Çalım ve çelme

Nefes nefese son viraja girildi.

Seçimlerde seçmenin kullanacağı oy sandıkları da okullara dağıtıldı.

Hafta başında seçimde görev alacak sandık başkanları ve üyelerine seçim sürecinde neler yapacakları anlatılacak.

Seçim sonuçları iki aşamada bilgisayar verisi olarak yüklenecek.

İlk basamak sandığın olduğu noktada seçim saatinin sona ermesiyle sandıkların mühürlerinin komisyon üyeleri tarafından bozulup, sandıkların açılmasıyla başlayacak. Her sandık alanına sonuç tutanak olarak asılırken, dileyen parti gözlemcilerine birer suretleri verilecek. Sandık başkanı için asıl heyecan sonuçların olduğu torba ve dolayısıyla seçim malzemesiyle bir polis görevli refakatinde bulunulan il veya ilçenin teslim alma komisyonlarına ulaştırılacak.

İşte asıl zor görev burada başlıyor.

Yorgun ve stresli bir günün içinden çıkan sandık başkanları teslim masalarına zimmetle aldıkları seçim malzemeleri ve seçim sonrası oluşturdukları tutanaklarla sonucu ilgili bilgi masalarına tek sek sunacaklar.

Verileri teslim alanlar ivedilikle sonuçları bilgisayar ortamına yüklemeye başlayacak. Ve belirlenen gayri resmi ya da resmi açıklamalar hızla medya haber ağlarına servis edilecek.

İşte bu yüzden diyorum ki Allah tüm sandık başkanlarına ve üyelerine güç, sabır, soğukkanlılık versin. Onların emekleri olağanüstü derecede önemli, sorumlulukları kutsaldır. Şu kadar yevmiye alacaklar diyorlar ya. Hepsine ayrı ayrı birer maaş verilse analarını sütü gibi haktır diyebiliriz. Çünkü seçimlerin güvenlik ve selameti öncelikle onların vicdani sorumluluğundadır.

********

Çalım dedim…

Yerel seçimler öncesi görülen ve görülmeyen ittifaklar var.

CHP, MHP ve Cemaat üçgeni…

Hatta birçok yerde CHP, DSP ittifakı…

Ya da AKP ile BDP’nin barış süreciyle ilgili ittifakı…

Diğer irili ufaklı partiler birbirlerine çalım atmak için son hafta bütün hünerlerini göstereceklerdir.

Çelmeye gelince…

Tabanlarından gelen ses kulak verecek ve ittifak içindeymişçesine görünen partiler arasında ayak oyunları başlayacak. Bu ayak oyunlarında zorda kalanlar birbirlerine çelme atmaktan çekinmeyeceklerdir.

Şüphesiz ki ilkeli ve kararlı tabana sahip olan partilerin oyları ivme kazanacaktır.

Doğu ve Güneydoğu’da BDP önde seyrediyor. Vazgeçilmez sloganı Kürtlere özgürlük…

AKP ise en önemli koz olarak:

“Ben etkisizleştirilir ve yerel yönetimlerden koparılırsam kentsel dönüşümler ve yatırımlar sona erer.”

CHP’nin ve MHP’nin kozları ise; ulusal birlik ve beraberliğin, cumhuriyet kazanımlarının, özgürlüklerin tehlikede olduğu… Temiz bir ülke ve siyasetinin tek kurtuluş yolu olmasının vazgeçilmezliği kozudur.

Kısacası 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri, Türkiye’deki değerlerin elekten geçirileceği çok önemli bir odak noktası olarak tarihte yerini alacaktır.

Her şeye rağmen son söz milletin sandıklara yansıyacak iradesi olacaktır.

Ve bu yüzden her bir oy ülkemiz adına istikbal anlamındadır…