Sloganımız “savaşma seviş”

ABD'li bilim adamları her zaman olduğu gibi yine boş durmamış ve yaptıkları bir araştırma ile beni haklı çıkarmışlar! Yıllardır Vole’de ne yazıyorum? ‘Arkadaşlar ölümlü dünyada birbirimizi üzmeyelim, kavga etmeyelim, sorunlarımızı konuşarak çözelim. Sloganımız “savaşma seviş” olsun’ demiyor muyum? Biz deyince takmayanlar bakalım ABD’li bilim adamlarının yaptığı araştırmayı okuyunca neler söyleyecekler çok merak ediyorum…

İsterseniz hemen konuya girelim ve o araştırmadan çıkan sonuçları sizlerle paylaşayım.

Öncelikle hemen belirtelim; ‘cinsel ilişki’ mutluluk seviyesini ciddi bir şekilde yükseltiyor.  Bunun yanından kendi akranlarından daha sık ilişkiye girdiklerini bilen çiftler, daha çok mutlu oluyorlarmış.
1993 ile 2006 yılları arasında 15 bin 386 örneği analiz eden bilim adamları, araştırmada ayda en az iki veya üç kez cinsel ilişkiye giren insanların mutluluk seviyesinin yüzde 33, haftada bir kere yapanların yüzde 44, haftada iki veya üç kere yapanların ise yüzde 55 daha fazla mutlu oldukları

ortaya çıkmış.

Yukarıda da okuduğunuz gibi bu konuda çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Eğer stresten uzak durmak ve gününüzün güzel geçmesini istiyorsanız yolunuz açık olsun

++++++

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

Gazeteciler pistte stres atacak

Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenleyeceği, “Bahara Merhaba - 2. Basın Go-Kart Turnuvası” 30 Nisan Salı günü saat 18.30’da yapılacak. Gazetecileri, kaynaştırmayı ve stresli gazetecilik mesleğinden biraz olsun uzaklaştırmayı amaçlayan turnuva Deepo Outlet AVM evsahipliğinde Deepo Go-Kart pistinde yapılacak. 

++++++++++

OKUMUYORUZ ÇÜNKÜ...

-Anamızın karnından her şeyi bilerek çıktığımız için...

-Atalarımıza layık olmaya çalışıyoruz. Onlar da okumazlardı.

-Çok zeki olduğumuz için okumaya gerek duymuyoruz.

-Okumuşluk genellikle pek bir işe yaramıyor.

-Onları yazanların daha iyi yaşamadıklarını bildiğimizden ötürü...

-Paranın yolu kitaptan geçmediğinden...

-Sıkıcı geliyor...

-Birinin yazdığı ötekini tutmuyor.

-Okul çoktan bitti yine mi okuyacağız?

-Kim okuyor ki?

-Yolunu bulan okumadan da pekala buluyor...

-Zaman yok!

-Ölümlü dünyada o kadar kafa patlatmaya değmez.

-Okuyan züppelik etmek için okuyor, boş ver...

-Zavallı kardeşimin başına ne geldiyse hep okumaktan geldi...

-Hepsinin yazdığı yalan...

-Kitap insanin kafasını bozuyor...

-Delikanlılığı bilmek yeter, gerisi fasarya...

-Okumuşları görüyoruz çoğu borç içinde...

-Mangır yoksa okumuşsun ne olacak?

-Bakkalla fırıncı kaç kitap okuduğunu sormuyor...

-Ne var ki okumaya değecek?

-Katını alıp, arabanı altına çektikten sonra okusan ne yazar okumasan ne yazar?

-Gazete okurken bile uykum geliyor.

-Okursak başımız göğe mi erecek?

-Diplomayı alır almaz hepsini yakacaksan kitapların...

-Karı dırdırıyla çocuk zırzırından vakit kalmıyor...

-Ne okuyacağımızı bilmiyoruz ki...

-Bizim bi ahbap vardı okumaktan kafayı yedi...

-Hayat bizim canımıza okurken, canımız okumayı nerden çekecek?

-Kirayı düşünmekten, ne okumaya kalksam bir türlü kafama girmiyor...

-Televizyon yetiyor bize...

-Evde oturup kitap inekleyeceğimize, gider kahvede pinekleriz daha iyi...

-Hepsi ahlaka mugayir şeyler aslında...

-Kitap insanın beynini sulandırır be...

-Kaç okumuşu cebimizden çıkarırız evelallah...

-Okuyarak su-elektrik paralarını ve bakkala borçları ödeyemem...

ÇÜNKÜ BAHANEMİZ ÇOK ...

+++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

UTANGAÇ DELİKANLI

Çok utangaç bir delikanlı bir kadına ziyarete gitti. Kadın:

- Haberiniz olsun, kocam yarım saat sonra dönecek...

“Şey...”, diye kekeledi delikanlı. “Ben kötü bir şey yapmadım ki...”.

- Biliyorum. Yalnız aklınıza kötü bir şey yapmak gelirse ne kadar zamanınız kaldığını bilmenizi istedim...

SADECE FORMALİTE

Delikanlı kız arkadaşının babasının bürosuna gitmiş, “Şey, bu sadece bir formalite ama kızınızla evlenebilmek için izninizi istiyorum” demiş.

“Dur bakayım dur biraz” diye sinirlenerek yerinden kalkmış kızın babası, “Sana bunun bir formalite olduğunu kim söyledi bakayım?”.

Delikanlı mahcup biçimde, “Şeyy...” demiş, “Jinekolog!”.

KARICIĞIM BUGÜN GÜNLERDEN NE?

Bir İngiliz asilzadesi genç bir hanımla evlenir. Her şeyi olduğu gibi seks günlerini de takvime koyar ve bu günü perşembe olarak seçer. O gün günlerden çarşambadır ve karısının canı seks istemektedir. Asilzade günleri unutmuştur ve karısına sorar:

- Karıcığım bugün günlerden ne?

Yalan da söylemek istemeyen kadın cevap verir:

- PARŞAMBA

SARIŞIN SEKRETER

-Neyin var, Allah’ını seversen? Suratın berbat?

-Sorma. Sarışın sekreterimin bana yaptığını biliyor musun?

-Hangisi?

-Hani şu bir içim su olanı. Geçenlerde beni, yaş günümü kutlamak için evine davet etmişti de...

-Eee, bunda üzülecek ne var?

-Dur, acele etme. Nefis içkiler içtik, eğlendik. Neden sonra şimdi size bir sürprizim var. Ben odama geçeceğim. İki dakika sonra da siz peşimden geleceksiniz. Ama iki dakikadan evvel gelmek yok, dedi.

Genç adam boynunu büktü:

-Ha, ha, senin yerinde olmak isterdim!

-Ben istemezdim. Tam iki dakika sonra odaya girdim ki, bizim dairenin bütün personeli “yaş günün kutlu olsun” diye şarkı söylemeye başlamaz mı!

-Sen de gülüp geçseydin be birader!

-Nasıl gülersin. Anlamadın mı, ben çırılçıplaktım

+++++++++++++

HAFTANIN SÖZÜ..

-Karınız size, "Karnını içeri çek" demeye başladığında, siz zaten çekiyor iseniz, orta yaşa gelmişsiniz demektir. George C. Scott