Fırdöndü

“Bir koy, iki al, üç ver, hepsini al”, metalden, üç santimlik topaç gibi döndürülerek oynanan kış eğlencelerimizden birisiydi, kazancımız ise annemiz tarafından dağıtılan genellikle kabuklu fındıktı, şimdiyse seçim eğlencemiz oldu, adaylar Fırdöndü mübarek.

Her seçimde siyasilerin; “Şunu yapacağız, bunu düzelteceğiz, biz şöyleyiz yok böyleyiz” lakırdıları hafızamızda hala taze. Halkın içinde dolaşan eski başkanlar, yeni başkan adayları, kısacası koltuk taliplileri adeta yalancı pehlivan gibi takım elbiselerini üstlerinden sıyırarak, yalnızca gömlekleriyle, “sizden birisiyim” imajı yaratarak, salt vatandaşın elini sıkmak için birbiriyle yarışıyorlar. Bir de kişinin ışığı var veya ben öyle bakıyorum.

Örneğin: MHP’den Kepez adayı Dr. Murat Dinç’i çok sempatik bulurken, yine MHP’den Büyükşehir adayı Kemal Çelik, o denli itici geliyor bana. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, acayip özdeşleşti İlçesiyle. Allah için Süleyman Evcilmen de yakışıyordu Muratpaşa’ya. Vallahi ne gelinimi, ne oğlumu ne de filancayı işe yerleştirme talebim olmadı. Sınıf arkadaşlarından üç kişi de Muratpaşa ‘da mühendis olarak çalışırken, gelinim hala işsiz ya da ben beceriksizim. Eski gazete patronumun kızı, bazı iş arkadaşlarımın biricik evlatları Muratpaşa’dalar, daha onlarcasını sayabilirim. Bal tutan parmağını yalıyor bir şekilde. Bunun yanında Kayseri’de dört çocuklu işsiz baba cinnet geçirerek tüm ailesini doğrayıp, sonra kendi canına kıyıyor. Düşündürücü.

Eğri oturup doğru konuşalım, birkaç soruşturması süren Süleyman Evcilmen, ne denli şaibe altındaysa Muhittin Böcek de, özel hayatıyla o nedenli sansasyoneldi, ikisi de gitmeliydi veya ikisi de kalmalıydı.

Velhasıl asla satılık kalem olmadım, gördüklerimi, araştırdıklarımı, düşündüklerimi yansız yazarım, kimseye eyvallahım yok. Ahmet gelmiş, Hikmet gitmiş, falanca partiymiş, filanca partiymiş umurumda değil, yeter ki adam olsun, hanım olsun, edepli arlı olsun.

Hoca, hemşerilerini belediye doldururken, Böcek de benzer tutum sergiledi. Bekir Kumbul’da aynıydı. CHP stratejik hatalar yapıyor, Ümit Uysal ile ortalığı toparlamışlar sözde, öyle zannetsinler. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü aynı bizim eski ANSAN Dernek Başkanı Muratpaşa İlçe Meclis Üyesi Tacim Alpaslan gibi. Tüm isteklere “peki, tamam” der ama asla sonuçlanmaz, “hem nalına hem mıhına veya ne şiş yansın ne kebaptır”.

CHP Kepez Belediyesi Başkan adayı, eski AKP Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner’i de göreceğiz bakalım. CHP’nin, DSP’ye geçen Evcilmen’e kızma hakkı yok, zira parti değiştiren Erdal Öner’i bağrına basarak üstüne üstlük bir de aday gösterdi, kendi içlerinde ikileme düşüyorlar. DSP’ye geçen Evcilmen’in tavrını önceleri garipserken, şimdi doğal karşılıyorum. Adamı sen dışlayacaksın, “hadi abim!” diyeceksin o da paşa paşa oturacak, oldu canım.

Gerçi, ANSAN( Antalya Sanatçılar Derneği) Olağan Genel Seçimlerinde yolsuzluk iddiaları basına yansıyan Muratpaşa İlçe Meclis Üyesi Tacim Alpaslan’a sürekli arka çıktığından çok kızgınım Evcilmen’e, belki de adaylığını etkileyen önemli faktörlerden biri de bu.

Seçime CHP’den katılıp kazanınca da AKP’ ye geçen Döşemealtı AKP Belediye Başkanı Nurettin Tursun da Arap atı gibi sonradan atağa kalktı, her yer köstebek yuvası sanki. Döşemealtı’nın CHP’den mimar adayıysa Turgay Genç de iyi gibi.

Menderes Türel, alt geçitleri(battıçıktıları) otuza çıkartacakmış, bizahmet yani. 1950lerin projesiydi bu, eksik yapılınca elbette ki tıkanmalar yaşanacaktı, kardeş projeler üretilmesi lazımdı zaten, ancak o vakit trafik tümden rahatlar.

Evcilmen, yığınla yeşil alanı halka açtı, parklar armağan etti. Akaydın ise: ufak dokunuşlarla kenti yaşanabilir kıldı, ayrıca hayvanlara karşı duyarlı tutumu takdire şayan. Trafik konusunda da büyük atılımlara imzasını attı.

Az ya da çok hepsi hizmet etmeye çalıştı, inkâr etmemeliyiz, dileğim gelen gideni aratmasın.