Yıpranma hakkımızı geri aldık

TBMM’de geçtiğimiz günlerde kabul edilerek yasalaşan düzenlemeyle gazetecilerin 2008 yılında kaldırılan yıpranma hakkı geri verildi. Ancak 2008’den bu tarafa geçen 4 yıllık sürede yıpranma hakkının kullanılabilmesi için bu döneme ait primlerin gazeteciler tarafından ödenmesi gerekiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu yetkililerinin verdiği bilgilere göre gazeteciler, 2008’den itibaren, her ay için o dönemdeki kazancının yüzde 5’i kadar prim ödeyecek. Örneğin 2008’de bin lira kazancı olan bir gazeteci, her ay için 50 lira olmak üzere yıllık 600 lira ödeyecek. 2 bin lira kazanan bir gazeteci içinse bu rakam 1.200 lira olacak. 4 yıllık içinse ödeyeceği rakam 4.800 lirayı bulacak.

ÜÇ AY İÇİNDE BAŞVURUN

Gazeteciler, geçmiş dönemdeki fiili hizmet zammından faydalanabilmek için kanunun yayınlanmasından itibaren üç ay içinde başvurabilecek. Prim borçlarını ise 6 ay içinde taksitler halinde ödeyecekler. Gecikme farkı ve faiz uygulanmayacak. Emekli olmuş gazeteciler de bu haktan faydalanabilecek. Bu kişiler, kuruma başvurup 4 yıllık yıpranma payını öderlerse emekli maaşları yeniden hesaplanacak. Böylece daha yüksek maaş alabilecekler.

HER 4 YILA 1 YIL

Bu arada yapılan yeni düzenleme ile basın kartı sahibi gazeteciler, yeniden yıpranma olarak da bilinen fiili hizmet zammına kavuştu. Gazetecilerin çalışma sürelerinin her yılı için 90 gün fiili hizmet süresi zammı eklenecek. Böylece, gazeteci her 4 yılda, 1 yıl fazla çalışmış sayılacak. Bu süre en fazla 5 yıl olarak hesaplanacak. Elde ettikleri fiili hizmet zammının yarısı da yaş haddinden düşülecek. Bunun üst sınırı ise 3 olacak. Buna göre gazeteciler 3 yıl erken emekli olabilecek. Prim günü sayısına 5 yıl eklendiği için alacağı emekli maaşı yükselecek. Düzenleme ile yıpranma hakkı, kaldırıldığı tarih olan 1 Ekim 2008’den itibaren geçerli sayılacak. Ancak aradan geçen süreyi gazetecinin kendisi ödeyecek.

 

++++++++

 

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

 

KAHYA’NIN ACI GÜNÜ

Antalya Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Erdoğan Kahya, hafta içinde babası İbrahim Kahya’yı kaybetti. Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesinde hayatını kaybeden Kahya, 80 yaşındaydı.

 

BALKAYA EMEKLİ OLUYOR

2008 yılından bu yana Basın Yayın ve Enformasyon Antalya Şube Müdürlüğü görevini yürüten Nilüfer Balkaya, 18 Ocak itibariyle emekli oluyor. Balkaya’ya yeni yaşamında başarılar diliyoruz

 

GERİ SAYIM BAŞLADI

Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin geleneksel “Antalya Basın Ödülleri Yarışması” ve “Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması” için geri sayım başladı. Her iki yarışma için de son katılım tarihi 4 Şubat olarak belirlendi. Yarışmaya, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Üyeleri ile Antalya ve ilçelerinde fiilen gazetecilik yapan gazeteciler katılabilecek. Her iki yarışmaya ait “Yönetmelikler” ve “Katılım Formu”na (www.agc.org.tr) adresinden ulaşılabilir.

 

+++++++

 

NASİHAT

 

Bir baba, birgün oğluna “her kırdığın insan için şu tahtaya çivi çak “demiş”.....!

Oğlu, babasının dediğini yapmış..

Sonra bakmış ki tahta çivilerle dolmuş taşmış.

Sonra babası “Şimdi kırdığın insanların gönlünü al, her aldığın gönül için bir çiviyi sök” demiş.

Çocuk babasının yanına çivileri söküp geri gelmiş ama tahta delik deşikmiş..

Ve baba evladına şöyle demiş,

“İnsan kalbi bu tahta gibidir oğlum, kırdığın kalbi düzeltirsin fakat izi kalır”

 

++++++++

 

ERKEK OLMANIN AVANTAJLARI!

-İş toplantılarınız gece yarılarına kadar uzayabilir. 'Bu iyi bir şey mi?' demeyin, bilenler bilir, harika bir şeydir.
-Kafanızda 40 tilki dolaştırmak durumunda değilsinizdir.
-Kaymak gibi olma zorunluluğunuz yoktur.
-Yüzünüzün 'makyajlı' ve 'makyajsız' iki hali söz konusu olmadığından kimseyi hayal kırıklığına uğratmazsınız.
-Kıyıda köşede bir fındıklı kurabiye tarifi bulundurmak zorunda değilsinizdir.
-İstediğiniz kadından isteyebilirsiniz. İsteyenin bir yüzü karadır.
-Tıp dünyası dört koldan yatakta yüzünüzün kara çıkmamasını sağlamaya uğraşmaktadır.
-Her zaman yaptığınızdan farklı hiçbir şey yapmadan, durduğunuz yerde baba olabilirsiniz.
-Kel bir erkeğin beğenilme şansı, kel bir kadınınkinden her zaman farklıdır.
-Yakışıklı olarak nitelendirilmeniz için gereken şartlar, bir kadının güzel sayılabilmesi için gereken şartların yüzde biri kadardır.
-Kıvırarak yürümek zorunda değilsinizdir.
-Eşinizin yaşça sizden küçük olması adettendir.
-Her tuvalete girişinizde pantolonunuzu, külotlu çorabınızı, iç çamaşırınızı indirmek ve sonra sondan başlayarak hepsini birer birer kaldırmak zorunda değilsinizdir.
-Göbek size oturaklı ve güvenilir bir hava vermektedir.
-Hayat sizi asla bir gün sarışın, bir gün esmer, bir gün kızıl olmak durumunda bırakmaz.
-TV'lerin sizin için yaptığı saçma gündüz programlarına mahkum değilsiniz.
-Her evli erkek hayatında en az bir kere paylaşılmaz olmanın gururunu yaşar.

 

++++++++

 

HAFTANIN FIKRALARI… HAFTANIN FIKRALARI...

 

OĞLAN BÜYÜDÜ

Kadın kocasına:

- Bizim oğlan büyüdü artık. Ona bazı şeyleri anlatmalısın. Bu senin görevin.

- Yahu, ben nasıl anlatayım, utanırım.

- Kolayı var, bu işin arılar ve kuşlarda da aynı olduğunu söylersin.

Adam, oğlunu yanına çağırır ve anlatmaya başlar:

- Bak oğlum, geçenlerde annenle kavga etmiştim ya. Annen eşyalarını toplayıp annesine gitmişti.

- Evet baba, hatırladım. Baba devam eder:

- O gün bu olayı kutlamak için seninle birlikte gece kulubüne gittik. İçerken iki bayanla tanıştık. İşi ilerlettik.

- Evet baba, hatırladım.

- Sonra bayanları klüpten çıkartıp bir otele götürdük. Sen seninkini, ben benimkini alıp odalarımıza çekildik.

- Evet baba, hatırladım.

- Hah, işte bu iş arılarda ve kuşlarda da böyledir.

 

DERECE

Adam karısını doktora getirmişti. "Ne olur bana yardım edin. Bu kadını deli gibi seviyorum. Onsuz yaşayamam. Ama karım bir seks manyağı. Hemen tahrik oluyor ve önüne gelenle yatıyor. Bir gün elimden bir kaza çıkacak. Birinin gırtlağım keseceğim."

Doktor kadını muayene odasına soktu: "Soyunun ve divana uzanın" dedi. Kadın denileni yaptı. Ama doktorun eli vücuduna değer değmez elektrik çarpmış gibi oldu. Doktora saldırdı. Çığlıklar atarak adamın fermuarını indirdi. Doktor ne de olsa erkekti. Daha fazla dayanamadı ve kadının üzerine uzanıverdi.

İçeriden gelen boğuk nefesler, çığlıklar kıskanç kocanın kuşkularım iyice artırdı. Hızla kapıyı açtı ve muayene odasına daldı. "Ne yapıyorsun doktor?.."

Doktor paniğe kapılmadı: "Hiç canım, önce ateşini ölçmek istedim, o kadar."

Adam cebinden çıkardığı sustalının düğmesine dokundu. Bıçak fırladı. Adam bıçağın sivri ucu ile tırnaklarım temizlerken tane tane konuştu:

"Doktor... Dua et de, o şeyi dışarı çıkardığında üzerinde 35'ten 43'e kadar numaralar olsun!"

 

İNSANLARI SEVİYORUM

Yargıç:

- Altı kadın, sekiz bakire genç kız olmak üzere toplam on dört kişiye tecavüz etmekle suçlanıyorsun. Bir diyeceğin var mı?

Suçlu:

- İnsanları seviyorum, sayın yargıç.

Yayın Tarihi
18.01.2013
Bu makale 8230 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!