Geri sayım başladı…
Artık anketlerden çok meydanları dolduran kalabalıklarla kimin güçlü kimin güçsüz olduğu kıyaslanıyor.
Ancak meydanlardaki Kalabalıkların çoğu şikeli!
Şöyle ki…
Güçlü parti olduğunu iddia edenlerin oluk gibi para harcadıkları iddiaları sıkça gazete haberlerine yansıyor. Ayrıca sosyal medyada çaktırmadan çekilen video kayıtlarında o mitingden diğer mitinge koşmayı günlük mesaiye dönüştüren gariban vatandaşlar var. Tıpkı sabahın erken saatlerinde yük indirmek için amele noktalarında bekleyen işsizler gibi.
Miting meydanına bağıranın yevmiyesi farklı, pankart taşıyanı farklı…
Onları da geçelim…
Bu cumartesi kendini en güçlü partinin en güçlü adayı sanan birinin ekibinden cep telefonlarımız adeta pikniğe davet mesajları geldi. Üst üste… Önce falan saat denildi. Ardından saat değişti bir iki mesaj daha peş peşe cep telefonlarımıza yağdı.
Bal gibi seçim propagandasının yapılacağı piknik alanına ekmek arası sucuk ziyafetine çağrı vardı. Sonunda telefonlarımızı kapattırır oldular. Yani işin tadını tuzunu kaçırdılar.
Artık kim hangi partinin ne olduğunu, amaç ve ilkelerinin neler olduğunu biliyor. İnsanların özeline siber bir saldırıya dönüştürülen bu propoganda yöntemini cep telefonunun numarası böylesine izinsiz taciz edilen yüzlerce yurttaştan biri olarak kınıyorum.
Seçim meydanlarındaki kalabalık görüntüler…
Tonlarca basılıp dağıtılan broşürler…
Kaynağı nereden olduğu meçhul paralar…
Gazete sayfalarını tıka basa dolduran reklamlar.
Televizyon kanallarına yerleştirilen videolar…
Hiç biri… Ama hiç biri seçim sonuçlarının objektif sonuçlarını yansıtmayacak.
Cep harçlığı ile kandırdıklarını sandıkları yurttaş evet mührünü oy pusulalarındaki karşıt partilerin hanesine vuracak.
Davul zurna bile çalınsa vatandaş bildiğini okuyacak.
Çünkü bu yerel seçim sıradan bir seçim değil!