Kafası karışık dünya

Dünyayı küçülten, mesafeleri kapatan en önemli olgunun adı haberleşmedir.

Teknolojinin alabildiğine geliştiği dünyamızda yeryüzünün en ücra noktasındaki bir olayı dakikalar içinde öğrenebiliyoruz.

İyi haberler sevincimiz ve mutluluğumuz, kötü olanları da morallerimizin altüst edeni oluyor.

Elbette ki bunun tek muhatabı insan denilen yaratılmış oluyor.

Bence iki insan tipi vardır dünyada.

Birincisi yaratan, üreten, yaşamı kolaylaştıran…

İkincisi ise tam tersi bozan, kargaşa yaratan, yeniliklerin ve gelişmenin katli olan insan…

Farkında mısınız yeryüzü dediğimiz gezegenimizden en çok kötü haber Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyadan geliyor. Yani Ortadoğu’dan.

Allah’ın verdiği aklı kullanamayan insanoğlu yaratma yeteneğini bir kenara bırakarak soyut kavramlar üzerinde sorunlar yaratıyor. En çok da din bu sorunsallığın odak noktası oluyor.

İnançla hiçbir ilgisi olmayan İşid adlı sözde İslami örgütün estirdiği terör dünyanın nefretini ve korkusunu üzerinde toplamaya devam ediyor. O hiç bitmeyen Filistin ve İsrail çekişmesi her an dünyaya içine düşeceği üçüncü bir dünya savaşı korkusu yaşatıyor.

Batılı ülkeler Brezilya’daki dünya futbol şampiyonası ile Brezilya halkının dar boğazdaki ekonomisini tartışırken, kendisini İslam yorumcusu olarak gören adları cilalanmış sözde din adamları, oruçken hiçbir şeyi kurcalamadan orgazm olmanın orucu bozup bozmayacağını tartışıyor.

Bütün bunlar yaşanırken, hangi coğrafyadaki ülkelerin insanları mutlu, hangi coğrafyadaki insanların mutsuz olduğu sorusuna yanıt aramak ise kafası karışık dünyanın küçük bir özeti oluyor.