Meclislerin siyasi kararları

Hangi siyasi partiye mensup olunursa olsun, eğer bir yerde bir yanlış yapılıyorsa, kamu yararı, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine aykırı imar planları yapılarak birilerine rant kazandırılıyor ise bunu da biz gazeteciler objektif olarak kamuoyu ile paylaşmalıdır.

Zaten biz gazetecilerin asli görevi de kamuoyunu doğru bilgilendirmek değil midir?

Mesleğim ve branşım gereği de Antalya’nın sağlıklı ve planlı bir şekilde gelişmesi, vatandaşların da sağlıklı bir kentte yaşamlarını sürdürebilmesi adına bugüne kadar kişiler üzerinde değil, plan, proje ve uygulamalar üzerinde durmuşumdur.

Görev yaptığım Körfez Gazetesi’nde dün benim imzamla araştırma haber olarak “SİT’i ‘sit’lememişler” başlığı ile manşetten yayımlanan haber ve yine bu köşede “Süleymancılara imar rantı” başlıklı yazım Antalya’da günün konusu oldu.

Telefon, mesaj ve elektronik posta yolu ile gelen eleştirilerin bir kaçı hariç tümü olumluydu ve “Vay be bunu da mı yapmışlar” türündeydi.

Aslında Antalya kamuoyu bu tür ‘rant’ konularına yabancı olmaması gerekiyordu.

Ancak, olumsuz yapılanlar çabuk unutuluyor.

Dolayısı ile her dönem yönetimlerde hangi siyasi parti olursa olsun bizler yazmaktan, birileri de yaratmaktan bıkmadığı ‘rant’ oluşur.

Bazen bu ‘rant’ oluşumu tüm siyasi partilerin ortak görüşüyle de ortaya çıkabilir.

Burada farklı olan geçmişte Sağ ve Milli Görüş ideolojisini savunan iktidarların kendilerine yakın cemaatler için ‘rant’ yaratırken, bugün bu cemaatlere sol ve sosyal demokrat ideolojilere sahip siyasi iktidarlarda rant sağlıyor

Onun için hep söylerim, rantın partisi olmaz diye.

Birinci Derecede Doğal SİT Alanı ilan edilen ve ve 2. Fuar Alanı olarak planlanan Süleymancı Cemaati’ne ait Arapsuyu Talebe Yurdu’nun bulunduğu arazi için yapılan imar plan değişikliği sadece ‘rant’ değil, aynı zamanda Olbia Antik Kenti de içinde barındıran bir bölgenin katledilmesidir.

Bunun için alınan siyasi karar yanlış olmuştur.

Tabi eleştiriler son iki yıl içinde yapılanlara yönelik olmuştur.

Dün de burada yazdım. 2. Fuar alanı 1998 yılında Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hasan Subaşı döneminde 1. Derecede Doğal SİT Alanı olarak koruma amaçlı imar planları yapılarak Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı. Arapsuyu Öğrenci Yurdu’nun bulunduğu 60 dönümlük arazi de yine Koruma Kurulu tarafından tapuya “yeni bir arazi yapılamaz” şerhi kondu.

Buraya kadar her şey normal çünkü alınan siyasi karar doğru olmuştur.

Ama sorgulanması gereken 1987 ile 1989 yılları arasında eski başkanlar Yener Ulusoy ve Metin Kasapoğlu döneminde 2. Fuar Alanı kamulaştırılırken, Arapsuyu Öğrenci Yurdu’nun bulunduğu 60 dönüm kamulaştırılmıyor, onun yerine ‘Rezerv Alanı’ olarak bırakılıyor. O dönem kamulaştırma yapılmış olsaydı, belki bugün farklı bir tartışma içinde olacaktık. Demek ki o dönemde siyasi bir karar verilmiş ve öyle bir karar alınmış.

Bu alınan siyasi karar kamu adına yanlış olmuştur.

Geçtiğimiz gün Muratpaşa Belediye Meclisi’nde de siyasi bir karar alındı.

Bu karar; bir baba ve oğlunun devlet okulu yapılması için Alan Mahallesi’nde bağışladığı 8287 ada 1 ve 2 nolu parseller Özel Eğitim Alanı olarak imar plan değişikliği yapılmasına yine hayırsever baba ve oğlunun yaptığı itirazın meclis üyeleri tarafından reddedilmesi kararıydı ve yanlış bir siyasi karardı.

Bugün Konyaaltı Belediye Meclisi’nde de benzer bir konu gündeme gelecek.

Gündem; Uluç Mahallesi’nde devlet okul yapsın diye bağışlanan 6482 ada 1 ve 2 nolu parsellerin imar plan değişikliği ile Özel Eğitim Alanı’na dönüştürülmesi.

Bakalım bu konuda alınacak siyasi karar nasıl olacak.

Hem Muratpaşa İlçesi hem de Konyaaltı İlçesi’nde ki devletin okul yapması için bağışlanan arazinin imar değişikliğini talep edenin Toros Koleji olduğunu da hatırlatmak isterim.

Nasıl günümüzde mevsimler birbirine karıştı ise ideolojilerde, ilkelerde birbirine karışmış oldu.