Olimpos’ta neler oluyor?

Çok sevdiğim ve zaman buldukça gidip dinlendiğim Olimpos’ta ilginç olaylar yaşanıyor. Geçmiş yıllarda yabancı gezginlerin ve üniversiteli gençlerin uğrak yeri olan Olimpos, son dönemde kitle turizmine de açıldı. Kadir Kaya’nın ağaç evleri ile başlayan ve 4-5 yıl öncesine kadar küçük işletmelerle yapılan turizm, son dönemde 300-400 yatak kapasitesine kadar çıkan tesislerle donatıldı. Tesisler büyüdükçe, bu bölgenin rantı da arttı. Seyyahların, gezginlerin mekanı, artık 4-5 bin yatak kapasitesine sahip bir destinasyon haline geldi.

Bu hızlı gelişme Olimpos’ta iki büyük tehlikeyi beraberinde getirdi. Bu tehlikelerden birincisi rant savaşları, ikincisi ise hızlı ve plansız büyümenin çevreye verdiği zarar. Eğer Olimpos’la ilgili bir şeyler yapılmazsa, kısa süre sonra bu dejenerasyon büyüyecek ve bölgenin sorunları ciddi boyutlara ulaşacak.

Olimpos’taki rant savaşlarının son örneği, yan yana tesis işleten ve akraba olan iki aile arasında çıkan çatışmadır. Son yıllarda moda olan bu bölge, ciddi bir rant merkezi oldu. Bu ranttan daha fazla pay almaya çalışanlar da, yarını düşünmeden hareket ederek, bindikleri dalı kesmeye başladı. Düşünün durum öyle hal aldı ki, iki akraba rant uğruna birbirine yaylım ateşi açabiliyor, kan akıtılıyor.

Yazık, çok yazık…

Eğer, gerekli önlemler alınmaz, bu bölge kontrol altına alınmazsa, bu olaylar daha geniş katılımlı olarak tekrarlanabilir, daha bir çok canlar yanabilir.

Benden söylemesi…

Olimpos’taki rant savaşları, güvenlik önlemleri ve burada ciddi bir denetim mekanizmasının kurulması ile önlenebilir veya boyutlarının büyümesi engellenebilir. Bu bölge için asıl tehlike, plansız ve hızlı büyümenin getirdiği çevre riskleridir…

Olimpos Vadisi, Yazır Köyü Muhtarlığı’nca yönetilmektedir. Dünyanın en ünlü tatil bölgesi, 4-5 bin yatak kapasitesi ile her yıl büyüyen bir turizm ekonomisine sahip olan bu bölge, kendisinden çok daha küçük Yazır Köyü’nün mahallesi gibi görülmektedir. Bu yönetim tarzının yarattığı irade boşluğu, bölgede büyük bir keşmekeşlik yaşanmasına neden olmaktadır. Küçük hesaplar, işletmeciler arasında gruplaşmalar, yetersiz hizmet ve başıboşluk Olimpos’ta ciddi çevre sorunları yaşatmaya başlamıştır.

Önümüzdeki günlerde Olimpos’la ilgili ciddi araştırmalarla hazırlanan bir dosya açacağız. Özenle korunması ve kollanması gereken bu cennet bölgede yaşananları daha net bir şekilde ortaya koyacağız. Benim bugün vurgulamak istediğim tek şey, Olimpos ile ilgili sorumluluğu olanların ve bu bölge üzerinde yetkisi bulunanların zaman geçirmeden harekete geçmesidir.

Bu konuda en büyük görev, Kumluca Kaymakamlığı ile GATAB’a düşmektedir. GATAB Başkanı Yusuf Uras, Olimpos’u iyice mercek altına almalı, muhtarlık aracılığıyla bu bölgeye birliğin götürdüğü hizmetleri incelemelidir. Çöp toplamadan, su dağıtım işine kadar bir çok konuda kulağımıza hoş gelmeyen uygulamalar gelmektedir. Bu sorunlar, dolaylı da olsa GATAB’ı yakından ilgilendirmektedir…

Kumluca Kaymakamı’nın sık sık Olimpos’a gittiğini biliyorum. Kaymakam Bey’in bu bölgedeki fiziksel gelişimi, turizm potansiyelindeki değişimi, yaşanan sorunları, önerileriyle birlikte rapor haline getirip, acilen önce Vali Alaaddin Yüksel’e, sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkililerini ulaştırması gerekmektedir.

Sorunların öncelikle saptanması, sonra çözüm üretilmesi ve bu çözümlerin acilen uygulanması şarttır…

Yoksa, bir süre sonra Olimpos Vadisi, patlayan fosseptikler yüzünden salgın hastalıklarla karşılaşacak, insanlar üç kuruş için birbirini kurşuna dizecek…

Benden uyarması…

 

 

--------------------

 

Antalyaspor’u konuşmak istemiyorum

 

Diyarbakırspor maçından sonra karar aldım, 2 haftalığına Antalyaspor’u konuşmak istemiyorum. Gittiğim her yerde, karşılaştığım herkesten aynı soruları işitiyorum; Ne olacak bu takımın hali?

İnanın bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum ve bilmeyi çok istiyorum. Önümüzde iki hafta kaldı. Tek bildiğim bu iki hafta, iki 90 dakika Antalyaspor’un kaderini belirleyecek…

Bekleyip bu kaderin ne olduğunu görmekten başka çaremiz yok…

 

--------------

 

DÜNYA ATASÖZLERİ

 

Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz. BELÇİKA

Güzellik, kadınlara verilen ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir. ŞİLİ

Üç taşınma, bir yangına bedeldir. JAPON

Bir şekilde doğar, fakat binbir şekilde ölürüz. YUGOSLAVYA

Yayın Tarihi
29.04.2008
Bu makale 8711 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!