Önce kentsel dönüşüm

Genel seçim havasında geçen bir yerel seçim süreci izliyoruz.

Bu süreçte de belediye başkan adayları da projelerini kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.

Daha önce de yazdım, benim için en birinci gelen proje, kent merkezinde 1998 deprem yönetmeliğinden önce yapılmış olan ve olası bir depremde ne olacağı belli olmayan toplam 80 bin âdetinin turizm kendine yakışır şekilde yenilenmesi ve bu yenilenme yapılırken de kent merkezinde ki dar olan yollar, az denecek kadar az sosyal donatı alanlarının çoğaltılmasına yönelik projedir.

Bundan dolayı da Kentsel Dönüşüm Projesi’ni (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın TOKİ aracılığı ile yasa kapsamında bazı kentlerde ranta dönük uygulamaya başladığı Kentsel Dönüşüm’den bahsetmiyorum) önemsiyorum. Bu projenin de “Yerinde Yeniden Yerleşim Projesi” olarak gündeme gelmesini önemsiyorum.

Genelde belediye başkan adaylarının kamuoyu ile paylaştığı projeler arasında “Kentsel Dönüşüm” adı altında “Yerinde Yeniden Yerleşim Projesi”nin olmadığını görüyorum. Projesi var olanın da mahalle mahalle değil, parsel bazında sadece sorunlu yapıların yenilenmesi olarak projelendirildiğini görüyorum.

Hem Antalya’nın turizmin başkenti olduğu söylenecek, hem de kent merkezinin çağdaş, modern, yaşanabilir bir hale gelmesi için ciddi bir proje ortaya konmayacak.

Bu dönem Büyükşehir Belediyesi farklı farklı ve vatandaşlar tarafından beğenilen 5 yıldızlı cadde düzenlemeleri yaptı. Ancak bu düzenlemelerin yapıldığı caddelerde ki yapılar ise 2 yıldızlı bile olamayacak düzeyde.

Belediye Başkan adayları; oyun alanları, botanik park, ICE Park, spor salonları, spor tesisleri, sağlık tesisleri, öğrenci yurdu gibi projeleri olduğunu söylese de bu projeler ancak 2 yıldız konumunda olan kent merkezi içinde 5 yıldız olmaktan öte işe yaramayacaktır.

Dolayısı ile önce kent merkezi 5 yıldızlı hale getirilmeli.

Kentin ikinci sorunu yıllardır çözülemeyen trafik sorunu. Özellikle kent merkezinde ki trafik sorunun çözümü konusunda da “Yerinde Yeniden Yerleşim Projesi” önemlidir.

Çünkü bu proje ile birlikte kent merkezinde ki cadde ve sokakların da genişletilebilmesi mümkündür.

Önümüzde geçmişte yapılan iki örnek vardır. Bunlardan biri bugünkü 100. Yıl Bulvarı ve Soğuksu-Bayındır Mahallerinde ki yeşil bant uygulaması.

Her iki bölgenin ortak sorunu gecekondu bölgeleri olmasıydı.

Proje uygulaması sonucunda 25 yıl önce 100. Yıl’da geniş bir cadde, yakın geçmişte ise Soğuksu-Bayındırda hem geniş bir cadde hem de uzun bir yeşil bant elde edildi.

Benzer uygulamalar kent merkezinde mahalle mahalle uygulanabilir.

Büyükşehir Belediyesi, “Yerinde Yeniden Yerleşim Projesi”ni Kepezaltı ve Santral Mahallesi’nde uygulanması için planlamasını bitirdi. Yüksek Alan Mahallesi’nde de aynı uygulamayı yapacaklarını da kamuoyuna deklere etti.

Belediyelere hiçbir mali yük getirmeyecek olan “Yerinde Yeniden Yerleşim Projeleri” uygulanmadığı sürece kent merkezine istediğiniz kadar vizyon proje uygulayın hepsi boş.

Burada önemli olan öncelikli olarak halkın yaşam alanlarını iyileştirmektir. Ardından da bir yerden bir yere giderken ulaşımını kolalaştırmak ve daha sonra da vizyon, sosyal ve kültürel gibi projeleri uygulamaktır.

Birde adayların bilim adamlarına göre 5 milyon yılda oluştuğu ifade edilen ve Antalya’nın gerdanlığı olarak tanımlanan Falezler üzerine projeler ürettiklerini görüyoruz.

“Falez Projesi” olarak açıklanan projelere göre falezlerin neredeyse tamamını plaj haline getirmek. Bunun için de elbette falezlerle denizin buluştuğu yerlere güneşlenme platformu yapılacak, bu platforma inebilmek için de ya merdiven ya da asansör yapılacak.

Bana göre, adayların “Falez Projesi” diye bahsettikleri projeler uygulanmaya konursa falezler katledilmiş olur.

Bırakın falezler (yapılaşmaya açılmayan tarafı) yeşil doku olarak Antalya’nın bir zenginliği olarak kalsın, yoksa plajla başlayan proje sonunda falezlerin tamamının restoran, bar gibi ticari ünitelerle kalacaktır.
Bu arada şunu da son olarak vurgulamak istiyorum ki, var olan kent merkezini yenileme adına bugüne kadar proje üretemeyenlerin 30 yıldır imar sorunu çözülemeyen ve bu dönem büyük aşama kaydedilen 1600 hektar büyüklüğündeki Kırcami için siyasi malzeme yapmalarını da Kırcami halkı ve Antalya adına doğru bulmuyorum.

 

 

Yayın Tarihi
13.03.2014
Bu makale 3247 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!