Başkan olmak, vekil olmak!

Belediye Başkanı olmak; çok keyifli bir iş gibi görülebilir dışarıdan bakıldığında…
Hele de bir dünya kentine başkanlık etmek, o kentin ve insanlarının kaderinde söz sahibi olmak, “baki kalan kubbede hoş bir seda bırakmak” keyiflidir elbette…
Tarifsiz bir gurur da duyabilirsiniz bu durumdan…
Ancak, Belediye Başkanı olmak, bir o kadar da meşakkatli, sıkıntılı ve riskli bir iştir aslında…
Hakkını verdiniz mi o makamın, sokakta dolaşmanız bile zordur tek başınıza…
Herkesin her istediğini yapmak istersiniz ama yapamazsınız!
Bırakınız istenilen hiçbir şeyi yapmamayı, isteklerini defalarca yaptıklarınız bile, bir keresinde istediğini yapmadığınız takdirde bir numaralı muhalifiniz ve düşmanınızdır sizin…
Verdiğiniz ya da vermediğiniz, uyguladığınız ya da uygulamadığınız kararların kimleri nasıl etkilediğini önceden tahmin bile edemezsiniz.
Kiminin ekmek kaygısıdır sizin ağzınızdan çıkan…
Kiminin “canının yongası”dır; yani malıdır zarar gören…
Hele bir de cebindeki parasını aldınız mı; sizden kötüsü yoktur!
Keyifli iştir Alanya Belediye Başkanı olmak vesselam…
Sokaktaki insanların tamamı yüzünüze güler; “Başkanım” derken ağızlarından tükürükler saçarak içinize girecek gibi olurlar!
Yarısından fazlası dost değildir aslında…
Düşmandır hatta…
Onların hürmeti insana değil, makamadır!
Mührün kerametinedir!
İnanın, koşullar ne kadar zor olursa olsun, insana hizmet etmekten zevk almak ve keyif duymaktır, bu makamı “dayanılır” halde tutan…
Yoksa, Belediye Başkanı olmak için her seçimde bu kadar çok aday adayı ortaya çıkar mıydı?
…
Peki ya Milletvekili olmak?
En az Belediye Başkanlığı kadar keyiflidir eminim.
Ama, Belediye Başkanlığı kadar riskli ve zorlu değildir vekillik…
Belediye Başkanı, “icracı” bir konumdur.
Vekillik ise, “ricacı”!
Belediye Başkanı, “Yapmak” zorundadır.
Vekil ise, “Yaptırmak”!
Belediye Başkanı, “Paraya hükmedendir”…
Vekil ise, “Parayı seyreden”!
Belediye Başkanlığı’ndan sonra vekilliğe geçenler, “Oh” derler, “dünya varmış”!
Türk siyasetinde, milletvekilliğini bırakıp belediye başkanlığına soyunan birkaç siyasetçi (Melih Gökçek gibi) bulabilirsiniz.
Ancak, Belediye Başkanlığı’nı bırakıp vekilliğe aday olan siyasetçilerin isimlerini yazmaya kalkışsak, bu sayfaya sığmaz.
Genel seçimlere az süre kala herkes soruyor; “Alanya’dan hangi belediye başkanları vekilliğe aday olmak istiyor?”
Bu sorunun cevabı kolay:
“Hepsinin gönlünde vekillik var!”
Ama, gelin görün ki, Belediye Başkanı olmak genellikle halkın takdiri; vekillik ise siyasi partileri Ankara’dan yönetenlerin, yani liderlerin takdiri…
Hiçbir belediye başkanı, Ankara’dan garantili bir sinyal almadan seçildiği makamı terk etmez.
Bu seçimde Alanya’dan vekil adayı olacak Belediye Başkanı çıkmaz bana göre…
Gerisi laf-ı güzaftır.