Şu anda televizyonun
karşısındayım ve ülkemde yaşanan çok onurlu bir etkinliği izliyorum. Büyük bir mutluluk ve heyecan içinde Değerli
Yazar Soner Yalçın’ın konuşmasını dinliyorum. Yazıma, öncelikle Sevgili Soner
Yalçın’a teşekkürlerimi sunarak başlıyorum. Teşekkürler Sevgili Soner,
doğruları dile getirdiğin için. Benim kimlik kartımda 79 yaşında olduğum
yazılı, ama ben senin de söylediğin gibi
18 yaşındayım. Bu bir abartı değil, şu anda kendimi gerçekten bu yaşta
hissediyorum.
Bu yaşıma gelinceye kadar
çok mitingler izledim, ihtilaller gördüm ve birçok olaya tanık oldum. Ama bütün
içtenliğimle söylüyorum ki; bu kadar çoşkulu, azimli, kararlı ve bu kadar büyük
bir topluluğu ilk defa görüyorum.
Şu anda Sayın Soner Yalçın
konuşuyor ve çok güzel şeyler söylüyor. Ama ben onun söylediklerine bir eklenti
yapmak istiyorum. Bizim ustalarımız;
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hablemitoğlu, Coşkun Üçok, Bahriye Üçok,
Muammer Aksoy, Nazım Hikmet, Can Yücel
ve Aziz Nesin. Ama bundan da önce biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün evlatlarıyız. Cumhuriyetimizin temel ilkelerine sahip
olarak, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyiz. Mustafa Kemal’in
askerleriyiz.
Bugüne kadar yapılan söylemler
bugün tam anlamıyla gerçekleştirildi. Söylenenlerin
arkasında durulduğu ispatlandı. Korku imparatorluğunu yıkıldı artık. Büyük
Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliği görev başında.
Kesinlikle bu bir festival değil, tam bir halk hareketidir. Bunu herkes görmeli ve durumu akıllıca değerlendirmelidir.
Sadece Kadıköy meydanları
değil, buranın devamıyla birlikte milyonlar ayakta. Televizyonlarının başında
olanlar da hesaba katıldığında belki de ülkemizin yarısı bu harekete katılıyor.
Yetkili ve yöneticiler bunları dikkate almalı ve gereğini yerine buna göre getirmelidir.
Bu halkın üzerine biber
gazı, tazyikli su sıkılması veya plastik mermi atılması mümkün olamaz. İnsanların
üzerine uçaklarla bomda da yağdırılamaz. Sadece ders alınması gerekir bu etkin
eylemin su yüzüne çıkardığı gerçekler görülebilmelidir. İnsanlar ölümden bile korkmadan burada
toplanmışlar ve ayrılmaya da niyetli görünmüyorlar. Bu coşku da dün gece
İstiklal Caddesi’nde eli satırlı ve sopalı yobazların yaptıkları saldırıların da
büyük rolü olmuştur.
Bir ara yayın akımında büyük
olumsuzluk yaşandı. Bir an için acaba bir sabotaj olabileceği akıllara geldi.
Ama böyle bir şey kesinlikle büyük hata olur, çünkü daha büyük infiallere
sebebiyet verebilir. Akıllıca yapılması gereken şey; ilgililerin sükunetle
hareket etmeleri ve bu olaydan kendilerine ders çıkarmalarıdır.
Sayın Başbakanın istifa etmeyeceğini düşünüyorum. Bana göre şu
anda sayın muhalefet liderlerinin bunu yapmaları belki de daha etkili olabilir.
Zira en etkin çözüm yolu “Hemen Seçim” olmalıdır.
Hızla, Siyasal Partiler ve Seçim Yasaları değiştirilerek seçime gidilmesi ülkemizin
ve ulusumuzun hayrına olacaktır.
Muhalefet liderleri
kendilerinden sonraki kadroları öne sürerek geri planda kalmayı yeğlemekteler.
Madem öyle neden yerlerini onlara bırakmayı düşünmüyorlar ki !.. Bu sayın liderler ne yazık ki kendilerinden
yana esen rüzgarı bile görmezden gelmekteler. Yoksa, bu şekilde hareket
etmelerinin bilinmeyen bir nedeni mi var?
“Gazdanadam Festivali” adıyla başlatılan etkinlik demokratik bir eyleme dönüşmüş,
Kadıköy, Taksim, Kızılay, Çağlayan, Gündoğan, Bursa, Adana, Mersin ve
Türkiye’nin bütün alanlarını birleştirmiştir.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
Saygılarımla…