Sonbahar ve sorunlar

Siyasette, ekonomide, güncelde yaşanılan kaosun yanına bir de domuz gribi tehlikesi eklenince sonbaharın cakası bozulur gibi olduysa da sonbahar o hüzünlü cazibesiyle ezberine devam ediyor...

Her mevsim kendi lisanına göre bizlere hayatın gerçeklerini, peşinde koştuğumuz sırları fısıldayıp duruyor.

Ama bu konuda en başarılı, en bilge olan galiba sonbahar...

Aniden çıkan rüzgar, birbirinin peşisıra dökülen yapraklar, hevesi kırılmış ışığıyla güneş, yerini aceleyle geceye teslim eden gün, azalan mavi, puslanan deniz, bahçeleri balkonları terkeden çiçekler, bir mucize gibi yağan yağmur ve daha pek çok şey...

Veda sahnelerinin o tatlı hüznü içinde şimdi tüm Antalya...

Ama sadece veda, asla bir elveda değil tüm bunlar...

Yaz geçti. Sonbahar da geçecek... Kış da... Ve yine yaz... Sanki silbaştan!

Doğa kendi şaşmaz düzeni içinde varlığını ödün vermeden sürdürürken bizler de kendi düzensizliğimiz içindeyiz, hep olduğumuz gibi.

Büyük, kozmik bir pencereden baktığımızı varsayarsak bu gezegende bir avuç insanız işte... Huzursuz, kavgalı, iyiliği azaltmış, masumiyetten uzaklaşmış, bir türlü bendini aşamamış bir avuç insan olarak yaşıyoruz dünyada...

Kimsenin kimseye saygısı, sevgisi yok. Birey bazında da ülkeler bazında da bu böyle... Hep bir hesap, hep bir çıkar peşinde; umarsız bir koşuşturma, insanlar ve toplumlar arasında...

Bir yanımızda ateşler, bombalar... Bir yanımızda içimizi kaldıracak kadar yoğun bir yoksulluk ve açlık...        Öte yanımızda kin, şiddet, aşağılama... İçimizdeyse bir kaos, bir olmamışlık, bir hamlık, bir çiğlik...

Bu ahval içinde bugün tüm ülkede 87. Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyoruz...

Cumhuriyet gibi kutsal değerlerin, bizim ve geleceğimiz için neler ifade ettiğini idrak etmeden geçirilecek kutlamalar faydasız...

Diliyorum ki gözümüzdeki, aklımızdaki ve daha da önemlisi gönlümüzdeki bağlar çözülsün ve  sahip olduklarımızın hem anlamını hem değerini daha iyi idrak edelim...

Ülke olarak büyük sorunlar içinde olduğumuz bir gerçek... Ama hangi sorun aşılmaz?

Bugün naçizane tavsiyem şu olacak:

Bir dünya haritası alın elinize ve bakın... Ülkemize bakın...

Nasıl bir şans içinde olduğumuzu kolayca göreceksiniz...

Bu şansı sürdürülebilir kılmak kolay değil elbette... Öyleyse var gücümüzle dünyanın ve ülkemizin sorunlarının çözümüne dahil olmak zorundayız... Körü körüne değil, öğrenerek, anlayarak ve özümseyerek...

 

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
30.10.2009
Bu makale 5616 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!