Birkaç gündür bugün askıdan inecek olan Antalya-Burdur-Isparta 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı inceliyorum. Planla ilgili olarak hazırlanmış uzman raporlarını da inceliyorum.
Büyük bir ihtimal ile yarın ya da öbür gün bu konuda hem köşe yazacağım hem de özel haber yapacağım.
Bu tür en üst ölçekli planların asıl amacının kaynakların korunması ve kirliliğin önlenmesi olmasına karşılık 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda stratejiler ortaya konmamış, alt ölçeli planlara yol gösterici olmamış.
2025 yılı nüfus projeksiyonuna göre hesaplar yapılırken, 2014 yerine 2000 yılı baz alınarak 4 milyon 500 bin ile 5 milyon 200 bin nüfus öngörülmüş.
Bu şu anlama geliyor, şu anda Antalya genelinde 2 milyon nüfus var iken 11 yıl sonra bu nüfusun 2 katına çıkacağı Ankara’da masa başında yapılan Çevre Düzeni Planı’nda öngörülmüş. Bu öngörü yapılırken de tarım alanları dâhil birçok bölge kentsel gelişim alanı olarak planlanmış.
Planın detaylarını bir iki gün içinde buradan aktaracağım. Ancak şunu da belirtmek isterim ki; eğer bugün kentin imar düzenini belirleyen ve imar kanununu bir ölçüde rafa kaldıran bir plan hazırlanacak ise hazırlanan plan kentin tümünü içine alabilmeli, alt ölçekli planlamada ve uygulamada yol gösterici nitelikte olmalı.
Ama öyle olmamış ve planın ulaşmayı öngördüğü hedefler fiziksel, sosyal ve ekonomik hedefler olarak 3 ana başlık altında toplanmışsa da ulaşmayı hedefleyen stratejiler ortaya konmamış.
Antalya-Burdur-Isparta 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öyle hatalar yapılmış ki, Bütünşehir Yasası çıkalı 1,5 yıl olmuş, ancak bazı beldeler ilgili belediyelere bağlanmasına karşılık belediye sınırları içinde gösterilmemiş.
Yine yasa ile birlikte mahalle konumuna getirilen ve kırsal ekonominin ağırlıklı olduğu belde ve köylerin bir kısmı kentsel alan ve kentsel gelişme alanı olarak tanımlanarak kırsal faaliyetler göz ardı edilmiş.
2009 yılında sel felaketleri yaşanan bazı bölgeler de aynı şekilde tarım alanından çıkarılarak imara açılmasının önü açılmış.
Genel olarak kent bütününe yönelik gerekli ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, genel politikalar ile strateji ve kararlar üretilmeden, kamu yararına, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı bir plan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılarak onaylanmıştır ve 30 günlük askı süresi de 3 Haziran 2014 Salı (bugün) günü dolmaktadır..
Daha önceki plan için Danıştay 6. Dairesi’nin 30 Mayıs 2012 tarihinde yürütmeyi durdurma karar vermişti. Antalya-Burdur-Isparta 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı da yargıya taşınacağını düşünüyorum
Dolayısı ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesine göre; ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması karalarını belirleyen Çevre Düzeni Planı için yargı tarafından olumsuz karar çıkarsa, Kırcami ile Batı Çevre Yolu da etkilenebilir.
Tüm bunların olaşmaması için de bu planı yapmakla ve yaptırmakla yükümlü bakanlığın, askı süresi içinde yapılan itirazları doğru değerlendirmesinde fayda var.
Yoksa ‘ben en iyisini bilirim’ zihniyeti ile Ankara’da yapılan bin planın zararı Antalya’ya olacaktır.
AFAD, Antalya’da oluşturulan temsili enkaz alanında gönüllü arama kurtarma ekibi yetiştiriyor
Kamyonetle kamyon kafa kafaya çarpıştı: 1 yaralı
Antalya’da dev dalgaların arasında can pazarı
Halk otobüsü kırmızı ışıkta bekleyen araçlara daldı: 7 araç birbirine girdi, 8 yaralı
Antalya’da gökyüzünden denize pedal çevirdiler
Antalya’da otel servis aracı devrildi: 19 yaralı
Antalya’da kayıp şahıs için arama çalışması başlatıldı
Alanya sahilinde şiddetli rüzgar denizde dalgalar oluşturdu
Fırtına kazaya sebep oldu, sürücüye ilk müdahaleyi kadın fizyoterapist yaptı
Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası’nın basın lansmanı yapıldı
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ