2012 yılının “en”lerin seçtik

2013 yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde 2012 yılının “en”lerini seçmezsek olmaz dedik ve geçtik klavyenin başına. Tabi bunu yaparken biraz gülelim diye hafiften dokundurduk. Bunun bir espri olduğunu bilmem hatırlatmama gerek var mı? Hani yazıyı okuduktan sonra hemen telefona sarılıp bana da bu yapılır mı demeyin üzülürüm sonra ona göre. Bu arada, reytingimiz yüksek olsun diye

En Çapkın, En Kılıbık, En Seksi, En Karizmatik, En Başarılı, En Ciddi ve En Yalaka’yı haftaya bıraktık. Tabii o zamana kadar bir gazeteci tarafından topuğumuzdan vurulmazsak..

 

En Şık: Temel Tacal (Ahh ahh en çok kıskandığım gazeteci)

En Muhalif: Ali Orhan (Tanıdığım en muhalif gazeteci.. Hatta kendisine bile..)

En tarafsız(!): İbrahim Akkaya (Hem meclis üyesi hem de kadrolu yazar)

En iyi kulis yazarı: Ali Buldu (Özellikle siyasi kulislerde üzerine yoktur)

En Sporcu: Kamer Durdu (Her hafta Face’den bugün de yarım maraton koştum diye yazıyor)

En iyi balıktan anlayan: Mehmet Talay (Özellikle çinekop konusunda tam bir duayen)

En Esprili: Mehmet Tosun (Durgun görünmesi sizi hiç aldatmasın)

En çok bilen: Abdullah Yalçın (Her konuda mutlaka bir fikri vardır)

En duayen: Osman Şan (İlerlemiş yaşına rağmen hala yazıları keyifle okunuyor)

En İyi gezi yazıları: Haşmet Öyken (Gezi yazılarıyla herkesi kıskandırır)

En çok gezen: Hidayet Gültekin (Keşif Ekibi’yle ayak basmadık yer bırakmadı)

Sözünü hiç sakınmayan: Derya Uğural (Tatlı sert yazılarıyla ima etmez direkt söyler)

Kendine en iyi bakan: Ahmet Dökdök (Kişisel bakım konusunda Ahmet ağabeyimiz bir numaradır)

En kodumu oturtan: Şükrü Ağırman (Geçirme haber deyince akla gelen isim)

 

+++++++

BASINDAN HABERLER… BASINDAN HABERLER…

VTV UYDUYA ÇIKTI

Antalya’nın ilk yerel televizyonları arasında yer alan VTV, dün itibariyle uyduya çıktı. Bilindiği gibi VTV daha önce kablolu yayından ve karasal yayından izlenebiliyordu.

 

ŞÜKRÜ EVLENİYOR

Manşet gazetesi istihbarat şefi Şükrü Ağırman, 26 Ocak cumartesi günü saat 18.00’deKepez Belediyesi Nikah Salonu’nda dünyaevine giriyor. Ağırman’a şimdiden ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

 

İNTERNET MEDYASINA MÜJDE

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, internet medyasının resmi ilan alabilmesi için çalıştıklarını ifade etti. Atalay, radyolarında kamu spotlarını ücretli yayınlaması için bakanlıklarla görüşme içerisinde olduklarını söyledi. Radyoların resmi ilan konusunun şu an için mümkün olmadığını ifade eden Atalay, ancak reklam pastasından yararlanabileceklerini kaydetti.

++++

Fotoğrafçıdan neden sevgili olmaz? (2)


23-Egosu yüksektir. Kendisinin çektikleri dışındaki her fotoğrafa bir kulp takar.
24-Gökkuşağından nefret eder, özellikle lenste ışık yüzünden oluşanlardan.
25-Pahalı bilgisayarlara bayılır.
26-Terk edilmiş eski binalar fotoğrafçının meskenidir. Hele ki boyası sıvası dökükse! Fotoğraflarınızın çoğu şatafatlı salonlarda değil, bu tür izbe mekanlarda çekilir.
27-Çektikleri yeni bir fotoğrafı gösteremeye bayılır. Ama şunu bilin ki sizin beğenip beğenmemeniz umurunda bile değildir.
28-Fotoğraftan çok da anlamayan arkadaşınızın çektiği fotoğraflara O’nun yanında kesinlikle baktırmayın. Eleştirisindeki nezaket dozunu emin olun  ayarlayamaz. 
29-Güneşli  günler O’nu mutsuz eder, ışığın daha homojen olduğu bulutlu günlere bayılır.
30-Doğum günü armağanınızın, sizin bir portreniz olma olasılığı yüksektir.
31-Bir yerdesiniz, sıkıldınız ve başka bir mekana gitmek istediniz. Öyle kolay değil! Çünkü oradaki fotoğrafların çekimini bitirmeden bir yere gidemezsiniz.
32-Sürekli bir test modeli olarak kullanılacaksınız.
33. Hiçbirşey doğal olarak güzel değildir. Herşeye Photoshop müdahalesi yapmaya çalışır.
34-“Tatlım, fotoğraf makinemi yanıma alıyorum” demesi, “içinde lenslerinden bataryalarına kadar toplamda 20 kiloyu bulan bir çantayı yanına alıyorum” anlamına gelir.
35-Eğer yanlışlıkla herhangi bir ekipmanına hasar verirseniz, yandınız!
36-Bir yeni yıl hediyesi alacaksanız, onu mutlu etmek için en az 500 doları gözden çıkaracaksınız demektir. Çünkü fotoğraf ekipmanları pahalıdır ve O’nu ancak bu tarz hediyeler mutlu eder.
37-Doğal koleksiyoncudur. Fotoğraflarının yayınlandığı ya da beğendiği fotoğraf ve fotoğraf üzerine yazıların olduğu eski gazete, dergiler yatağın altını doldurur.
38-Terabaytlık harici disklerde fotoğrafı vardır, ama baskısını yaptırdığı fotoğraf sayısı 10 taneyi geçmez!                                                

39. Sizin yaratıcılığınızı sürekli gizlice yargılayacaktır.
40. Herhangi bir şekilde otomatik moddaysanız bilin ki size güleceklerdir. Çünkü onlar için herşey manueldir.
41-Yeni bir ışıklandırma tekniği öğrendiklerinde orgazm olurlar.

42-Kendisi gibi fotoğraf meraklısı biriyle karşılaştığında yandınız demektir! “Ayaküstü sohbetleri” en az bir saat sürer. Hele ki “bir yerlere oturup orada mı sohbete devam etsek?” diye birbirlerine sormaları felaket habercisidir sizin için.

43-Bir parkta başınızı omzuna yasladığınızda “iyi bir fotoğraf gördüm!” deyip ışık hızıyla yerinden kalkacağından, başınızı bankın tahtasına çarpma olasılığınız hayli yüksektir.

44-Bir fotoğrafçıyla sevgili olmak demek, pantolonunun dizleri tozlu ya da çamurlu birisiyle dolaşmak demektir. Çünkü alt açıdan fotoğraf çekmek için doğal bir davranış gibi dizlerinin üzerine oturuverir. Hatta boyluboyunca yere yatıp fotoğraf çekenleri de hayli çoktur! (Alıntı)

 

++++++

 

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

TEDAVİ NİYETİNE!

Temel hastalanmış, doktora gitmiş. Doktor Temel'i muayene ettikten sonra yeni doğum yapmış bir kadının memesinden süt emerse hastalığının iyi olacağını söylemiş. Temel kara kara düşünerek doktorun yanından çıkmış.

Nerden bulacağını kimden isteyeceğini düşünürken aklına arkadaşı Dursun'un karısı Fadime gelmiş. "O yeni doğum yapmıştı, rica ederim" demiş ve kapıya dayanmış. Kapıyı Fadime açmış, Temel "Dursun evde mi?" diye sormuş Fadime’ye. Evde yok yanıtını alınca Temel utana sıkıla derdini açmış. Fadime de "N'olacak ula altı üstü bir kaç damla süt, hem sevaptır gir içeri demiş" Fadime memesini açmış Temel'in ağzına vermiş. Temel memeyi emmeye başlamış.

Temel emdikçe Fadime tahrik olmuş. Dayanamaz duruma gelmiş. Temel'e "Ula Temel başka birşey de ister misin?" diye sormuş. Temel Ayıp olmaz mı?" diye yanıtlamış. Fadime ihtiraslı bir şekilde "Niye ayıp olsun?" diye cevap vermiş.

Temel -"İyi öyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, içim ezildi".

 

DOKTOR GİRMEK!

Kadın, kocası olmadan ilk defa tatile çıkar. İlk mola yerinden cep telefonuyla kocasını arar: -"Kocacım yolculuğum çok iyi gidiyor, bir doktor beyle tanıştık, çok hoşsohbet birisi" der.

İkinci molada tekrar arar: "-Yolculuk çok iyi gidiyor, şu an doktorla yemekteyiz"... Sabah tatil yöresine varınca tekrar arar: "-Kocacım otelime geldim, tesadüf doktorla aynı oteldeyiz"...

Kocası olaydan kıllanır ama ne yapsın?.. Öğle vakti kocası arar: -Tatil nasıl gidiyor Karıcım? " -Çok iyi gidiyor, bizde doktorla yemek yiyorduk, çok eğleniyoruz..."

Adam olaydan iyice kıllanmıştır. Öğleden sonra tekrar arar karısını

-"Tatil nasıl gidiyor..." -İyi, bizde doktorla havuz başındayız, bana güneşyağı sürüyordu, birazdan havuza gireceğiz..."

-Üzerinde şu an ne var? der kocası, "-Bikinim."

-İyi üstünü çıkart. "

-niye?"

-Çıkartt!.. -Şimdide altını çıkart. "

-niye?"

-Çıkart!.. -Şimdide bacaklarını aç ve güneşe doğru döndür. -"

Tamam ama niye yaptım?"

-Güneş giren yere doktor girmezde ondan.

 

Yayın Tarihi
27.12.2012
Bu makale 8551 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!