AKP’li Samani’ye bir evet, bir hayır

Ak Parti İl Başkanı Hüseyin Samani, iki konuda açıklama yapmış.

Birine olumlu bakmış birine olumsuz.

Ben olumlu bakışını destekliyorum, olumsuz bakışına ise katılmıyorum.

Elbette açıklama yapmak Samani’nin ne kadar demokratik hakkı ise katılıp katılmamak da benim açımdan o kadar demokratik hakkımdır.

Zeytinlik

Bilindiği gibi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tapulu malı olan Vakıf Zeytinliği veya Vakıf Çiftliği, özel sektöre kiralanmak adına ihaleye çıkarılmıştı.

Üç defa ihale iptali yaşandı.

Dördüncü ihaleyi ATB yani Antalya Ticaret Borsası aldı.

Borsa Başkanı Ali Çavdır, yüreklere su serpen de bir açıklama yaptı.

“Burayı aldık ama tek sahibi biz olmayacağız. Sivil toplum örgütlerine küçük küçük hisseler vereceğiz. Belediyelere de aynı tarzda hisse hakkı tanıyacağız. Yine bir bölümünü de küçük oranlarda olmak üzere Antalya halkına kullanım hakkını vereceğiz.

Burayı el birliği ile yaşayan bir çiftlik haline getirip, yaşayanların yararlanacağı bir zeytin bahçesine çevireceğiz…”

Bundan daha güzel bir anlatım olabilir mi?

Bundan daha güzel bir hedef olabilir mi?

ATB, hem Zeytinliğin yağmalanmasını, rant ve çıkarcıların eline geçmesini engellemiş oldu, hem de tek başına idare yerine sivil toplum ve halkın idaresine açma kararı aldı.

ATB Başkanı Ali Çavdır’ı kutluyorum.

Tam sosyalistçi bir düşünce.

Halkla paylaşım.

Kapitalizme kurban etmeme.

Bu durum böyle iken bugüne kadarki davranışlarının yüzde 100’ünü desteklediğim Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın, Vakıf Çiftliği ihalesi için daha önce açtıkları davaları hatırlatıp, yine dava açabileceklerine işaret ediyor.

AKP İl Başkanı Hüseyin Samani de bu işaretini eleştiriyor. Samani burada haklıdır. Ya burası kötü emel taşıyan rantçıların eline geçseydi. Osman Aydın Başkan şöyle diyebilir: “Biz o zaman da dava açardık…”

Sayın Aydın, siz daha açardınız ama büyük kapital sahipleri, sizlerin açtıkları davaları nasıl ters yüz etmiyor mu? Örnek mi istiyorsunuz. AKSA örneği gözlerinizin önünde. Siz karşı çıkmaya şimdi cesaret bile edemiyorsunuz. Neden? Çünkü siz karşı çıkan tüm Sivil Toplum Temsilcileri AKSA’cılar tarafından Ergenekoncu ilan edilmediniz mi? Şimdi aynı şey Vakıf Çiftliğinde de olsaydı, daha mı iyi olurdu. Ha siz itiraz ederseniz, kazanırsınız. Ama ya sonrası?...

Hal satışı

Ak Parti İl Başkanı Hüseyin Samani, borç batağı içinde olduğunu açıklayan Büyükşehir Belediyesi’nin Toptancı Hal arazisinin satışına karşı çıkıyor.

Buna da katılmıyorum.

Eğer Antalya’ya hizmet bekliyorsak, bazı gerçekleri de görmek zorundayız.

Antalya bir önceki dönemde 700 trilyon borçlandırılmış. Şu anda hemen ödenmesi gereken borç miktarı, yani yumurtanın kapıya geldiği nokta 130 trilyon. Hem bu borç ödenmeyecek, hem yatırım yapacaksınız. Bu hayalcilik olacaktır. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, eğer mevcut ve eskimiş, teknoloji yoksunu Hali satarken, yeni ve modern bir hal kurmayı vaat ederse, buna kimsenin itiraz edecek noktası olmaması lazım. Çünkü bu hal AB standartlarına göre değildir. Satsanız da satmasanız da yakın bir gelecekte modern bir hal yapmak zorundasınız. Neyle yapacaksınız? İşte bundan dolayı Büyükşehir bu borçları kapatıp, yeni yatırımlar yapabilmek için bir yerleri satmak durumundadır. Bunun en rasyonel olanı da Toptancı Hal’in satışıdır. Ha siz eğer “Aman satmasın, hizmet de yapamasın” noktasındaysanız, buna da ben bir şey diyemem. O sizin siyasi anlayışınız demekten başka ne söylenebilir ki?