde 1,5 lira ile nasıl yaşanır, yaşanılabilir mi? Evet dünya genelinde iki milyar insan günde 1,5 liradan daha az kazanıyor ve yaşamaya çalışıyor. İki milyar insan ise günde 1 doların altında kazanması ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olan büyük bir kitlenin varlığını gösteriyor. Buna her gün bir milyardan fazla  insan açlık çektiği gerçeğini de eklediğimizde durum vahim. Ve küresel düzeyde gıda üretimi yanında, gelir ve gıda dağılımında önemli eşitsizliklerin olduğu biliniyor.

Bireysel olarak sorun çözmek ve gündeme bu konuları getirerek ilgi çekmek çok te mümkün olmadığına göre, kamuoyunun bir parçası olmak ve çeşitli etkinlikler içinde yer alarak düşüncelerimizi ve duyarlılıklarımızı ifade etmemiz mümkün olabilir.

Bu kapsamda işe,   FAO'nun küresel ölçekte açlıkla mücadele için başlattığı ''1 Milyar Aç İnsan” başlıklı bu anlamlı kampanyasına katılmak ve konuya olan duyarlılığımızı göstermekle başlayabiliriz.  Kampanyaya insani duyarlılıkları yüksek olan bir ülkenin insanları olarak, yani Türkiye olarak hep birlikte katılıp duyarlılığımızı en yüksek düzeyde gösterebiliriz. Bu önemlidir. Çünkü kültürümüzde yoksulun ve çaresizin yanında olmak vardır ve “Komşusu aç iken tok yatmak”, kabul edilemez. Bu durumda her ne kadar doğrudan bu kesimine ulaşamasak da, katkıda bulunamasak da açlıkla baş başa olan bu kesimin seslerini duyurmalarına katkıda bulunabiliriz. Ve Türkiye den yüksek bir ses çıkmasını, ancak 16 Ekime kadar sürecek olan kampanyaya  katılarak gerçekleştirmiş olabiliriz.

1 milyar aç insan için 1 DAKİKA AYIRMAK!

Kampanyaya katılım  için bir dakika ayırmak yeterli oluyor.  www.1billionhungry.org  adresine girip sitedeki alanlara elektronik posta adresimizi, kendimizin belirleyeceği bir kullanıcı adını, yaşadığımız şehri ve ülkemizi yazarak katılabiliriz. Kampanya sona erdiğinde

hangi ilimizin konuya daha fazla ilgi gösterip göstermediği de ortaya çıkacaktır. Bunu insanlığın önemli bir sorununa sahip çıkmakla ilişkilendirerek bir yarış haline getirmek de uygun olabilir. Bu şekilde  her ne kadar kampanyanın başladığı mayıs ayından beri hiç yerde konu almasa da, tabî ki duyarlılığı yüksek olan medya gruplarına, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve bireysel olarak bizlere de önemli görevler düşmektedir.

Bu şekilde dünyada açlığın yok edilmesine yönelik olarak ülke yöneticilerinin konuya ilgisini çekerek, doğru politikaların geliştirilmesi için sürece katkıda bulunabiliriz.

Son olarak bu kampanyaya bir yandan 1 dakika ayırarak katılırken, diğer taraftan bireysel olarak çevremizde ve ülkemizde benzer durumda bulunanlara daha somut katkılar yapabileceğimizi de unutmamamız gerekiyor.

 

Yayın Tarihi
29.09.2010
Bu makale 10302 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Değişim yeni nesiller ile olacak ve hiç kimse yarınlarda aç olarak yatağa girmeyecek, aç kalmayacaktır.

Abdurrahman YILDIRIM 08.11.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!