Seviyorum ben bu entel, dantelleri…

Bu sıralar, çok kızdığım bir şeyi yapıyorum… Ne mi yapıyorum? Köşe yazılarımı bıraktım.Entel, dantel muhabbeti yapıyorum. Nereden çıktı bu diyorsunuz! Anlatayım, o zaman… Biz aydınlar bazen yana yana geliriz. Amaç birkaç büyük eşliğinde sohbet muhabbet! Bu buluşmalarda öncelikle dünya ve ülkemizdeki siyaset daha sonra ağırlıklı olarak turizm konuşulur… Hükümetler devrilir, yeni hükümetler kurulur… Amaç yoktur da Maksat muhabbet olsun…

Son olarak ta Alanya’ya sıra gelir. Değerli aydınlarımız bu toplantılarda sırasıyla önce Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlunu ve belediyeden kıl kaptıklarını daha sonra ALTSO, ALTİD yönetimlerini, son aşamada Alanya AKP, CHP, MHP yönetimlerini ve özelliklede başkanlarını eleştirirler…

Finalde kim iflas ediyor? Kim daha hovarda? Avrupa’nın veya Rusya’nın neresinde kim, hangi fındığı kırıyor? Yurtdışında hangi fuara gidelim? Hangi ülkede ki fındıklar kaliteli? Hangi otel satılık dedikoduları yoğunlaşır… Ve de sıra turizme gelir, dantel grup turizm için ne yapılması gerektiğini, yatak fiyatlar ve her şey dâhil sistemi ki ben ona “besi sistemi” derim, konusunda fikirlerini söylerler. Doğa ve çevreye sahip çıkılmasını ifade ederler… Alanya betonkent oldu derler. Yazık oluyor Alanya bitti derler… Amma her birisinin binasında otelindeki kaçaklardan bahis etmezler… Severim ben bu dantelleri canım…

Ha buraya kadar severim bu entel dantellerin muhabbetini, bu noktadan sonra ayrışırız entel ve de Alandantellerle… Derim ki bu tuzu kurulara şöyle sizlere bir bakıyorum, hepiniz Allaha şükür cukkanız iyi, babadan anadan servet var. Bi de soyadlarınızda malum “ağa” takısı mevcut. Siyasette sülaleyi tahrikâtınız her partide var. Kendiniz AKP’ de, kardeşiniz CHP’de, emmioğlunuz MHP’de yönetimde… Ticaret derseniz köşelerde siz varsınız, odalar yönetimlerindesiniz. Allah için söyleyin Sayın enteller Alanya için şimdiye kadar ne yaptınız, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Diye sorarım zat-ı muhteremlere, kem küm faslı ve bir iki olumlu eleştiriden sonra, derler ki bu enteller “yahu sende hep siyaset yabaan… Şuraya iki muhabbete geldik…”

Ya işte böyle severim bu entel dantel takımını, bu takım Alanya sporu da çok sever ama maçlarına gitmez… Tercihlerini Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarına kullanırlar… İstanbul stattan aypotu ile fotoğraf gönderirler facebooka altına yazarlar “işte cehennem”…Bu dantellerin bir kere Alanya stadına gidip… aypotlarından “işte Alanya “ mesajını görmedim… Bunların maç muhabbetleri de değişik birisi geçen gün yine Galatasaray maçına mı gitmiş, anlatıyor entel boğaz kaşkolüne sarılarak…”ne maçı ağbi ya ben maçların iki kişiyle yapılanını severim”…Birazçık da hovarda oluyor bu danteller…

Seviyorum bu entelleri geçen sene sanırım mayıs sonları yine bu dantellerle “geyik muhabbeti”ndeyim. Aybaşında Alanya’nın il yapılması konusunda iskelede miting yapılacak… Konuşuyorlar işte bir kısmı, ne güzel düşünmüşünüz… Harika olur tabiî ki geliriz mitinge, hatta iş yerlerimizden personelde göndeririz dediler… Mitingde baktım özellikle dolaştım… Pek ortada yoktular… Ama haklarını yemeyelim bu dantellerin çok severler Alanya’yı… İl olmasını da isterler… Bir taraftan da propaganda yaparlar…”Alanya il olursa turizm biter… İl olursak el oluruz…”Derler. Severim canım ben bunların Alanya Aşkını… Bunlarınki biraz “paraplatonik”, emme olsun, para da sevilir…

Bu entel takımında son zaman bir tweet hastalığı başladı… Deyişlerine göre onlara bu hastalığı bir gazeteci bulaştırmış… Dolayısıyla gazetelerde köşe yazısı yerine “tweet köşesi” moda olunca, bizim dantellerde tweetçılığa başladılar… Bulundukları siyasi ve ticari makamlarda söyleyemediklerini yazamadıklarını! Açıklayamadıklarını! Tweet dan yapıyorlar…Maksat muhabbet olsun torba dolsun…Sonra diyorlar ki…”Ben bu konuda açıklama yapmıştım.Ama basın dikkate almadı…”…Seviyorum ben bu Tweetçı entelleri…