Book Crossing

Önceki gün İstanbul’daki sevgili dostum Gülçin Yılmaz İzel’den çok hoşuma giden bir mail aldım. Genelde geyik muhabbeti yapılan sanal dünyada bazen böyle yararlı maillerde dolaşabiliyor. Okuma alışkanlığının yok denebilecek kadar az olduğu ülkemiz için bu mailin büyük önem taşıdığına inanıyorum ve Gülçin’in mesajını sizlerle paylaşıyorum.

****

Amerika’da yeni bir moda çıkmış: Bir takım meçhul kişiler, kamuya açık yerlere birtakım kitaplar bırakıyorlarmış.

Diyelim bir parka gidip bir banka oturuyorsun, bankta bir kitapla karşılaşıyorsun.

Mahallede yasayan birçok kadının ortaklasa kullandığı ‘çamaşır yıkama merkezine’ gidiyorsun, makinelerden birinin üstünde bir kitap.

Trene biniyorsun, aa, koltuğunda bir kitap bulunuyor.

‘Marketten’ alışveriş ederken elini atıyorsun, birisi biskuvi paketleriyle cips paketlerinin arasına bir kitap yerleştirmiş.

Telefon kulübesine giriyorsun, telefonun yanında bir kitap... Define bulmak gibi!

Roman, şiir, öykü, deneme, artık bahtına ne çıkarsa...

Bu moda İtalya’da ve Fransa’da da yayılmakta.

Kitabi bırakan kişi kimliğini gizli tutuyor, kitabın parasını da helal ediyor. Tek ricası var, siz de okuduktan sonra buna benzer bir yere bırakın da başkaları da yararlansınlar.

Fakat bunu başlatan kişi belli: Ron Hornbaker adında, Missouri eyaletinden bir bilgisayarcı.

Bu olaya ‘BookCrossing’ deniyormuş. ‘Kitap gezdirme’ diye mi tercüme edelim..

Fransa’ da böyle ‘crossing’ yapan dokuz bin kişi varmış, daha şimdiden, ortalıkta dolaşan serseri kitap sayısı da on bini geçmiş...

Bu nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Bu bir çeşit ‘okuma ve okutma kampanyasıdır’ .

Paylaşmaktır. Ve başlı başına bir projedir.

Türkbükü’nde plajdayım. Bir baktım, yattığım yerde bir kitap var.. Adı, ‘Yıldızlı, yağmurlu geceler’..

‘Ah, biri unutmuş’ derken, kapağını açıp içine bakmak istedim ve beni şaşırtan bir yazı gördüm; ‘Ben bu kitabi severek okudum. Ve bitirdiğim yerde bırakıyorum. Sizin de seveceğinize eminim. Severseniz okuyun, sevmezseniz aynen bulduğunuz yerde bırakın. Okursanız, numara verdikten sonra sizde olduğunuz yerde bırakın lütfen…

03.. Üçüncü kişinin bu kitabi bıraktığını belirtiyormuş. . Diğer iki kişiden biri İstanbul’da bırakmış, diğeri ise Bodrum’da bırakmış.. Ben aldım kitabı İstanbul’a geldim ve hala okuyorum. Bitirince ben de ‘04’ve nerede okumuşsam yazıp bırakacağım.  Meğerse bu yeni adetmiş… Özellikle Londra’da çok yaygınmış. Parklarda bırakıyorlarmış okudukları kitapları insanlar. Londra’da bırakılan bir kitap Kuzey İrlanda’dan çıkmış.. Bakalım benim bırakacağım kitap nereden çıkacak?

Elinizdeki kitabı bulduğunuz ilk noktaya bırakmadan önce www.bookcrossing.com sitesini incelemenizi tavsiye ederim. Siteye girince 2.5 milyon kitabın hala dolaşmakta olduğunu göreceksiniz. Amaçları tüm dünyayı bir kütüphaneye çevirmek!!!

Kitaba bir etiket alınıyor, sisteme kitapla ilgili bir takım giriliyor, bu etiket üzerinde ise bulana kitabin BookCrossing eylemi içersinde bırakıldığı, eğer ulaşım imkanı var ise sisteme bulunma ile ilgili ve eğer el değiştirecekse bir sonra bırakılacağı durak.. vs ile ilgili bilgiler veriliyor. Bu sayede kitabınızı takip edebiliyorsunuz.

Cafe’de, otel lobisinde, sinemada kitap bulursanız, şaşırmayın hemen içine bakın, book crossing olabilir ..

 

 

Balaman’a yakışmadı

 

Geçtiğimiz hafta Isparta’da yayın yapan Akdeniz Gazetesi’nin matbaası ile ilgili yaşanan bir sorun, SABAH Akdeniz’de haber olarak yayınlanmıştı. Ben de Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman’ın görevindeki dört yılında bu tür tartışmalı ortamlara girmesinin yanlışlığını dile getiren bir yazı yazmıştım ve Balaman’a haddim olmayarak ‘Eleştirilere tahammül gösteriniz’ diye uyarıda bulunmuştum.

Geçtiğimiz haftayı Mitt Moskova Turizm Fuarı için Rusya’da geçirdim. Döndüğümde masamda Isparta Belediyesi Basın Müşavirliği’nden gönderilmiş bir dosya gördüm. İçinde bazı belgeler ve bana hitaben yazılmış bir yazı bulunuyordu.

Bu yazıyı Başkan Balaman’ın okuyup okumadığını bilmiyorum. Ancak, 25 yıldır dürüst gazeteciliği kendisine ilke edinmiş birisi olarak şahsıma yöneltilen iki kelimeyi kabul etmiyorum. Bu yazıyı kaleme alan ve bana gönderen aklı evvel kişi, ‘taraf’ olduğumu ve ‘hissi’ davrandığımı iddia etmiş…

Taraf olmam için ben bir neden göremiyorum. Ne Akdeniz Gazetesi’nin sahibi dostum veya akrabam, ne de Hasan Balaman düşmanım…

Hissi olmam için de bir gerekçe yok.

Eğer bu yazıyı başkan Balaman gördüyse, tavsiyemi tekrarlıyorum; eleştiriye biraz tahammüllü ol.

Eğer görmediyse, yazıyı yazan ve bana gönderen kişiyi, iddialarını ispatlamaya çağırıyorum…

Sanırım beni, belediyenin işlerini para karşılığı yapan ve Balaman ile aralarında ‘tamamen duygusal!’ ilişki bulunan bazı Antalyalı gazetecilerle karıştırmış…

Büyük hata etmiş…

 

Yayın Tarihi
25.03.2008
Bu makale 8729 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Bu uygulama yeni değil! Gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanıyor. Türkiye'de de yeni duyulmuyor; ancak, 10-20 YTL'ye kitap alan vatandaşım, kitabını sokağa bırakmaya kıyamıyor! Saygılarımla

Şenay Bıtırak 28.03.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!