Evet Türkiye’de zenginlik profili değişiyor galiba.
Cumhuriyet öncesi en yetkili ve etkililer kimdi, kadılar ve subaşı ünvanını taşıyanlar.
Subaşı’lar güvenlik sağlar, kadılar adaleti.
Dünün bu profili bugüne geri dönmeye başladı.
Avukatlar
Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından vergi şampiyonları açıklandı.
Bu her yıl açıklanır.
Üç aşağı beş yukarı çok kişi de kimlerin vergi rekortmeni olacağını tahmin ederdi.
Bu yıl ilk defa kimse tahmin edemedi.
Çünkü hiçbir zengin vergi rekortmeni olamadı. Fabrikaları olan, yüzlerce işçi çalıştıranlar geri plana çıktı.
Bu durumu bazı gazeteci arkadaşlar, “Vergi kaçırırlarsa elbette birinciliği başkasına kaptırırlar” yorumunu yaptı.
Oysa durum hiç de öyle değil.
Vergi rekortmenleri avukatlar.
Yanlış okumadınız, avukatlar bu yılın vergi rekortmeni, yani en fazla vergi ödeyenleri.
Peki bir avukat nasıl vergi rekortmeni olur. Nasıl bir trilyon vergi öder veya üç trilyon veya bilmem ne.
O kadar çok davaya bakması gerekir ki bu parayı elde etmek için.
Ancak günümüzde en kral meslek avukatlık.
Hele icra avukatlığı resmen zenginliğe ilk adımı teşkil ediyor.
Çünkü krizden dolayı herkes borçlu.
En küçük memur, işçi banka borcu altında inim inim inliyor.
Avukatın onun inlemesi umurunda değil.
Hani Horoza sormuşlar: Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar diye. Horoz kasılarak yanıt vermiş: Valla kim kimden çıkarsa çıksın beni ilgilendirmez, ben tavuğu öper geçerim…
İşte onun gibi avukatlar da birileri inlemiş, mahvolmuş, bitmiş, hayatı sönmüş umurunda mı, onlar vekillik paralarını alır geçerler.
Durum böyle olunca da bir bankanın avukatı olmak, bir anda 10 borçludan tahsilatçı olmak gibi bir durum ortaya çıkarıyor. 10 borçludan tahsilatın da elbette bir getirisi oluyor.
Sadece bu mu?
Firmalar zor durumda ama birbirinden alacakları için kim devreye giriyor? Avukatlar. İşletme karşı taraftan belki faizine bile bakmadan, üçe beşe bakmadan parasını tahsil peşinde, bu avukatı hiç bağlamıyor. Avukat, aldığı ilk paraya kendi payı olarak el koyuyor. Sonraki tahsilatları da alacaklıya yönlendiriyor.
Avukatların vergi rekortmeni olması, Antalya’nın ekonomik olarak çöktüğünün resmi göstergesidir.
Kimse buna itiraz etmesin.
Bugün her iki kişiden biri icralık durumdadır.
Ve bu borç alacak ilişkisinde de mutlaka bir avukat vardır ortada.
Ben bundan bir yıl önce “Avukatlar tahsilatçılığa soyundu” diye kimseye gönderme yapmadan mesleki bir değişime dikkat çekmeye çalışmıştım.
Ve bir yıl önceki söylediğim, vergi şampiyonlar listesinde kanıtlanmış oldu.
Antalya’nın yeni zenginleri Avukatlar.
Bu durum giderek Türkiye geneline yayılacaktır.
Yakın bir gelecekte, bu icra kanunu, çek kanunu, senet kanunu, bankalar kanunu, kredi kartı kanunu değiştirilmez ise bankaların sahibi de avukatlar olacaktır. Sadece bankaların mı, bir bir işletmelerin, fabrikaların sahibi de avukatlar olacaktır. Bankalardan krediyle ev alan araba alanların satılan mallarını kimin aldığını biliyormusunuz? Açık artırmaya çıkaran müessesenin avukatları ucuza alıyor. Kimseye bilgi dahi vermiyorlar, araba ve ev sahibi dahi duymadan icraen satıldı denilip geçiliyor. Yarı parasına, 3’te bir parasına kapanıyor satışı yapılan araçlar ve evler. Bu durumda avukatlar zengin olmayacak da polisler, maliyeciler, gazeteciler mi zengin olacak.
Allah onların gönlüne göre verir inşallah.