Kaynana dili

Kaynanaların sivri dilli olduğu düşüncesiyle kaktüse verdiğimiz isimdi “Kaynana dili”. Türkiye’de fazla çeşidi yoktu 10-15 yıl öncesine kadar. Geçtiğimiz günlerde 1,5 dönümlük bir seraya gittim Taner Angay’a ait. Emekli olup, hobisi olan kaktüsleri yetiştirmeye başlamış. 3 bin 800 çeşit kaktüs vardı serada. Başım döndü. Bazılarının çiçek zamanıydı. Böyle dikenli bir bitkiden bu kadar güzel çiçekler. İnanılmaz. Rengarenk ve çok güzel çiçekler. 3 bin 800 çeşit içinde çiçeğini gördüğümün sayısı 30 civarı. Ve her kaktüsün farklı bir çiçeği varmış.

Düden Şelalesi’ni geçince bir serada yetiştiriyor Angay, kaktüslerini. Kaktüslerin yanında kaktüs gibi aynı özellikleri gösteren ancak dikensiz olan “Yaşayan taşlar” da var. Bunlar da bir bitki. Ancak toprağın üzerindeki taşlar gibi duruyorlar. www.kaktus.web.tr adresinde yaşayan taşların çiçeklerine baktım onlar da çok güzel. Türkiye’de kaktüsle ilgilenen ciddi kolleksiyonerler varmış. 2-3 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyorlar. Kaktüslerin en büyük özellikleri ise bakımlarının kolay olması.

 

Boleyn geliyor

 

Geçenlerde Gökhan Aksoy ile konuştum. Dedeman Park Bowling’in girişine yaptığı bistro ne zaman açılacak diye aramıştım. İsmi “Boleyn” olacakmış. Hemen aklıma izlediğim bir film geldi: “Boleyn’in Kızı”. Bir kralın aşkı için birbiriyle savaşan iki kızkardeşin hikayesini anlatıyordu. Sordum filmden mi geliyor isim diye. “Evet” dedi Gökhan Aksoy.

Bistro-pub tarzı bir mekan olacakmış. Dekorasyonu da filmde olduğu gibi Fransız tarzı. İçeri pub tarzı 50-60 kişilik, dışarısı ise 200 kişilikmiş. 20 Nisan’a açılması planlanan Boleyn’i, Ayla Aksoy ve Melike Hayal birlikte işleteceklermiş. Menüde ise dünya mutfağından yemekler olacakmış.

Gökhan Aksoy deyince akla ilk gelen Ehl-i Keyf’te ise eğlence her zamanki gibi devam ediyor. Ehl-i Keyf’te pazartesi, salı, perşembe fasıl, çarşamba günleri fasıl ve Murat Tekyıldız, cuma ve cumartesi günleri ise Didar ve Murat Tekyıldız sahne alıyor.

 

Yöresel lezzetler

 

Son zamanlarda Dedeman Park’ın arkasındaki Slow Food, alışkanlık olmaya başladı bende. Özellikle yöresel çorbaları inanılmaz güzel. Karalahana, ısırganotu ve lebeni çorbaları favorilerim. Tatlılarda ise kaymaklı ve ılık servis edilen şıllık. Slow Food’da yöresel yemekler var. Türkiye’nin 7 bölgesinden değişik illerin yemekleri. Farklılık arayanlar için ideal bir mekan.

Farklılık derken menüye baktığınızda bildiğiniz yemek sayısı 10’u geçmez. Gerçek bir farklılık. Menüdeki yemeklerin ne olduğunu tek tek soruyorsunuz zaten. İlk kez duyduğunuz yemekler olduğu için. Mekanın dekorasyonu da yemekler kadar güzel. Slow Food’un aşçıbaşını tanımıyorum ama bir gün mutlaka mutfağa inip yemekler için teşekkür edeceğim.

 

Caz ve saz Kim’de

 

Bilgi Üniversitesi Mezunu Haluk Gürsoy, Cuma gecesi Kim’de sahne aldı. Türküleri farklı bir tarzda söylüyor Haluk Gürsoy. Kendisi saz çalıyor. Orkestra ise batı tarzında. Sarı Gelin, Asiye, Yalan Dünya gibi türküler de farklı oluyor böylece. Haluk Gürsoy, eğitimini aldığı caz da söylüyor tabii ki. Kim’deki tek farklılık bu değil. Çarşamba gecesi de Birol sahne aldı mekanda. Antalya’da ilk kez “unplugged” yaptı. Yani elektronik enstrüman kullanmadan soft bir müzik. Eski şarkıları söyledi harika bir atmosferde. Kim’de yer kalmadı Çarşamba akşamı.

 

Süperstar yaza geliyor

 

Ceila, 1 Mayıs’ta açılıyormuş. Ve yaza Antalya’da damgasını vuracak iki sanatçı ile anlaşmış. Biri süperstar Ajda Pekkan. Diğeri ile görüşmeler sürüyormuş. Ceila bu yaz düzenleyeceği konserlerle Antalya’da adından söz ettirecek gibi görünüyor.

Yayın Tarihi
01.04.2009
Bu makale 2158 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!