Turizmin içine edilirken!

Birileri, Türk turizmini bitirmek için çabalıyor yine…
Alkol ölümleri, dünyanın hangi turizm ülkesinde var söyler misiniz?
Bırakınız rakiplerimiz İspanya ve Yunanistan’ı…
Kamboçya’da bile yok…
Uganda’da, hatta Bangladeş’te bile…
Macera tutkunu turistler, kör kurşun ya da bir kazaya kurban gitme riskini göze alarak seyahat ederler.
Turisti uyarırlar giderken:
Kenya’da aslana yem olma ihtimaliniz yüksektir.
Mozambik’te bir pigmenin zehirli okuyla ölebilirsiniz.
Sumatra’da tsunami kurbanı olabilirsiniz.
Missisipi’de sele kapılabilirsiniz.
Ve artık son bir uyarı da bizim için eklenecek:
Türkiye’de sahte alkolden zehirlenip komaya girebilir ya da hayatınızı kaybedebilirsiniz.
Bu nasıl bir ihanettir.
Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır.
Sanmayın ki, ölmeyen turistler sahte alkol içmiyor.
Piyasada sahte alkolden çok ne var ki?
Sahte alkol kullanmayan turistik işletmelerin sahiplerine yıllardır “enayi, aptal, salak” muamelesi yapılıyor bu sektörde…
Sahte alkolün “iyisi” var, “kötüsü” var.
Öldüreni var, öldürmeyeni var o kadar…
Kimi adam gibi üretiyor bu mereti, kimi de bilmeden zehir şişeliyor.
Hasbelkader zehire denk geldi mi zavallı turistler, patır patır ölüyorlar.
Bu olayın tek sorumlusu elbette sektörde bu mereti kullananlar değil…
Alkollü içeceklere fiyatının onbeş katı vergi vs koyarak, güya tüketimi sınırlayacaklarını sanan devlet de suçlu…
Bu şekilde ne tüketim kısıtlanıyor, ne de vergi toplanıyor.
Herkes yolunu bulmuş, sahtesiyle idare ediyor.
Devleti yönetenler de tüketim azaldı diye seviniyorlar boşu boşuna…
Oysa, piyasada gerçek alkolün üç katından fazla sahtesi satılıyor.
Turizm sektörüne, her şey dahil sistemiyle birlikte yerleşen, “Daha çok şey, çok daha ucuza” rekabeti yüzünden, işletmeciler alkolün sahtesine yönelmek zorunda kalıyorlar.
Acilen bir şeyler yapmak gerek…
En azından turizm sektörüne bazı muafiyetler sağlanmalı…
Marketten şişe ile tek tek alan ile kasa kasa litrelerce tüketen arasında bir fark olmalı…
Ama yok…
Olmayınca netice bu…
Her yıl onlarca turist ölüyor, yüzlercesi komaya giriyor.
Geçenlerde bir hastanede görevli doktor, “Bu sahte alkol olayının üstüne gidin, her gece onlarca vaka geliyor” diye ihbarda bulunmuştu bana…
Demek ki, bu olayı gündeme taşımak için üç tane zavallı Rus turistin ölmesi gerekiyormuş!
Bu saatten sonra hiçbir şey yapmadan ya da hiçbir şey olmamış gibi davranmak, bu cinayete ortak olmak demektir.
Sektörün tüm dinamikleri harekete geçmeli ve devleti de hareketi geçirmelidir.
Devletin, sektöre bu konuda vergi muafiyeti tanımasını sağlayacak girişimler başlatılmalıdır.
Sahte alkol üreten, satışını yapan ve satın alanlara hapis cezası da dahil ağır cezalar verilmelidir.
Aksi halde, belkemiğimiz olan Rusya pazarında sonun başlangıcına çok yakınız.