Siyaset nelere kadir.

Siyaset nelere kâdir.

Hep denir ya, siyasetin amacı beldene, ilçene, kentine ve ülkene hizmet etme aracıdır.

Ancak görüyoruz ki, hizmet aşkı ile siyaset yapmaya çalışanlar ve seçilmişler, koltuk ve rant sevdası ile siyaset yapanların gazabına da uğrayabiliyor.

Bir bakıyorsunuz, beldesine ve kamu yararına uygun bir proje uygulayan, ancak seçildiği partisi AKP Hükümeti’nin isteği ile TBMM’de kanunlaşan yasaya muhalefet etmekten dolayı da AKP’li bir Başkan, ihaleye fesat karıştırma iddiası ile yargılanabiliyor.

Bir bakıyorsunuz, yeniden aday gösterilmediği için başka parti değiştiren bir başkan, 3 kuruş karşılığı ve hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalışan taşeron işçileri istifa ettiği partiden istifa etmeye zorluyor.

Bir bakıyorsunuz, konuştukları zaman 40 yıllık siyasetçi ve partili olduğunu söyleyenler, “Bizim başkanımız aday gösterilmedi, aynı konumda ki başka başkan aday gösterildi” diyerek partisinin adayı yerine bağımsız adaya destek verenler ne hikmetse, üyesi olduğu partiden de istifa etmemeyi düşünmeden sözde hizmet adına siyaset yapabiliyor.

Bir bakıyorsunuz, kentin geleceğini ipotek altına alan ve birilerine de ciddi rant sağlayan projeleri uyguladığı için seçim kaybetmiş eski bir başkan ısrarla, yeniden seçilirse aynı projeleri uygulayacağını söyleyerek seçmenlerden oy isteyebiliyor.

Bunun adına da sözde ‘hizmet aşkı’ deniyor.

Bir bakıyorsunuz, sosyal demokrat muhafazakâr olduğunu söyleyen eski bir AKP’li Bakan, anki kendi döneminde CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği festivallerine 5 yıl boyunca katılmış, AKP döneminde olduğu gibi teşvikleri bol keseden vermiş gibi bir anda ortaya çıkıyor ve CHP’li Başkan’a övgüler yağdırabiliyor.

Gerçekten siyaset nelere kâdir.

*****

Birçok kesim tarafından hep söylenir ya, “turizm kenti Antalya’da sahiller otelciler tarafından işgal altında.”

Özellikle Kemerağzı-Kundu bölgesinde, Belek bölgesinde ve daha birçok bölgede var olan turistik otellerin önünden sıradan bir vatandaşın denize girmesi mümkün değildir. 

Kıyı Kanunu’na ve yönetmeliklere aykırı olarak turistik tesislerin işgali altında bulunan sahillerin halkın kullanımına açılması gerektiğini de her siyasetçi ve yerel yöneticiler söyler.

Ancak bu konuda somut bir adım da atılmaz.

Tek olumlu adımı, bu köşede birçok kez günde getirdiğim AKP’nin Side Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar atmıştır.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi ile yanlış hatırlamıyorsam 2011 yılında Başkan Uçar’ın daveti üzerine Side’ye giderek “Side Sahil Yolu” projesini yerinde görme imkânım olmuştu.

Başkan Uçar, uzun zaman alan toplantılar sonunda aralarında Jandarma’nın da bulunduğu birçok otelin sahil işgaline son vermiş, 5 metre eninde, ışıklandırılmış, MOBESA kameraları konmuş, sahile dik olan yollar açılmış bir projeyi hayata geçirmişti.

Yani Başkan Uçar, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan ve halkın ortak kullanımı olan sahili halka açmıştı.

Side’nin menfaatleri doğrultusunda Bütünşehir Yasası’na ilk tepkiyi de Başkan Uçar göstermişti.

Şimdi aynı başkan “Side Sahil Yolu Projesi” yüzünden 54 yıl hapis istemiyle yargılanabiliyor.

 

Yayın Tarihi
06.03.2014
Bu makale 3510 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!