İlk Kurşun

            Mustafa Kemal Atatürk “ Geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez” der.

            Şöyle geriye dönüp baktığımızda, tarihi olayların bizlere yanlış öğretildiğini görürüz.

            İlkokul dahil,tüm eğitim sürecinde bizlere KURTULUŞ Savaşında ilk kurşunun 15 Mayın 1919 günü İzmir’in Yunanlılarca işgal edildiği gün  gazeteci Hasan Tahsin tarafından atıldığı öğretildi. Yakın zamana kadar da biz böyle bildik.

            Araştırmacı –yazar Sayın Kadir Aslan Hatay valiliği kanalıyla 1992 yılında Genelkurmay Başbakanlığına başvurarak kurtuluş savaşında ilk kurşunun Dörtyol’da atıldığının belgelerini  sunmuş ve 1994 yılından “İlk Kurşun Anıtı” dikilmiş ve o yıldan bu yana törenler bu anıtın önünde yapılmaya  başlamış.

 

            Değerli Diş Hekimi, yazar hemşehrimiz Erdoğan Sorguç beş yıl süren zorlu bir araştırmadan sonra İlk kurşunun İzmir’de  değil Dörtyol’ da atıldığını kanıtlamış ve araştırmasının sonuçlarını “Milli Mücadele Tarihine Düşülen Notlar” adıyla kitaplaştırmış. Kuşkusuz çok da iyi yapmış. Çünkü Erdoğan Sorguç bey Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanı Antalyalı Yd.P. Tğm. İbrahim Sorguç beyin oğludur. Babasının anılarını da 1995 yılında kitap olarak yayınlamıştır.

 

           Kitabın 15. sayfasından başlayan “Birinci Bölüme Giriş” başlıklı yazıyı okuduğunuzda her şey belgeleriyle ortaya çıkarılmaktadır.

 

          19. sayfada Nutuk’tan şu bölümü aktarmaktadır sayın Erdoğan.

 

          “s. 323-Harp cephelerinin vaziyeti:

          Efendiler,

          Meclisin açıldığı ilk günlerde, muhtelif cephelerin ne halde olduklarını  da hep beraber bir daha tahattur edelim.(hatırlayalım)

 

          Malumu alinizdir ki Yunanlılar İzmir’e çıktıkları zaman,  orada Onyedinci Kolordu  kumandanı olarak karargahıyla  bizzat Nadir Paşa bulunuyordu. Kuvvet olarak Kaymakam (Yarbay)  Hürrem Bey kumandasında Elli Altıncı Fırkanın iki Alay vardı. Bu kuvvet, bilhassa Kolordu  Kumandanının emriyle, mukavemet ettirmeksizin büyük hakaretler altında Yunanlılara teslim edilmiştir.

 

          Bu Fırkanın bir Alayı (172 nci Alay) Ayvalıkta bulunuyordu. Kumandanı Kaymakam Ali Bey idi. (Afyon Karahisar Meb ’usu Miralay Ali Bey’dir) Yunan ordusu daire-i işgallini tevsi ederken,(genişletirken g.t.) Ayvalığa da asker çıkardı. Ali Bey bu Yunan  kuvvetlerine  karşı 28 Mayıs 1919’da muharebeye girişti. (Son tümceye dikkat lütfen!)

          Bu tarihe kadar, Yunan kıtaatı hiçbir tarafta ateşle mukabele görmemişti.”

 

          Aslında Ulusal Kurtuluş Savaşını başlatan o yüce kumandan  Yunan birliklerinin ateşle karşılık görmediğini söylüyorsa başka belgeye gerek yok denilebilir. Ne var ki, sayın Erdoğan bunlarla yetinmemiş tarihçiler, araştırmacılar konuyla ilgili ne kadar kitap varsa,başta Genelkurmay ATESE  arşivinde ne kadar belge varsa tek tek incelemiş, hatta bunlarla da yetinmeyip Yunan ve İtalyan belgelerine de ulaşıp konu ile ilgili kuşkuları giderecek belgelere ulaşmış ve kitapta okurların bilgisine sunmuştur.

 

              Örneğin 29 Ocak 1992 tarihinde ATASE başkanı Hv.Plt.Korgeneral Erdoğan Öznal imzasıyla Hatay Valiliğine yazılan yazıda “ …İşgalci güçlere karşı  ilk kurşunun 19 Aralık 1918’de Dörtyol ilçesinde Mehmet Kara tarafından atıldığından bahisle, ilgi yazı ekindeki belgelerin de incelenerek konuya açıklık getirici bilgiler istenmektedir” dindikten sonra “ Birinci Dünya Savaşından sonra galip devletlerin yurdumuzda ilk işgal ettiği  yerlerin İskenderun ve Dörtyol olduğu,  bu düşmana karşı ilk direniş hareketinin yine bu bölgede başladığı, buna bağlı olarak da ilk silahlı direniş hareketinin 19 Aralık 1918’de  Dörtyol ilçesi Karakese köyünde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.” Diniliyor.

 

             Kitapta bunlar gibi çok ayıda belgeye ulaşacaksınız. Ama bir de şu var. Birileri çıkıp değişik zamanlarda konuyla ilgili kitap yazmış ve bir başka kitaptan alıntı yapmış. Alıntı yapılan kitaptaki belgelerin nerede bulunduğu ya da nereden alındığı konusu yok. Ama herkes birbirinden belge diye alıntı yapmayı sürdürmüş. Çok önemsediğimiz tarihçi ve araştırmacılar da var bunlar arasında maalesef  aynı şeyi yapan.

 

            Yazılarımda konuyla ilgili olarak yer verdiğim bir ABD belgesi var. Sessiz Savaşlar için Sessiz Silahlar. O belgede diyor ki:

 

            “Okullar: Genç nüfusu , gerçek matematikten, gerçek ekonomiden, gerçek hukuktan ve gerçek tarihten habersiz tutmalıdır.”

 

            Bir başka belgeye göz atalım. Belgenin adı HEDEF. 1890  yılında hazırlanmış.

            4.Madde: “Sanat zayıflatılmalı, edebiyat müstehcen(ayıplı) ve şehevi (cinsel) bir hale sokulmalı.”

 

           14.Madde: “Saçma nazariyeleri ortaya atarak halk gayrıkabili tatbik fikirlerle dolambaçlı yollara sevkedilmeli.”

 

           Yani emperyalist ülkeler soran,sorgulayan bir halk istemiyorlar.Bunun için de elellerinden gelen her silahı kullanıyorlar.

           İşte şu anda Türk halkının durumu…

 

NOT: Kitap dağıtımda bulunmuyor şimdilik.

Sanıyorum yakın zamanda bir yayınevinde yayınlanacak.

         

Yayın Tarihi
24.11.2011
Bu makale 13704 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!