Üç bakış açışı

       Yaşamla olan problemlerimizde zaman, zaman öyle açmazlara düşer ve zorlanırız ki bu öğrencilik döneminde yaşadığımız sınavlardan farksız, hatta daha da güçtür.Ohh.. bırakın canım okuldaki sınavlarla, yaşamın sınavlarını karşılaştırmayı, kıyas bile kabul etmezler. Okuldaki sınavların günü bellidir, sorulacak konular bellidir. Oysa hayat öyle acımasızdır ki, problemleri karşımıza patttt diye, çıkartır ve konular hiç bildiğimiz çalıştığımız konular değildir. Hazırlıksız yakalanırız. Zorlanmanın en büyük nedenlerinden biri de, olaylara tek boyutlu yaklaşmamızdan kaynaklanır. Bu kez, uygulamalı bir çalışmayla size, farklı bir pencere açmaya, olayları değerlendirmede yararı olacak bir yöntemi anlatmaya çalışacağım;

        Odadayım… Bulunduğum noktadan odada gördüklerimi elimdeki kâğıda yazıyorum…

—Büfe, masa, iskemleler, vazo, klima, kilim

        Sonra odanın öbür köşesine geçiyorum.

—Gramofon, duvardaki tablo, pencere ve perdeler, kanepe ve üzerindeki yastıklar

          Karşı köşeye geçip yer değiştiriyorum..

—Televizyon, kanepe, sehpa, CD’ler,

        Bu çok basit ama öğretici bir deney….. Aynı odanın farklı noktalarında durup gördüklerimi anlattığımda birbirinden farklı anlatımlar çıkıyor... Yaşamın kendisi de öyle değil mi? Bu gözlemden, hayata dair önemli çıkarımlara ulaşmak mümkün…

         Tek boyutlu olmadan, farklı boyutlardan yaşama bakma gerçeğinin önemini çok güzel anlatıyor. NLP(Neuro Linguistic Programming) de bu konuyla ilgili bir teknik geliştirilmiş. İki iskemle deneyi… Bunu uyguladığınızda kişisel ya da kurumsal birçok probleminizi çözmeniz kolaylaşıyor.

         Kimsenin bulunmadığı bir odada bu uygulamayı yapabilirsiniz.

       “Odanın ortasına karşı karşıya iki iskemle koyun. Önce birinci iskemleye oturun. Bulunduğunuz noktadan, karşınızdaki iskemleye bakıp oraya probleminiz olan kişiyi oturttuğunuzu varsayın. Yüksek sesle, ya da içinizden karşınızda problemli olduğunuz kişiyle sorununuza ilişkin bir diyalog başlatın. Yani sorununuzu tartışın. Sonra öbür iskemleye geçin. Probleminiz olan kişinin yerinde olduğunuzu varsayın. Sorunu bir de onun bulunduğu nokta ve bakış açısından görmeye çalışarak tartışın. Sonra ayağa kalkın ve iskemlelerden üç adım ötede durarak “bilge kişi” yani üçüncü göz olun.. Ve iskemlede oturan bu iki kişiye aralarındaki problemi çözmelerine yardımcı olacak birer nasihat cümlesi söyleyin. Sonra tekrar iskemledeki kendi yerinize geçin ve nasihati almış bir kişi olarak karşınızdaki kişiyle probleminizi çözmeye çalışın. Tekrar öbür iskemleye geçin… Probleminiz olan kişinin kimliğine bürünerek bilge kişiden almış olduğunuz nasihat doğrultusunda probleme bakın. Sorunu çözdüğünüzü göreceksiniz. Bu problem çözme yönünde son derece başarılı bir tekniktir ve problem halledilene kadar soruna, bu üç farklı noktadan bakarak deneyi tekrarlayabilirsiniz.”  

        Sıcağı, sıcağına bunun hemen iş yaşamına bir uygulamasını yapalım. Bir (X) firmasını düşünün, piyasada kendini var edebilmek ve bu var oluşu sürdürebilmek için stratejisini sadece malını piyasaya nasıl süreceği, nasıl satacağı üzerine kurmuş olsun. Ayakta kalabilmesi olanaksızdır. Ama kendisini, Aynı işi yapan firmaların yerine koyarak durumunu irdelemesi, sonra yukarıdan, tepeden bir bakış açısıyla kendi firması ve diğer firmaların konumunu yorumlaması onun göremediği gerçekleri görebilmesine ve hedeflerine ulaşma yolunda hız kazanmasına yardımcı olacaktır.

        Üç bakış açısını yaşamınıza geçirdiğinizde, gerek özel gerekse iş yaşamınıza ait problemleri çözmede cebinizde bir anahtarın var olduğunu fark edip kendinizi güvende hissedeceksiniz…

                                            Psk Dr /Olcay Kulakoğlu

Yayın Tarihi
17.10.2009
Bu makale 3840 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!