Adayların projeleri

ATSO, STK’lar, Meslek Odaları ve Antalya Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın başta olmak üzere muhalefet partileri aylar öncesinden yerel seçimlerde iftira, karalama, kavga, belden aşağı siyaset yapma yerine adayların projelerinin yarışması gerektiğini aman zaman ifade etmişlerdi.

17 Aralık sürecinden sonra bu söylem bu kez AKP’liler tarafından da dillendirilmeye başlandı. Ondan önce ise AKP yöneticileri ve adayları rakip partinin iktidardaki belediye başkanını eleştiriyor ve zaman zaman da belden aşağı siyasi söylem içine giriyorlardı.

Tabi bu kez muhalefet adayları projeler yerine özellikle partilerin genel başkanlarının gündeminde olan ve içinde yolsuzluk, rüşvet, ses kayıtları, tapeler konularını gündemlerine aldılar.

Benim bu köşede dile getirdiğim ve benim düşüncemde olan büyük bir kesimin de ifade ettiği gibi 30 Mart yerel seçimleri artık rutin belediye seçimlerinin dışına taştı.

AKP yöneticileri ve adayları da yolsuzluk, rüşvet, ses kayıtları, tapeler yerine adayların projelerinin tartışılması ve seçmenin de bu projelere göre bir değerlendirme yapmasını dillendirmeye başladı.

Doğrusu da özellikle yerel seçimlerde adayların durumu, 5 yıl süre ile kente kazandıracakları vizyon projeler önemlidir ve yarışması gerekir.

Ancak, işine geldiği zaman projelerin tartışılmasına yanaşmayanların işine gelmediği zaman projelerin yarışması gerektiğini söylemesi manidardır.

Elbette hizmet adına aday olan ve ardından da seçmenin oyunu alarak belediye başkanı olanların kentin ve kamunun yararına projeler üretmek ister.

Bugüne kadar da böyle olmuştur.

Fakat, her üretilen ve adına da ‘vizyon proje’ denilen projelerin tamamında kamu yararı ve şehircilik ilkelerine uygun olmayabiliyor.

Geçmişte bu tür ‘vizyon’ adı altında kentin geleceğini ipotek altına alan projeler de bu kentte “Ben en iyisini bilirim” diyerek bilime de aykırı olarak uygulanmıştır.

Dün Kepez Belediye Başkanı ve AKP adayı Hakan Tütüncü’nün “7’den 70’e Kepezimize 70 Proje” adıyla proje tanıtım toplantısı vardı.

Projelere baktığımız zaman kamu yararı ve şehircilik ilkelerine uygun olanını da olmayanını da gördük. Bunun dışında ‘Olmayacak Dua’ya amin’ sözünü aratacak projeleri de gördük.

Sadece şunu söyleyebilirim; bazı projeler var ki, insan ister istemez bu projelerin birilerine kıyak geçerek ya da rant sağlanarak yapılabileceğini anımsatıyor. Çünkü bu projeler, Kepez Belediyesi’nin 5 yıllık yatırım bütçesinden fazla bir maliyeti gösteriyor.

Örnek vermek gerekirse, Yargı süresi bitmiş, ancak yüklenici firma TürkMall tarafından yanılmıyorsam 300 milyon lira tazminat istenen Dokuma Fabrikası alanına “Uluslar arası Kongre Merkezi ve Dokuma Müzesi Projesi”

Kepez Belediyesi’nin bütçesi kadar tazminat istenen bir alana hayal edilen projenin nasıl uygulanacağını da merak ediyorum.

Sakın ola ki “Hayal park Projesi”ne dönüşmesin (!).

*****

Bu arada, önümüzdeki günlerde projelerini açıklayacak olan AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Menderes Türel’in de “11 tane battı çıktı kavşak yaptım. Seçilirsem 30 tane daha yapacağım” diyen afişleri görünce geçtiğimiz AKP döneminde ki tartışmalar ve devamında kent merkezinde ki hem esnafın haykırışları hem de trafik sorunu aklıma geldi.

Antalya’nın kentin geleceğini ipotek altına alan/alacak projeler ile bir daha karşı karşıya kalmamasını dilerim.

 

Yayın Tarihi
05.03.2014
Bu makale 2976 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!