Konyaaltı sahili Protokolü

Antalya’nın çözülmesi gereken birçok gündem maddesi varken, son iki yıldır Konyaaltı Sahili siyasi nedenlerden dolayı kentin en önemli gündemi haline geldi.

Bütünşehir Yasası kapsamında da Konyaaltı Sahili ile birlikte 12 İlçe Belediye Mücavir Alanı’nda kalan sahillerin yetki devri Büyükşehir mi yoksa İlçe Belediyelerinde mi olacak tartışması da kentin gündemleri arasına girdi.

Konyaaltı sahilinde son gelinen nokta ise Büyükşehir Belediyesi ile Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü arasında yapılan 7 maddelik protokol ve belediyenin yıllık ödeyeceği 1 milyon 8 bin TL kira tartışma konusu oldu.

Meslektaşım İdris Özyol, haklı olarak bu protokolün “Sevr Protokolü” olduğunu ifade ederken, aynı zamanda da Antalyalıların kendi denizine Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile yıllık 1 milyon 80 bin lira kira ödeyerek girme zorunda kalacağını belirtiyor.

Özyol, Konyaaltı Sahili’ni halkın ücretsiz kullanımına açacak olan Büyükşehir Belediyesi’nin sahilde kar yapmayacaksa bu kadar yüksek kirayı ödemek zorunda kalacağını da vurguluyor.

Ben ise Büyükşehir Belediyesi’nin kendi şirketi ANET tarafından işletilecek olan sahil için devlete 1 milyon 80 bin lira vermeyi neden kabul ettiği üzerinde durmak istiyorum.

Konuya girmeden önce Konyaaltı Sahili’nde kıyı kenar çizgisinin orta refüj olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Gelelim konuya…

Öncelikli olarak Menderes Türel’in Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 2004-2009 yılları arasına gidelim.

O dönem Batı Çevre Yolu konusunda Büyükşehir Belediyesi ile Karayolları Bölge Müdürlüğü arasında bir protokol yapılmıştı.

Protokole göre, Batı Çevre Yolu tamamlandığında, Çakırlar bölgesinde Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda bulunan bir yol Karayolları’nın sorumluluğuna, Karayolları’nın sorumluluğunda bulunan Konyaaltı Sahil Yolu ise Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğuna geçecek.

Yine o tarihte, Başkan Türel de mevcut Konyaaltı Beach Park’ı da Antalya Limanı’na kadar uzatmak istiyordu.

Başkan Türel’in seçimlerde ki vaatleri arasında da bu proje zaten vardı. Bu Proje ile birlikte Boğaçayı Projesi de yer alıyordu.

Başkan Türel, 30 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra Konyaaltı Sahili’nin bu yıl kaybettiğini, ancak 2015 yılında Konyaaltı’na ve Antalya’ya yakışır bir proje uygulayacaklarını da açıklamıştı.

Bu açıklamadan sonra yapılan bu yıl için yapılan ikinci açıklama ise Konyaaltı Sahili’nin halkın ücretsiz kullanımına yönelik oldu.

Son yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ise Konyaaltı Sahili’nin 10 yıllığına Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden bedelli kiralamaya yönelik yetkiyi Başkan Türel alamayınca, bu kez de Encümen’in 3 yıllık kiralama yetkisi ile alacağını açıkladı. Bu açıklamayı yaparken de “Büyük Projeyi uygulayana kadar” ifadesini kullandı.

Dolayısı ile uzun vadede Konyaaltı Beach Park Antalya Limanı’na kadar uzatılacaksa ve yeni uzatılacak olan bölgelerde de Beach Park’ta ki gibi restoran, bar, vs. işletmelerle doldurulacak ise o zaman maliye Bakanlığı Milli Emlak Müdürlüğü’ne ödenecek 1 milyon 80 bin lira yıllık kira bana göre fazla yüksek olmasa gerek. Bundan dolayı da Başkan Türel, bu kadar yüksek kira bedeli ile meslektaşım İdris Özyol’un söylemi ile “Sevr Protokolü”nü kabul etmiştir. Yoksa ticaretten gelen ve ATSO gibi bir kurumun da başkanlığına yapan Başkan Türel, geliri az olacak olan bir yere neden yüksek kira vermeyi kabul etsin.

Batı Çevre Yolu bittiği anda sahil yolu Büyükşehir’e geçtiğinde ve Başkan Türel’in deyimi ile Büyük Proje yani Varyanttan Liman Kavşağı’na kadar ‘Rekreasyon’ tanımlı ‘Kıyı Düzenlemesi Projesi’ yapılarak hayata geçirilirse o zaman yıllık 1 milyon 80 bin TL kira da devede kulak kalır.

Buradan da şunu anlıyoruz ki, Konyaaltı Sahili’nin Beach Par hariç tamamı bu yıl halkın ücretsiz kullanımına açık olacak, ama ileriki yıllarda ise belediye şirketi ANET aracılığı ile işletmelerle dolu bir kışı bandı olacak.