STK’lar uyuyor mu?

Antkart ile ilgili Antalya’da enteresan bir sessizlik ve kabulleniş yaşanıyor. Adamlar, boş kartı maliyetinin bilmem kaç katına satmaya kalktı, kimse sesini çıkarmadı. Milyon YTL’lik vurgun, SABAH Akdeniz’in çabaları ile bir nebze de olsa önlenebildi. Öğrenciye, emekliye fahiş fiyattan kart satışı devam ediyor, yine SABAH Akdeniz dışında kimsenin sesi çıkmıyor.

Nerede Eğitim-Sen, Emekliler Derneği…

Her projeye, her yatırıma karşı çıkma alışkanlığı bulunan muhalefet partilerinin temsilcileri…

Antalya’da muhalefet, sadece popüler konularda mı harekete geçiyor?

Veya vatandaşın cebinden alınmaya çalışılan 5 YTL, 10 YTL küçük mü görülüyor?

Hesabı kitabı ortada…

Toplu ulaşımda kullanılacak kartların, boş haliyle satışında ciddi bir haksızlık yaşanıyor. İşi sistemi kurmak ve yürütmek olan, Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihaleyi bu taahhüt ile kazanan firma, boş kart satışından kar etmeyi amaçlıyor.

Kimse sesini çıkarmıyor…

Tekrar ediyorum; boş kartların ‘indirimli’ gösterilen fiyatı 5 YTL bile maliyetin üzerindedir. Bu fiyattan satışlar, Mart ayı sonuna kadar değil sürekli olmalıdır. Bu fiyat, öğrenci ve emekli kartlarında da uygulanmalıdır…

Benim bu teklifimin şirketi zarara uğratacağını düşünen varsa, elime kağıdı kalemi alıp onunla maliyet hesapları üzerinde tartışmaya hazırım…

Kesinlikle bu rakamlardan şirket zarar etmez…

Olsa olsa fahiş kazancının bir bölümünü feda eder…

Başta da söylediğim gibi bu şirket, kart satıp para kazanmak için ihale kazanmadı. Sistemi en iyi, eksiksiz ve Antalyalıların yararına işletmek için ihaleyi kazandı.

Antkart A.Ş.’nin başındaki Talip Küner ve Yiğit Tunçel, bir an önce kart ticaretini bırakıp, bu sistem ile Antalya’da hangi alanlarda, en doğru ve vatandaş yararına uygulama yapılabileceğini düşünmeye başlamalı…

Küçük hesap yapmalarına gerek yok. Zaten toplu taşımadan alacakları komisyon onların işletme giderlerini rahatlıkla karşılayacak ölçüdedir.

***********

Bu proje alkışlanır

Antalya Emniyet Müdürlüğü, Toplum Destekli Polis Projesi kapsamında en önemli ve anlamlı çalışmasını başlattı. “Evimizin ve Antalya’nın Trafik Polisiyim” sloganı ile yürütülecek çalışmada, 50 günde 50 bin öğrenci, trafik kuralları ve trafik düzeni ile ilgili eğitilecek. Ayrıca motive etmek için her öğrenciye birer gönüllü kartı dağıtılacak. Bu kart, o öğrenciye sürekli olarak aldığı eğitimi hatırlatacak. Öğrenci de, öğrendiği trafik kurallarına hem kendisi uyacak, hem de bunları ailesi ve arkadaşlarına aktaracak.

Böyle bir çalışma başlattıkları için başta Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan olmak üzere, tüm polis teşkilatını kutlarım…

Bu proje ile Milli Eğitim’in çok büyük bir eksikliği de giderilmiş olacak. Okullarda ders olması gereken trafik, maalesef sosyal aktivite kolu olarak kalmakta, orada da sadece ve sadece zaman geçirilmektedir. Oysa, ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olan trafik karmaşasının çözümü için yapılması gereken ilk eylem eğitimdir.

Milli Eğitim Müdürlüğü, ilköğretimden başlayıp lise bitinceye kadar öğrencilere iyi bir trafik eğitimi verse, bu derslerde kurallar anlatılsa, kurallara uyulmadığı zaman neler olabileceği gösterilse, trafik karmaşasını yarı yarıya çözmüş oluruz.

Bu beklentim hala devam ediyor. Dilerim, Milli Eğitim bir an önce konunun önemini kavrar ve okullarda gereksiz bilgiler aktarılan derslerin yerine, günümüzün en önemli sorununu içeren trafik dersini koyar.

*****

Parktaki çürük diş

Antalya Kent Müzesi ile ilgili Salı günü detaylı bir haber yayınladık. Böyle bir çalışma tamamlandığı zaman, gurur duymayacak Antalyalı olmayacaktır. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i bu projeden dolayı kutluyor, küçük bir detayla ilgili merakımı gidermesini istiyorum. Kent Müzesi, Karaalioğlu Parkı’nın tamamını kapsayacak. Ancak, bu parkın en can alıcı yerinde Eyilik ailesine ait yarım kalmış bir inşaat var. 5 katlı inşaat, hem ebat ve mimari yapısıyla, hem de şimdiki haliyle bulunduğu yere yakışmıyor. Dünyanın en güzel parklarından birisi olan Karaalioğlu’nun neredeyse ortasında çirkinlik abidesi gibi duruyor. Antalyaspor maçları için Atatürk Stadı’na her gidişimde göz zevkimi bozan binanın, Kent Müzesi için de rahatsız edici olacağını düşünüyorum. Bu inşaatın bir an önce yıkılması gerektiğine inanıyorum.