Çocuk hakları

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

Atatürk’ün dediği gibi çocuklar ülkemizin geleceğidir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) “İstatistiklerle Çocuk” başlığı ile araştırma yapmış.

TUİK verilerine göre, 76 milyon ülke nüfusunun 22 milyonu yani yüzde 29,7’si çocuklardan oluşuyor.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırma yapıldığında ise en fazla çocuk bu verilere göre Türkiye’de bulunuyor.

Peki, ülkemizde çocukların hakları ile ilgili neler yapılıyor?

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin çok sayıda maddesi çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini destekliyor.

Sözleşme'nin 6. maddesi ise her çocuğun esas olarak yaşama hakkına sahip olduğunu vurguluyor.

Zaten çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.

Peki, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi kapsamında ülkemizde çocukların hakları korunuyor mu?.

Devlet bununla ilgili olarak üzerine düşen görevini tam olarak yapıyor mu?.

Hangi kentte olursanız olun muhakkak sokağa çıktığınızda dilenen bir çocuk görürsünüz.

Aynı şekilde, sanayi de ya da farklı sektörlerde çalışan küçük yaşta ki çocukları görürsünüz.

Devlet, daha 2 yıl öncesine kadar özellikle çalışan çocuklar konusunda çifte standart uyguluyordu.

Bir taraftan çocuk işçiliğine karşı aktif mücadele etmek için çalışırken, diğer taraftan da 16 yaş altı çocuklar içinde asgari ücret belirliyordu. Allah’tan bu düzenleme kalktı ama yine de hangi yaşta olursa olsun çalışan her birey aynı asgari ücretten faydalanabilecek.

Yani devlet şunu demedi, “18 yaşını doldurmuş her birey çalışabilir ve en az ücreti de asgari ücret olur”

Ülkemizde en çok çocuk istismarı yapıldığı bilimsel olara da her zaman ortaya konuyor.

Çocuk istismarı fiziksel ya da psikolojik olarak bir çocuğa bir yetişkin tarafından kötü davranılmasıdır. Bu kötü davranma, illa dövme, sövme anlamına gelmemeli. Eğer bir baba 18 yaşını doldurmamış olan bir çocuğunu bir yerlerde çalışmasına göz yumuyor ya da kendisi istiyorsa bu da istismara girer.

Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman eş anlam taşır. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: “Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi, ama bakıyoruz kadın istismarı, kadın cinayetleri, kadın hakları gibi sorunlar yaşanırken, ‘Kadınlar Günü” kutlanıyor ve sadece o gün kadın hatırlanıyor.

Aynı şekilde Atatürk, 1920 yılında 23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramını çocuklara armağan etmiştir. Ama bakıyoruz, çocuk istismarı, çocuk cinayetleri ve tecavüzleri gibi sorunlar yaşanırken, “23 Nisan” kutlanarak çocuklar sadece o gün hatırlanıyor.

Ben umudumu yitirmiyorum. Elbet bir gün hem kadınlar hem de çocuklarla ilgili sorunların çözümü konusunda yasama organı gereğini yapacaktır ve kadının da çocuğunda birer insan olduğu görülecektir.

Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın bayramı kutlu olsun.

Yayın Tarihi
23.04.2014
Bu makale 2092 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!