Türel’in meclis sonu özel toplantısı

Konyaaltı Sahili’nin tahsisini alabilmesi için önceki gün meclisinden CHP ve MHP Gruplarının olumsuz oylarıyla yetki alamayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in aynı gün AKP’li Belediye Başkan ve Meclis üyeleri ile bir toplantı yapmıştı. 

Basına kapalı olarak yapılan bu toplantıda sarf edilen bir cümle, Antalya’nın bundan sonraki 5 yıllık süreçte nasıl yönetileceğinin bir göstergesi oldu.

Basına kapalı olmasına karşılık bana gelen bilgilere göre, bu toplantıda Başkan Türel 2 konuya dikkat çekmiş.

Birinci konu; AKP’nin kendi içinde yaptığı öz eleştiri.

Bu öz eleştiride ön plana çıkan konu ise Pazartesi günü sabahleyin Cam Piramit’te yapılan Türkiye Belediyeler Birliği Meclisi’ne üye seçimine gelen, ancak öğleden sonra ASAT’ta yapılan meclis toplantısına katılmayan AKP’li 3 meclis üyesine yönelik olmuş.

Başkan Türel bu 3 meclis üyesine sitem ederken, bundan sonra bu tür firelerin verilmemesi konusunda uyarıda bulunmuş.

İkinci konu ise siyasi taktik ile ilgili.

Bana gelen bilgilere göre Başkan Türel, toplantı da şöyle bir cümle kullanmış: “Olsa da olmasa da onlar golü yedi. Aramızda bahar bitti”

Bu cümleyi iyi okuduğumuz zaman, ‘onlar golü yedi’ cümlesi CHP ve MHP Grupları ile ilgili.

‘Aramızda bahar bitti’ cümlesi ise direk olarak sahilde bulunan CHP ve MHP’li belediye başkanlarına yönelik kullanılan bir cümle.

Yani, Sayın Türel demek istiyor ki; “Konyaaltı Sahili’nin tahsisini alabilmem için Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile yapacağım protokol için ve aynı sahili belediye şirketi ANET’e kiralayabilmem için siz bana yetki vermediniz. Bundan sonra ben eğer 640 kilometrelik sahil bandının kullanım hakkını alırsam, sahillerdeki yetkimi hiç bir ilçe belediye başkanı ile paylaşmayacağım.”

Tabi Başkan Türel’in ‘Aramızda bahar bitti’ cümlesini sadece sahiller konusu dışında da değerlendirmek mümkün.

“Eğer siz bana mecliste destek vermezseniz, bende CHP ve MHP’nin yönetimindeki ilçe belediyelerin taleplerini görmezden gelebilirim” şeklinde de yorumlanabilir.

Antalya gibi turizmde dünyaya açılan bir kent adına Büyükşehir Belediye Başkanı ile muhalefet partilerinin ilçe belediye başkanları arasında böyle olumsuz bir durumun oluşmasını elbette kimse istemez. Eğer oluşur ise kaybeden sadece Antalya ve ilçeler olur.

Gelelim sahiller konusuna…

Bu konuda tek çözüm Konyaaltı Sahili dâhil, tüm sahillerin tahsisi bulundukları ilçe belediyelerine yapılmalıdır. Bu tahsis yapılırken de bu sahillerin denetimi ile birlikte sahillerden elde edilecek gelirlerin bir kısmı da Büyükşehir Belediyesi’nde olmalıdır.

Eğer, Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliğe uygun bir proje uygulanacak ise de Büyükşehir Belediyesi ile o ilçe belediyesi ortak yapmalıdır.

Ama ısrarla, “Ben iktidar partisinin bir belediye başkanıyım ve gerekirse yasa değişikliği bile yaptırarak sahillerin tamamını alırım” yaklaşımında bile bulunursa eğer, hani Başbakan Erdoğan hep ‘milli irade’ diyor ya ilçelerde seçilmiş belediye başkanlarına ve milli iradeye haksızlık olur. Bu da demokrasiye aykırıdır.

“Konyaaltı Sahili’nde bundan sonra asayiş problemleri yaşanırsa ve çöp dağları oluşursa bunun sorumlusu da CHP ve MHP’li Meclis Üyeleri ve belediye başkanlarıdır” diyerek kenara çekilmek de Antalya’ya yapılmış olan bir haksızlıktır.

Son söz: Büyükşehir Belediye Başkanı Türel başta olmak üzere seçilmiş 19 İlçe başkanının doğru hizmet etme arzusu içinde olduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile “Benim almamı istemediler ve Antalya’ya ihanet ettiler” sözünün de doğru olmadığını düşünüyorum.

 

Yayın Tarihi
14.05.2014
Bu makale 2303 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!