Bir Samsunsporlu olarak bugün Fenerliyim!

Çocukluk yıllarımda, Fenerbahçeli idim. Üniversite yıllarımda milliyetçilik ve Karadenizlilik damarlarım kabardı. Trabzonsporlu oldum. Sene 1988 olmalı idi. Samsun 19 Mayıs stadında Samsun-Trabzon maçındayım. O ne, Trabzon taraftarı arasından birileri stadın taşlarını sökmüş. Taş yağmuru altındayız. Yetmedi pantolonlar, kemerleri gevşedi ve… Pes dedim… Ve Samsunspor'lu oldum… Bir iniyoruz, bir çıkıyoruz, idare ediyoruz işte… Rahmetli Hasbi Menteşoğlu’nun dediği gibi… "Tekmeyi iyi vuramıyoruz”… Galiba ondan olsa gerek!
Bizim aile de demokratik bir yapıda, hanım, kayınbirader Fenerbahçeli olduğu için kritik maçlarda, hep Fenerli, dua eder ve de duası Fanatik Galatasaraylı büyük oğlana göre de tutar… Son derbide annesine “Dua edersen Fenerbahçe'ye, evden kaçarım” dedi… Annesi de dua edemedi… Sonuç malumunuz… Küçük oğlan tam zamane çocuğu, kim yenerse o, ondan oluyor… En son Beşiktaşlı idi…
Yazar Nihat Genç, 15 Mayıs 2012 tarihinde köşesinde “Şimdi fenerli olmak vardı anasını satıyım” başlıklı bir yazı kaleme almış… Bilindiği gibi kendisi koyu bir Trabzon taraftarıdır. Yazısında takımının şike davasındaki izlediği politikayı eleştirmişti… Daha sonra da spora siyasetin, cemaatin ve yargının bulaştığını iddia ederek, bu yaşananlar karşısında Fenerbahçe'nin verdiği mücadeleyi, birlikteliği, bütünleşmeyi takımına ve başkanına sahip çıkmasını takdir etmiş…
Velhasıl Nihat Genç’in bu yazısını önce Trabzon taraftarının, daha sonra sırasıyla Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı ve tüm spora gönül vermiş kişilerin tarafsız veya taraflı olarak okumasını öneririm… Ben tarafsız olarak okudum, futbolda yaşananlar haricinde ayrıca siyasi olarak da inceledim… Verdiği mesajları algıladım… Demek istediği özü aldım… Konuya dair yani Fenerbahçe ve taraftarına yönelik düşüncelerimi bügünkü Lazio- Fenerbahçe maçı öncesi paylaşmak isterim.
Başlangıçta hemen söylemek isterim. Trabzonspor'un, Galatasaray’ın, Beşiktaş'ın, Bursaspor'un en büyük rakipleri olan Fenerbahçe'yi, yaşadıkları karşısında ve onu sonuna kadar savunan, arkasında olan cefakâr taraftarını takdir etmelerini beklemek aşırı iyimserlik olur. Takdir etmek ve doğrunun yanında, yanlışın karşısında olmak bir medeniyet göstergesi, ayrıca cesaret işidir…

Eğer doğru iseniz, dürüstseniz, birisine veya bir camiaya “yargısız infaz” yapılıyorsa, o kişiyi tanımıyorsanız veya o camiadan değilseniz de karşı koymalısınız…
Şike vardır, yoktur, Fenerbahçe takımı tümden veya sadece yönetimi şüphelidir, değildir, bunu yargıya bırakıp, peşin hükümlü olmamak gerekir… Birileri siyasi olarak bu güzide kulübü yine siyaseti kullanarak linç etmek istiyorsa, bunun hedefi Fenerbahçe camiası olmamalı…

Adı üzerinde çünkü Fenerbahçe Spor Kulübü… Fenerbahçe Partisi değil… Korkarım ki bu baskı devam ettirilmek istenirse, Fenerbahçe taraftarına “Fenerbahçe Partisi”ni kurduracaklar…
Fenerbahçe taraftarı, yargılama işinin bir şike iddiasını aştığını hissetti ve gördü… Bunun arkasındaki varılmak istenenin Fenerbahçe’ye yapılan saldırının arkasındaki siyasi amaçların ne olduğunu algıladılar, karşısında oldular… Onlar Fenerbahçe olarak yönetimi ve taraftarı beraber oldular,  birlik oldular, direndiler, başkanlarına sahip çıktılar.
Bu mücadelede Fenerbahçe ve Fenerbahçe taraftarları spor camiasına ve dolayısıyla tüm siyasilere, taraflı tarafsız spor izleyicilerine ve tüm vatandaşlarımıza olmayan en güzel şeyleri yeniden hatırlattı. Sadakat… Birliktelik… Bütünlük… Yanlışlarının karşısında olabilmek… Onur… Direniş… Mücadele… Dik duruş…
Gelinen son aşamada Fenerbahçe’ye yönelik şike iddiaları bazı bilinen çevrelerce, yine kamuoyunda çok açıkça bilinen ve söylenen nedenlerle büyütülüp, Fenerbahçe’yi yok etmeye kadar vardı. Şike vardır, yoktur, buna karar verecek olan yargıdır, adalettir.
Beşiktaşlılar, Galatasaraylılar, Trabzonsporlular, hırs ve rekabeti bir tarafa bırakıp, Fenerbahçe ve taraftarının verdiği karşı mücadeleyi takdir edin… Bu baskıya ve tertipli yok etme azmine, açıkça söylemek gerekirse hiçbir takım dayanamazdı. Başkanı içerde, sezon başında takımın yarısı yok… Fakat takım ve taraftarı mücadeleyi bırakmadı… Sonuç lig ikinciliği ve Türkiye Kupası…
Onur ve direniş… Fenerbahçe’nin bu onur ve direniş kavgasına hak verin, Sıra diğer malum sebeplerden şikeye gelirse Fenerbahçe yargılanır ve ceza alırsa, hesabı o zaman sorulacaktır. Sorulmalıdır da… Bugün, bana göre Fenerbahçe’yi ve taraftarını takdir günüdür…