Hayali Kahraman

Her zaman seninle oynayacak birinin yanında olması, sen üzgünken seni teselli etmesi ve onunla iyi vakit geçirebilmek. Birçok çocuğun sadece kendisine görünen böyle bir hayali arkadaşı var. Çocukların ‘Imaginary friend’ yani hayali arkadaşlarının varolduğu gizemli dünyası aileleri endişelendirebiliyor…

Çocuklar bazen fantezi dünyalarında hayali bir arkadaş oluştururlar. Gerçekte varolmayan bu hayali arkadaşın görünümü ve fikirleri çocuğun kendisine benzer. Çocuktan başka kimse onu göremez, çünkü çocuk onu kendisi hayal gücüyle yaratmıştır. 

Bir çocuğun hayali arkadaşı olması endişelenecek bir durum değildir. Araştırmalara göre, çocukların %50-60’ının hayalinde canlandırdığı bir oyun arkadaşı olur ve birçok çocuk 7 yaş dolayında bu arkadaşıyla vedalaşır. Hayali arkadaş bir hayvan ya da yabancı bir canlı olabilir. Genellikle hem kız hem de erkek çocukların hayali arkadaşlarının cinsiyeti kızdır.  Bazı çocuklar bir tane hayali arkadaşla yetinmez ve bir çok hayali arkadaşa sahip olurlar.

Hayali arkadaşların önemli işlevleri vardır: Çocukların dünyayı anlamalarına yardımcı olurlar. Sosyal ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunurlar. Görünmeyen hayali arkadaşları olan çocukların insan ilişkilerini daha iyi kavradıkları biliniyor.

2-7 yaş arası çocukların dünyayı keşfedecekleri bir dönemdir. Bu inanılmaz zor bir iştir, çünkü gerçek ve hayali karıştırabilirler. Kafalarında birçok soru vardır ve hayali arkadaşlar edinerek sorularına yanıt ararlar, korkularının üstesinden gelmeye çalışırlar. Hayali arkadaşla oynamak esasen bilinmeyenle pratik yapmak gibidir. Örneğin, köpekten korkan çocuk, hayali arkadaşla köpek avına çıkacaktır. Bunu tabii ki gerçek bir arkadaşla da yapabilir, ancak başka bir çocuğun aynı sorunla mücadele ettiği kesin değildir.

Çocuklar görünür fantezi arkadaşlarla (örneğin pelüş) ve görünmeyen fantezi arkadaşlarla farklı oynarlar. Bir çocuk ve bir oyuncak arasındaki ilişki anne ya da babanın çocukla olan ilişkisinin aynasıdır. Çocuğun dediği olur, oyuncak çocuğun dediğini yapar. Oyuncağın ne yapması gerektiği konusunda kararı çocuk verir. Ne zaman yatacağını, ne zaman yemek yemesi gerektiğini ve ne zaman yaramazlık yapmış olduğunu belirler. Oyuncak arkadaşın söz hakkı yoktur. Görünmeyen hayali arkadaşla ise çocuğun farklı bir ilişkisi vardır. Çocuk hayali arkadaşıyla eşit konumdadır ve dostça bir iletişimi vardır. Ne çocuk ne de hayali arkadaşı otoritedir. Bazen liderliği çocuk yapar, bazen de hayali arkadaş.

Araştırmalara göre, hayali arkadaşı olan çocukların genellikle yaşıtlarına göre daha iyi bir dil gelişimine ve daha iyi sosyal becerilere sahip oldukları saptanmıştır. Diğer çocuklarla karşılaştırıldıklarında, daha az agresif, daha uyumlu oldukları ve daha çok güldükleri biliniyor. Ayrıca, daha iyi konsantre olmaları ve daha az sıkılmaları da hayali arkadaşlarının olumlu yönleri.

Bu konunun farklı yönleri de bulunmaktadır: Hayali arkadaşı olan çocukların genellikle tek çocuk oldukları saptanmıştır. Bu çocukların ev ortamında daha çok uyarana, daha çok arkadaşlığa ihtiyacı vardır. Tek çocuk haricinde bir de ailenin en büyük çocuğu, kendisine bir kardeş geldiğinde hayali arkadaşa ihtiyaç duyabilir, çünkü kendisine gösterilen ve alışkın olduğu ilgi azalmıştır. Hayali arkadaş hiçbir zaman nedensiz olarak bir çocuğun dünyasına dahil olmaz. Hayali arkadaş çocuk ve dış dünya arasında bir aracıdır, bir yardımcıdır. Onunla konuşmak çocuğun kendisini güvende hissetmesini, duygularını dışa vurmasını sağlar. Kendisini yalnız hisseden, ihmal edilen ya da reddedilen çocuklar hayali arkadaşından güç alır. Çocuk hayali arkadaş sayesinde zorlukların üstesinden daha iyi gelir. Çocuğun hayatında önemli değişikler, örneğin anne-babanın boşanması, kavgalar ya da yaşanan bir travma aniden hayali arkadaş getirebilir onun dünyasına. Hayali arkadaş bazen de ‘yaramazlık’ yapabilmek için çocuk tarafından oluşturulur. Çocuk sınırları aştığında suçu hayali arkadaşına yükler. Böyle durumlarda, çocuğun ruhsal dünyasına korku, yalnızlık, mutsuzluk ya da dışa vurulamayan arzular egemen olabilir. Hayali arkadaş edinmenin bir başka nedeni çocuğun izole olmasıdır: Çocuk yalnızdır, yeterince arkadaşı yoktur, yaşadığı ya da bulunduğu ortamlarda temas ettiği insan sayısı oldukça azdır. Bu durum çocuğun arzusunun ve düş gücünün bir hayali arkadaş yaratmasıyla sonuçlanır.

Hayali arkadaşın varlığı yetişkinlerin yaşadığı halüsinasyonlar (varsanı) ile karıştırılmamalıdır, çünkü çocuklar gerçek ile hayal arasındaki farkı ancak 5 yaşından sonra kavrarlar.   

Hayali arkadaş tehlikeli değildir, ancak ebeveyn olarak mutlaka çocuğun o hayale takılı kalıp kalmadığını takip etmek gerekir. Bazen görünmeyen hayali arkadaş evde bütün kontrolü ele alır: Örneğin, babaya masada yer yoksa fazla ileri gidiyordur ve irdelenmesi gereken bir sorun var demektir. Çocukların hayali arkadaşlarıyla dalga geçmemek ve inkar etmemek gerekir. Asıl yapılması gereken hayallere saygı duymak ve çocuğu gerektiğinde gerçekliğe geri çağırabilmektir. Asla saçma olduğunu söylememek gerekir, çünkü çocuk için gerçektir ve aksi söylenmesi onu korkutur. Hayali arkadaşla ilgili çok soru sorulması ya da ısrarla bunun gerçek olmadığının söylenmesi, çocuğun bu konuyla ilgili konuşmaması, ancak hayalinde devam ettirmesiyle sonuçlanır. Çocukla iletişim önemlidir, örneğin, çocuk babasına “Sana yer kalmadı, çünkü arkadaşım oturuyor” diyorsa. Çocuğa, “Baba kendi yerine otursun, arkadaşına bu küçük sandalyeyi verelim” diyerek bir alternatif sunmak daha doğru olur. Eğer çocuk sürekli hayali arkadaşından bahsediyorsa ilgisini farklı konulara çekmek gerekir.

Çocukta realite kavramı oluştuğu zaman bu hayaller kaybolur ve hayali arkadaşını bırakır. Genellikle 7 yaş dolayında yavaş yavaş vedalaşır. Çocuk hayali arkadaşıyla daha az zaman geçirmeye başlar, bazen de aniden bırakır. Çocuk arkadaşlığa son verir ve bunun nedeni sorulduğunda yine hayalinde bulmuş olduğu yanıtı verir; örneğin, “Artık buradan taşındı.” diyebilir.

Sonuç olarak, 6 yaşında çocuğun hayali arkadaşı hala varsa ve onun yaşamında fazlaca yer kaplıyorsa, anne-babalar bu durumun altta yatan ruhsal bir sorunun işareti olabileceğini dikkate almalıdırlar. Sorunun devamı halinde bir uzmandan yardım alınması, tüm gelecek yaşamını olumsuz etkileyecek bir tehlikeden çocuğun zamanında kurtarılmasını sağlayacaktır.

 

Çocuk ve Ergen Psikoloğu

Seher SAYAN

www.nevrotik.com

Yayın Tarihi
21.08.2010
Bu makale 12081 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
sehercim ilk defa rastladım sana ve yazına. unuttun bizi. mesleğinde başarılar dilerim.selam ve dua ile

nurdan yılmaz 27.09.2010

Eline sağlık, nefis bir yazı arkadaşım...

aylin yılmaz 25.08.2010

çok güzel bir yazı kaleme almışssın tebrik ederim seher önemli de bir konu gerçekten çocuklarımızın hayalinde canlandırdıkları kahramanlar belki bizim çocukluğumuzda da olmuştur ama şimdi kendi çocuklarımız daki bu değişimleri gerçekten görebiliyoruz.

osman kabaktepe 25.08.2010

Ellerine, yüregine saglik sehercigim, mahmut beyin yazdigi gibi gercekten cok güzel olmus, her cocuk' ta var olan hayyal gücleri , ne kadar anne ve baba bunun bilincinde olsada, önemsenmiyordu. bu da gercekten cocukta ileriki yaslarda sikinti yasatabiliyor, ve gec kalmadan bir uzmandan yardim almalari muhakkak. Sayende cok bilgiler aliyoruz, tesekkürler. birdaki yazinda görüsmek dileyi ile hoscakalin, sevgi ve saygilar.

Saliha Tatli 25.08.2010

ELİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK SEHER HANIM...ASLINDA TÜM İNSANLIĞIN HAYAT SERÜVENİNDE ÇOCUKLUKTA BAŞLAYAN BU HAYALİ KAHRAMAN GENÇLİK VE YETİŞKİNLİK DÖNEMLERİNDE DE FARKLI BOYUTLARDA GÖRÜLMEKTEDİR.TÜRK İNSANI BİLHASSA DUYGUSAL,HAYALCİ VE HALİHAZIRCIDIR.AKIL-MANTIK SÜZGECİNDEN ZİYADE HAYATINI BÖYLE HAYALİ KAHRAMAN, HAYALİ OBJE, HAYALİ KADIN-ERKEK, HAYALİ PARA,EV,MAKAM,RÜTBE-MAKAM VS. OLGULARLA O KADAR FORMATLAR Kİ YANIBAŞINDAKİNİN SEVGİ, HAYAL VE TALEPLERİNE KARŞI EGOİST-BENCİL OLARAK ÇEVRE VE TOPLUM İÇİN DE ZARARLI YAŞAMAYA BAŞLAR VE CİDDİ SONUÇLAR DOĞABİLİR.KANAATİMCE ÇÖZÜM; HERŞEY FANİDİR, YARADILANI YARADANDAN DOLAYI SEVMELİYİZ, KİMSEYE VE HİÇBİR ŞEYE DEĞERİNDEN FAZLA DEĞER VERMEMELİ HEP BÖYLE YAPARAK O TÜR KİŞİLERE DE YARDIMCI OLUP TOPLUM AHENGİNE KAZANDIRMIŞ OLABİLİRİZ.PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) İN BİR HADİS-İ ŞERİFİ HATIRIMA GELDİ BİR ANDA: insanlar içinde insanlardan bir insan ol...! kimse kendini farklılık deryasında boğmamAlı, sıradan, mütevazı hayat içinde akıl-mantık-duygu-hayal dengesinden hayatını sürdürmeye çalışmalıdır. Dünya böylelikle daha bir güzel doğal yaradılış ahenginde akar gider...! SAĞLIK VE SEVGİYLE KALIN...

mahmut 24.08.2010

insanlari cok guzel aydinlatiyor ve bilinclendiriyorsun, tesekkurler!

demet mutlu 24.08.2010

Cok guzel !

Ayse Bostan 23.08.2010

teşekkürler

gülçağrı makas 23.08.2010

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!