İki sarhoş!

 

Dev gibi gemilerin oluşturduğu birleşik filoyu Çanakkale Boğazına gömen…

En yetişkin savaş birliklerini en güçlü silahlar ve içinde her şeyi mevcut bulunan mühimmatı topçu ateşiyle Gelibolu Yarımadasında kilitleyen…

Ve tek neferi kalıncaya dek savaşacakları emrini veren Albay Mustafa Kemal büyük bir deniz ve kara savaşını zaferle sonuçlandığında, İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill’e yenilgilerinin nedeni sorulunca şöyle yanıt vermiş.

“Her şeyi hesaplamıştık… Asker sayımızı, donanmamızı ve silahlarımızı top yekûn Gelibolu Yarımadası açıklarına konuşlandırmıştık. Ancak bir tek şeyi hesaplayamamıştık… O da Türklerin başında Mustafa Kemal gibi birinin komutanın olacağının hesabını yapamamıştık.”

Gel zaman git zaman içinde yine dünyanın en etkili lideri İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill İkinci Dünya Savaşı sırasında Eskişehir’de bir tren kompartımanında İsmet İnönü ile görüşme yapar.

O yıllar Hitler’in dünyayı kasıp kavurduğu ve Faşist Nazi Ordularının Avrupa’yı yerle bir ettiği yıllardır. İsmet Paşa Türkiye Cumhuriyeti reisidir. Ve müthiş bir diplomasi yürüterek Türkiye’yi 2.Dünya Savaşından uzak tutmaya çalışmaktadır. Türk Ordusu alarmda, Anadolu Halkı olası bir savaş anında cepheye koşmaya hazırdır. Bu yüzden askeri cephane ve mühimmatlar en güvenilir yerlere konuşlandırılmakta, halkın erzak temini karneye bağlanmış durumdadır.

İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill:

“Ekselansları hatırlarsanız size endüstriyel araç ve gereçler vermiştik. Ve sizden günün birinde bunun karşılığı olarak askeri yardım isteyeceğimizi söylemiştik. Şimdi sizden asker istiyoruz.” İsteğinde bulunur.

İsmet İnönü ve namı değer kafasının içinde tilkilerin dolaşıp ta kuyruklarını birbirine dolatmadığı Atatürk’ün silah arkadaşı tarihi yanıtını verir:

“Sözümüz elbette sözdür. Ekselanslarına diledikleri kadar albay, yarbay, general vermeye hazırız.”

İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill bu yanıt karşısında sarsılır.

“Ama sizden biz cephe önünde göğüs göğse çarpışacak yiğit Mehmetçikler isteyecektik.” Deyince.

İsmet İnönü bıyık altından gülümser:

“Dediğim gibi… Üst rütbeli subaylarım emrinizde.” Diye İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill’e son sözünü söyler.

İngiliz Devlet Başkanı Winston Churchill’in Türkler karşısında ikinci yenilgisidir bu.

Birisi Çanakkale’de Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının gösterdiği zaferde…

İkincisi de 2.Dünya Savaşında İsmet İnönü’nün dış politikadaki müthiş zekâsı karşısında.

İşte o iki sarhoş adlarını bu kahramanlıklarıyla tarihe yazmışlardı.

Onun içindir ki adlarıyla ölümsüzlük, hatıralarıyla saygı ve sevgiye mazhar olmuşlardır.

Aradan uzun yıllar geçer.

Ankara’da yanına yaklaşan gençlerden biri İsmet Paşa’ya şöyle seslenir.

“Sen bizim babalarımıza süpürge tohumu yedirttin, karneyle ekmek verdin! Camilerimize askerin erzakını doldurttun! ”

İsmet İnönü sitemkâr gencin gözlerinin içine gülümseyerek bakarak şu yanıtı verir:

“Ama sizi yetim ve öksüz bıraktırmadım!”

“O iki sarhoştu.” Yakıştırması yapılan iki büyük kahramanı Çanakkale Zaferi’nin 99.Yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.

Nur içinde yatsınlar!

Yayın Tarihi
23.03.2014
Bu makale 3473 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!