Karıncalara

 

 

 

Seçime saatler kaldı.

Her geçen saniye biraz daha yaklaştırıyor.

Ve tarih gerçekten de 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerini sert bir virajın önünde açılan uçurumlarıyla yazacak.

Yani…

Her oy hayati önemde…

Hiç kimsenin oy kullanmama gibi bir lüksü kalmamıştır.

Çünkü bir oy Türkiye’nin ileriye atılacak adımı olacaktır.

Bu adımlar ya uçurumlara, ya da umut dolu aydınlıklara açılacaktır.

Vicdanın yürekle hesaplanacağı gün için hazır olanlar Allah’ın aslanı Hazreti Ali’nin şu sözünü unutmamalılar:

“Bütün bir dünyayı bana verseler karıncanın ağzındaki bir taneyi almam.”

Yaşadıklarımız açık ve seçik olarak gösteriyor ki karıncanın ağzındaki taneye bile tamah edilmiştir.

O halde…

Eğri oturup doğru konuşmanın anı gelmiştir.

Karıncanın rızkına bile göz koyanlar artık bir kenara çekilmeli ve hesap vermelidirler.

Artık halkın ve hakkın adaleti seçim sandığına yansımalıdır.

Bunca gerilim dolu bir seçim arifesinde okurumla Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye şiirinden şu dizeleri bir kez daha paylaşmak isterim:

 

ONLAR 

Onlar ki toprakta karınca, 
                                   suda balık, 
                                                havada kuş kadar 
                                                             çokturlar; 
korkak, 
            cesur, 
                     cahil, 
                             hakîm 
                                      ve çocukturlar 
ve kahreden 
                 yaratan ki onlardır, 
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.

Onlar ki uyup hainin iğvâsına 
                                   sancaklarını elden yere düşürürler 
ve düşmanı meydanda koyup 
                                      kaçarlar evlerine 
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler 
ve yeşil bir ağaç gibi gülen 
ve merasimsiz ağlayan 
ve ana avrat küfreden ki onlardır, 
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.

Demir, 
         kömür 
                   ve şeker 
ve kırmızı bakır 
ve mensucat 
ve sevda ve zulüm ve hayat 
ve bilcümle sanayi kollarının 
ve gökyüzü 
                 ve sahra 
                             ve mavi okyanus 
ve kederli nehir yollarının, 
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı 
               bir şafak vakti değişmiş olur, 
bir şafak vakti karanlığın kenarından 
                onlar ağır ellerini toprağa basıp 
                                        doğruldukları zaman.

En bilgin aynalara 
         en renkli şekilleri aksettiren onlardır. 
Asırda onlar yendi, onlar yenildi. 
Çok sözler edildi onlara dair 
ve onlar için : 
    zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur, 
                                                                  denildi.

Yayın Tarihi
28.03.2014
Bu makale 3156 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!