Biliyorum
yazının başlığını okuyunca birçoğunuz ilişkiyi kurtarmak için sevgi, saygı,
hoşgörü, para ve özgürlüğün çok önemli olduğunu söyleyecek ve bunlardan bir
kaçının yeterli olduğunu savunacaksınız. Yine bir çoğunuz ihmal edilmemesi
gerektiğini düşündüğüz halde o “4 harfli sihirli kelime” yi ağzınıza dahi
almayacaksınız.
Her
yaşta öğrenilecek bir şeyler olduğunu bildiğiniz halde o konuda herkes gibi siz
de sessiz kalmaya tercih edeceksiniz.
Ama
işte kazın ayağı öyle değil, ya da olmamalı. Hayat geçip gidiyor ve biz bu
girdabın içinde küçük bir tahta parçaları gibi savrulup duruyoruz.
Şu
ölümlü dünyada hayattan zevk almamız gerektiğini her seferinde unutuyoruz.
Geçen
gün bir gazetede gözüme ilişti, magazin dünyasının ünlü isimlerinden bir moda
ikonu,
“Kimse
itiraf edemiyor ama ilişkiyi ayakta tutan sekstir” açıklamasında bulunmuş.
IQ
seviyesinin ”sıfırın altında geziyor” diye düşündüğüm hatunun bu cümlesinden
sonra artık peşin hükümlü olmamaya karar verdim. Düşünün artık o bile o aklıyla
bunu düşünebiliyorsa, benim ‘ilişkisini ayakta tutamayan halkım’ elbette bir
çıkmış yolu bulur. Eeee artık
bulamıyorsa da Haydar Dümen’e gitsin daha ne diyim..
+++++
BASINDAN
HABERLER.. BASINDAN HABERLER..
UNCU’YU KAYBETTİK
Uzun yıllar Almanya'da Hürriyet ve Milliyet
gazetelerinin muhabirliğini yapan emekli gazeteci Ünal Uncu (76), hayatını
kaybetti. Uncu, evli ve 2 çocuk babasıydı.
SERPİL YENİ GÖREVİNDE
Basın camiasının yakından tanıdığı Serpil Seçkin
arkadaşımız, Özel Muratpaşa Tıp Merkezi’nde, Halkla İlişkiler ve Kurumsal
Pazarlama görevine getirildi. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz.
++++++++
Seks
hayatınız nasıl canlanır?
DÜRÜST
OLUN
Eğer
seks hayatınız en başından beri çok kötüyse muhtemelen bugüne kadar önce
kendinize dürüst olmamışsınızdır. Kimse sevdiği erkeğe bunu söylemek istemez
ama bu ilişkiniz için bunu yapmanız gerekiyor. Kalbini belki kıracaksınız ama
ona şöyle bir konuşma yapabilirsiniz: Seks hayatımızdaki en önemli konu değil
ama sanırım bu konunun beni ne kadar gerdiğini fark etmiyorsun. El ele verip bu
sorunun üstesinden gelmek için gerçekten bir şeyler yapmalıyız.
NUMARA
YAPMAYIN
Eğer
sevişme sırasında hiç orgazm olamıyorsanız bunu ona açıklayın ve numara
yapmayın. Sizi soğutan eğer onun öpüş şekliyse ya da sorun karşı tarafın penis
boyutuysa bunu da açıklamalısınız. Unutmayın ki dürüst olmazsanız sorun
çözülmeden öylece durmaya devam edecek.
“YATAKTA BERBATSIN” DEMEYİN
Eleştiri
genelde yapıcı olduğu zaman çözüme katkıda bulunur. Bu yüzden eşinize direk
olarak "yatakta berbatsın" demeyin. Sizi nasıl öpmesini, nasıl
dokunmasını, nasıl okşamasını istiyorsanız hepsini net olarak anlatın. Ama
bunları ifade ederken matematik öğretmeni gibi davranmayın. İşin içine biraz
erotizm katmak hem eğlenceli hem de öğretici olabilir.
MOTİVE
EDİN
Partneriniz
ya da eşiniz hedefe yaklaştığında, memnuniyetinizi ifade etmeniz çok önemli.
Hangi anda olduğunuzun ya da ilişkinizin ilerlemiş olmasının bir önemi yok. Bu
tavrınız onun demoralize olmasını önleyebilir. Yatak odasının dışında da olumlu
düşüncelerinizi onunla paylaşın. Ayrıca seksin dışında ilişkinizin de güçlü bir
ilişki olduğunu da ona hissettirin.
PROFESYONEL
YARDIM ÖNEMLİ
Eğer
seks hayatınızda 60 günden daha uzun bir süre iyileşme olmazsa profesyonel bir
yardım almaktan çekinmeyin. Ancak gittiğiniz seks terapistinin de bu konuda
uzmanlığı olmasına dikkat edin. Yanlış kişilere yönelmek bazen işlerin daha da
kötüye gitmesine neden olabilir.
Tabii
eğer eşiniz ereksiyon problemi yaşıyorsa, öncelikle sorunun biyolojik olup
olmadığını anlamak için bir üroloğa başvurun. Eğer sorun psikolojikse beraber
bir terapiste gidin.
+++++++++
HAFTANIN
FIKRALARI… HAFTANIN FIKRALARI...
KADIN
SARHOŞ OLURSA
İki
komşu kadın hafta sonu kocaları olmadan eğlenmeye çıkmışlar. Barda epey
içtikten sonra sabaha doğru iyice sarhoş eve yürümeye başlamışlar. İyice
sıkıştıklarını fark etmişler ama etrafta tuvalet falan bulamamışlar, çiçekçinin
yanından geçerken biri “Şurada kimse görmez yaparız.” demiş. Sarhoşluğun da
etkisiyle köşeye yapmışlar. Temizlenmek için bir şey bulamadıklarından biri
külotunu çıkarıp kullanmış, diğeri de “Eve böyle dönemem.” diye oradaki
çiçekçinin çelenklerinden düşmüş bir bandı alıp kullanmış. Sabah kocalardan
biri uyanıp karısını donsuz olarak sızmış görünce telefona sarılıp öbürünü
aramış:
-
Yahu biz fena boynuzlandık galiba. Karım eve sabaha karşı ve donsuz olarak
dönmüş...
-
Sen gene iyisin, bizimkinin kıçına “Başarılarının devamını bekliyoruz!” diye
bir de kart yapıştırmışlar...
PATRON
VE SEKRETERİ
Polis
müfettişi incecik güzel sekretere sormuş, “Patronun neden kendini pencereden
aşağı attı” diye.. “Bilemiyorum..” demiş fıstık kız. “Bana her zaman çok iyi
davranırdı.. 2 ay önce bana çok pahalı bir vizon kürk aldı, geçen ay da spor
bir araba.. Bugün 3 karatlık çok kıymetli pırlanta bir yüzük hediye etti ve
sordu: ‘Sana sahip olabilmem için daha ne bedel ödememi istersin?’” “Peki, sen
ne cevap verdin?”
“Ben
sadece ‘Ofisteki diğer adamlar gibi bir saatliğine 50 dolar verseniz yeter’
dedim!..”
NAM-I
KEMAL
Nam-ı
kemal elçiler toplantısına Fransa’ya gider. Toplantı sırasında Napolyon kürsüye
çıkar ve karatahtaya bir daire çizer, hemen ardından fırlayan nam-ı kemal
daireyi ikiye böler. Sinirlenen Napolyon dairenin ortasına kılıcını saplar.
Bizimki de gidip kılıcın üzerine iki şişe asar. İyice sinirlenen Napolyon
toplantıyı hızla terk eder. Ne olduğunu anlamayan diğer elçiler, nam-ı kemale
ne olduğunu sorarlar. Nam-ı kemal gülerek anlatır: “Daireyi çizince dünya
bizimdir.” dedi, “Ben ikiye bölünce yarısı bizimdir.” diye cevap verdim.
Kılıcını saplayınca silah zoruyla alırız dedi. Ben de şişeleri asınca,
“T.ş.klarımı alırsın.” dedim.