Veremeyecek hesabımız yok

Antkart ile ilgili yaptığımız haberler, birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş… Vatandaşın hakkının aranmasından hem maddi, hem manevi zarar gören, daha doğrusu planladığı vurgunu yapamayanlar, kendilerine engel olarak beni ve SABAH Akdeniz’i görüp ipe sapa gelmez iftiralarda bulunmuşlar. Bu dedikodulara gülüp geçtim. SABAH Akdeniz’in hiçbir çalışanının veremeyeceği hesap yoktur. Hiç birimiz, mesleğimizin dışında hesap yapmayız, gazeteciliğimizi satmayız.

Gelin bugün Antkart olayını başından sona yeniden özetleyelim. Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikle toplu ulaşımda, daha sonra da diğer hizmetlerde kullanmayı planladığı ‘akıllı kart’ projesinin ihalesini, Antalyalı bir firmanın kazanması beni mutlu etmişti. Bu topraklarda doğan, bu şehrin yetiştirdiği, bu coğrafyanın zengin ettiği insanların, kentinin ve kentlilerinin çıkarlarını, ticari çıkarları ile aynı doğrultuda düşünebileceğini tahmin etmiştim. Bu nedenle, ‘akıllı kart’ uygulamasına karşı tepkilere hep sağduyulu yaklaştık. Bardağın boş tarafından çok, dolu tarafını görmeye çalıştık.

Ancak, kart fiyatlarının açıklanması ile birlikte ihale dönemindeki mutluluğumuz ve umutlarımız, yerini hayal kırıklığına bıraktı. Antalyalı firma, bırakın Antalyalıların haklarını korumayı, ceplerinden 3 kuruş fazla nasıl alabiliriz hesapları yapıyordu. Dayanamadık, haberlerimizle, fikir yazılarımızla bu duruma mesleki sınırlar içinde tepkimizi dile getirdik.

Hiçbir haberimize, hiçbir fikir yazımıza ‘yalan’, ‘iftira’ diyemediler…

Hiçbir şey yapamadıysak, yüzbinlerce Antalyalının cebinden 5 YTL fazla para alınmasını önledik.

Hizmeti rant kapısı gibi görenlere, bu işlerin o kadar kolay olmadığını anlattık…

Antalya’nın sahipsiz olmadığını gösterdik…

Maalesef, her sepette çürük elma olduğu gibi, bizim içimizden de bazı ‘çürük’ler çıktı, 3 kuruş paraya kalemini sattı.

Kalem satın almayı bu kadar ucuz ve basit zannedenler, karşılarında SABAH Akdeniz’i dimdik gördükçe küplere bindi…

Attıkları her yanlış adımın, yaptıkları her ‘rant’ hesabının duvara toslaması, bu insanları çılgına çevirdi…

Baktılar, satın alamıyorlar, susturamıyorlar, iftira kampanyasına başladılar…

Başta da söylediğim gibi, bizim veremeyecek hiçbir hesapla işimiz olmaz…

Veremeyecek hesabı olanlar düşünsün…

Antkart olayında, bizimle birlikte dik bir duruş sergileyen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e teşekkür ediyorum.

Ve ondan aynı konuda bir ricada bulunmak istiyorum…

Kart fiyatlarının 10 YTL’den 5 YTL’ye düşürülmesini sağladınız. Ancak indirimli kartlar hala 10 YTL’den satılıyor. Bu büyük haksızlık. Diğer kartlardan iki kat fazla fiyat satılmasının nedeni, indirimli olmasıyla, aradaki fark indirimi uygulayanlara dağıtılmalı. Yani, kart başı 5 YTL’lik fazla tahsilat, bu kartlara indirimli hizmet veren minibüsçünün, halk otobüsçünün hakkıdır. Sistemi işleten firmanın hakkı değildir. Ya, 5 YTL’lik uygulama, bu kartlar için de geçerli olsun, veya 5 YTL’lik fark, gerçek hak edene ödensin.

5 YTL deyip geçmeyin, Antalya’da öğrenci-ögretmen ve emekli sayısı, toplu taşıma araçlarını kullanan kişilerin yüzde 30-35’ini oluşturuyor.

Antalya’da 400-450 bin kişinin toplu taşıma araçlarını kullandığını göz önüne alırsak, indirimli kartlardan yapılan vurgunun, haksız gelirin hangi miktarlara ulaştığını siz hesaplayın…

 

Yayın Tarihi
22.04.2008
Bu makale 8282 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!