30 Mart seçimleri tarih kitaplarında çok farklı bir biçimde yer alacaktır.
Ancak, o kitaplarda “Demokrasilerde seçimler saydam yapılır” diyerek, 30 Mart seçim sonuçların ‘aklanma’ anlamına gelmeyeceğini de vurgulayacaktır.
Hani denir ya “iktidara yakın havuz medyası” diye.
Literatürümüze bir de havuz medyasının bir ayağı olduğunu 30 Mart seçimlerinde kendini gösteren devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı (AA) girdi.
Milletin olmadığı yerde devlet olmaz.
Devlet ise milletini ayırt etmeden hizmet eder.
Devletin ajansı da devleti oluşturan millete tarafsızlığını her zaman göstermelidir.
Atatürk’ün kurduğu AA ne yazık ki 30 Mart itibari ile iktidara yakın havuz medyasının bir kurumu olduğunu gösterdi.
30 Mart seçiminde bir de demokratik ülkelerde görülmeyen ‘manipülasyon’ karşımıza çıktı.
Oyların verildiği saat dilimi ile oyların sayılmaya başladığı saatler arasında yaşananlar, ıslak imzalı tutanakların bilgisayara (veri aktarma) yüklenmesi esnasında yaşananlarda demokratik ülkelerde görülmeyen gelişmeler oldu.
Gece yarısı milletvekili ve bakanların ilçe seçim kurullarına giderek seçimlere müdahil olmak istemeleri, hâkimleri ve ilçe seçim kurulunda çalışanları baskı altında tutmak istemeleri de demokratik ülkelerde görülmeyen gelişmeler oldu.
Gelelim Antalya seçimlerine….
Antalya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 19 İlçe Belediye Başkanları yeniden seçildi.
Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra 9 ilçe belediyesini AKP, 5 ilçe belediyesini CHP ve 4 ilçe belediyesini ise MHP kazandı.
1999-2004 CHP, 2004-2009 AKP ve 2009-2014 CHP’nin yönetiminde bulunan Büyükşehir Belediyesi ikinci kez AKP kazandı.
CHP’nin 30 Mart tarihinde Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmesi, sadece yukarı da saydığım ve demokratik ülkelerde yaşanmayan gelişmeler değil elbette.
Bana göre, bu seçimlerde CHP önce belediye başkan adayı belirlemede, meclis üyesi aday liste hazırlanmasında, seçimlere profesyonelce hazırlanılmasında ve en önemlisi sandıklara sahip olma konularında çok büyük hata yaptı.
CHP’nin bu yaptığı hatayı AKP hem iyi gördü, hem ‘Bütünşehir Yasası’ ile Büyükşehir için ilk kez oy kullanacak olan kırsal kesimdeki seçmenleri iyi kullandı, hem de ‘manipülasyon’ ve diğer argümanlarla da işi bitirdi.
Üstelik AKP bu işi 2004-2009 yılları arasında kamuoyunun tepki gösterdiği projeleri (battı-çıktı kavaklar, 100. Yıl ve hafif raylı sistem ile ranta dönük imar planları) uygulamaya koyduğu için 2009 yerel seçimleri kaybeden Menderes Türel ile birlikte bitirdi.
Üstelik AKP bu işi 17 Aralık ve 25 Aralık Operasyonları, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, ayakkabı kutularında dolar ve Avrolar, yatak odalarında para kasaları, bakan çocuklarının cezaevine girmesi, bakanların istifa etmesi, binlerce polis ve savcının görevlerden alınması, ‘AKP iktidarı-Cemaat’ ilişkisinin paralel devlet kavgası gibi tartışmaların yüz üstüne çıktığı bir dönemde bitirdi.
Ancak, yukarıda saydığım tüm iddiaların hiç biri seçim sonuçları itibari ile aklanmayı öngörmeyecektir.
Tabi bu da AKP iktidarının ve başbakan Erdoğan ve ekibinin umurunda da olmayacaktır.
‘Tek devlet’ ibaresinin yanına bir de ‘tek adam’ ibaresi eklenmesi adına; bundan sonra ki Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Genel Seçim öncesi 30 Mart seçimleri AKP için prova olmuştur.
Bir kez daha Aziz Nesin haklı çıkmıştır.
AFAD, Antalya’da oluşturulan temsili enkaz alanında gönüllü arama kurtarma ekibi yetiştiriyor
Yaya geçidinde hızla çarptığı yaşlı adamı metrelerce savurdu
Akdeniz Üniversitesi, Antalyalıların gıda ihtiyaçlarını karşılayacak
Kamyonetle kamyon kafa kafaya çarpıştı: 1 yaralı
15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı
CW Enerji, savunma sanayisine ürün geliştiriyor
Araç çarptığı otomobili 50 metre sürükledi: 6 yaralı
Dünya çocukları Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde
Gazipaşa’da yılan paniği
Antalya’da jandarmadan kaçak sigara operasyonu
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ