Bu direniş

 

Nazım Hikmet’in;  “Dünyanın en tuhaf mahlûku” adlı şiirinden bir bölümüne kulak verin:

“...Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek/ ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak,/kabahat senin demeğe de dilim varmıyor ama/ kabahatin çoğu senin canım kardeşim!”

Kabahatin en büyüğü bizlerde aslında, çünkü bir olayın başsorumlusu yoktur sorumluları vardır.
Vatanı sevmek, bayrağı sevmek, milli duyguların ağır basması, demokrasi, eşitlik, laiklik, Atatürkçülük, nasıl tanımlanıyorsa işte, “ben buyum” demeliydik, tavrımızı koymalıydık vaktinde.
Görülüyor ki demokrasilerde halkın sesi çıkmadıkça birlikteliği olmadıkça sonuca ulaşılmıyor.  O nedenle özgür düşünceli Türk Vatandaşı kimliğiyle, Atatürk İlke ve İnkılâplarının sahipçisi, emanetin yılmaz bekçisi olarak yok sayılmamak için, kendisinin ve ulusunun, uluslararası ortamda hak ettiği gibi temsil edilmeleri ve bu isteğini ortaya koymak adına halk direniyor.
Bu direniş: İlkelerimizden gittikçe uzaklaştığımız içindir.
Bu direniş: Ülkemize sahip çıkmak içindir.
Bu direniş: Rahatsız olanların oturup düşünmelerini, bu zamana değin ne yaptıklarını, bundan böyle ne yapmaları gerektiğini hatırlatmak içindir.
Bu direniş: Kendine pay çıkaracakların da salyalarında boğulacağını belirtmek içindir!
  Bu direniş: Ulusal kaygılarımızı cümle âleme duyurmak, yetkililerin daha fazla kaygılarımızı derinleştirmeden çözüme ulaştırmaları ve tezden harekete geçmelerini sağlamak içindir.
  Bu direniş: Cumhuriyetimizin kazanımlarını, kurumlarını kollamak içindir.
  Bu direniş: Tam bağımsız aydınlık Türkiye yaratmak içindir.
  
 Kısacası bu direniş: Türkiye Cumhuriyeti içerisinde bölücü ağızla konuşanlara karşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamiklerini unutanlara, özellikle unutturmak isteyenlere karşı, ekonomik anlamda küreselleşen dünya iddiasıyla, bağımsızlığımızı da ekonomiye bağlamış olanların tutumuna karşı, Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkmak içindir.
Kısacası hükümetimiz, demokrasiyi savunarak beyinlerinin derinliklerindeki düşünceleri onun şemsiyesi altına sokmaya çalışarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni şekillendirmek istiyor. Oysaki Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek laiktir, laik kalacaktır.
"Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir." ATATÜRK

Bir vatandaş olarak sıkıntılarımı dile getirdim, doğal hakkım ama “sen git!” deme hakkımız ancak sandıkta var.
  Sözümün özü: Beğensek de beğenmesek de, Türkiye Cumhuriyeti yasalarla-kanunlarla yönetilmektedir. Yalnızca o makamın hassasiyetini kavrayamadıkları için tepkiliyiz, hepsi bu!

 

Yayın Tarihi
14.11.2013
Bu makale 8784 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!