Yalan ve düşünce okuma makinesi

İnsanı cezbeden gizemlerdir.

Geleceğe ve geçmişe yolculuk ise müthiş bir düştür.

Düşünün çok merak ettiğiniz bir çağa yolculuk yapabilirsiniz? Ya da bulunduğunuz çok daha ileri bir zamanı yaşayabilirsiniz. Peki nasıl? Şimdilik bir düş olarak. Hani onlarca yıl önce Jul Verne’in Ay’a yaptığı yolculukta bir düşsel romandı. Ama gün geldi insanoğlu bu düşü gerçek hayatta başardı. Hem aya ayakbastı hem de uzay çağını başlattı.

Şimdi Siber çağda yaşıyoruz. Her şey bilgisayarların kontrolüne girmeye başladı. Geçen gün takma bir kolun, beyin gücünün oluşturarak hareket ettirilmesi deneyindeki başarıdan söz ediliyordu. Mekanik kolu düşüncelerinizle hareket ettirebilecektiniz. Bu günümüzde yapılan organ nakilleri için bir devrim niteliğindeydi. Yani düşünce okumaya da usulca kapı aralanabilinmişti.

Karşınızdaki insan neler düşünüyor, neler kuruyor kafasında, ne yapmayı planlıyor, neyi tasarlıyor? Bilmek istersiniz.

 İnsanları karakterleriyle analiz edebilenler pekâlâda karşılarındaki kişinin ne düşündüğünü az ya da çok tahmin edebilir. Hani bazen söylemek istediğinizi karşınızdaki söylediğinde:

“Tam da bunu düşünüyordum.” Deriz ya işte öyle bir şey.

Yalan makinesini ilk Batı dünyası kullandı. Suçlular üzerinde uygulanan bu yöntem için mahkemenin karar vermesi ön şarttı. Uzmanlar yalan söyleyen insanın kan basıncının hemen farklılaşacağını ve nabızdaki değişimlerin tıpkı kalp grafiğini çeken makinelerde olduğu gibi yapılacak kaydından kişinin yalan söyleyip söyleyemeyeceği anlaşılabilecekti. Birçok cinayet olayında bu makinenin başarı sağladığı söylendi.

Şimdi dünyanın iki şaşmaz makineye gereksinimi var.

Birincisi yalan makinesi…

İkincisi de düşünce okuyan makine…

Şu yalan dünyada tüm siyasiler bu iki makineden geçirilerek ülke yönetiminin sorumluluğunu almalıdırlar.

Yok, canım diyeceksiniz… Onlar görev öncesi Allah, kitap, bayrak, toprak, namus, şeref üzerine yemin etmiyorlar mı? Ant içip mazbatalarını almıyorlar mı? Yalan makinesi ile düşünce makinesine ne gerek var?

Bence var… Çünkü artık bazıları ettikleri yeminin, içtikleri andın, el bastıkları bayrak ve toprağın, verdikleri namus sözünün anlamını unuttular.

İyisi mi yalan makinesi ile düşünce okuyan makinelerin ivedilikle devreye konulmasıdır.

“Ben hayatımda yalan söylemedim.” Diyenlere, yaşam biçimleriyle topluma örnek olanlara değil elbette ki bunca sözüm. Onlar o makinelerden analarının sütü gibi ak çıkacaklardır. Sözümüz tek ayak üstünde bin yalan söyleyenlere, fırıldaklara.

 

Yayın Tarihi
17.07.2014
Bu makale 4330 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!