Seçim öncesi gelişmeler

Cemaattin iktidar, iktidarın da cemaat merakı ülkenin rejimini de alt üst etti.

17 Aralık ve 25 Aralık Operasyonlar, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, ses kayıtları, tapeler derken hem ülkede ötekileştirme yaşanmaya, hem de ülkemiz yurtdışında itibarsız hale getirilmeye başlandı. Komşu komşuya düşman edilmek istendi, demokratik haklarını kullanarak eylem yapanlar devletin polisi ile karşı karşıya getirilmeye çalışıldı.

Mezhep çatışmasına imkan verilmeye çalışıldı.

Ve bunlar yaşanırken devletin sistemi, rejimi altüst oldu.

*****

Bu yaşananların gölgesinde 30 Mart tarihinde bir de yerel seçim yapılacak.

Yerel seçimlerde siyasi partiler hep ikinci planda kalır ve adaylar ön plana çıkardı. Ancak bu seçim yerellikten çıktı ve genel seçim havasına girdi.

Bir tarafta iktidar diğer tarafta ise muhalefette kalan partiler.

Cemaatçiliğe soyunan iktidar ise yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede “mezarlıklarda ki cesetleri yakarak arazı kazanmak istiyorlar” diyerek sözüm ona muhalefete muhalefet ederek komik duruma bile düşebiliyor.

*****

İddialar öyle boyuta ulaştı ki, yerel bazda da iddialar ortaya atılıyor.

Son ortaya atılan iddia ise AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Menderes Türel’in Kepez İlçesi Başköy’de 42 dönüm 2B arazisini satın alması.

İddiayı ortaya atanlar, tapu kaydığını ortaya koyuyor ve o tapu kaydında da arazinin satın alındığı tarihin 5 Eylül 2013 olarak belirtiyorlar.

Sayın Türel ise yaptığı açıklamada; 2B arazisini 17 Ağustos 2009 tarihinde yani belediye başkanlığı görevi bittikten sonra aldığını, ancak aldığı 42 dönüm 2B arazisinin ortasından geçen 50 metrelik yolun da kendi belediye başkanlığı döneminde yani 15 Şubat 2008 tarihli meclis toplantısında yapılan imar plan değişikliğinin onaylandığını söylüyor.

Ama öğreniyoruz ki, 2008 yılında 50’lik yol geçirilmesine yönelik bir plan onaylanıyor, 2009 yılında da bu yolun iki tarafından da toplam 42 dönüm 2B arazi satın alınıyor.

Bunun anlamı önceden rant bölgesi oluşturulmuş ve ardından da hedefe ulaşılmış.

Öyle ki, 2B olan arazilere bırakın çivi çakmayı hiçbir şekilde imar planı (yol da dahil) yapılamaz. Ama yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak 2008 yılında yapılmış.

Bu da “Sayın basın mensubu” denilerek basın açıklaması ile deklare edilmiş.

Ancak bana faks ile gelen basın açıklamasının da imzasız olduğunu ifade edeyim.

*****

30 Mart yerel seçimleri öyle bir hal aldı ki, bilim yuvası olan Akdeniz Üniversitesi yerel seçim öncesi üniversite yerleşkesi içinden geçen toplu taşım araçlarına yasak getiriyor.

Rektörlüğün yasaklama gerekçesi ise sözüm ona güvenlik sorunu.

Üniversitenin güvenlik birimine göre, toplu taşıma araçlarının yerleşkesi içine girmesi güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş.

Yıllardır bu zafiyet oluşmuyordu da yerel seçimlere 10 gün kala mı oluşuyor.

Tabi öğrencilere de üniversite yerleşkesi içinden toplu taşıma araçlarının geçmemesine yönelik Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Kurulu’nun bir karar aldığı üniversite ve ulaşım esnaf odası tarafından deklare ediliyor.

Bilim yuvası olması gereken Akdeniz Üniversitesi’nin de yerel seçimlere müdahil olduğunu da bu ülke ve bu kent öğrenmiş oldu.

Bakalım 30 Mart’a kadar daha neler ortaya atılacak ve deşifre edilecek.

*****

Bugün, gündüz ve gecenin eşit olduğu gün ve aynı zamanda bereketin simgesi, canlanmanın ve dirilişin işareti, birlik ve beraberliğin simgesi, doğanın yeni bir enerjiyle canlanışı, çayır ve çimenlerin yeşermeye başladığı, çiçeklerin rengârenk açtığı, yeni bir mevsime, yeni bir bahara yolculuğun başlangıcı olan Nevruz.

Tüm yurttaşların Nevruz Bayramı kutlu olsun.