Borç yiyen kendi kesesinden yer

Çağımızın açmazlarından birinin adı kredi kartı…

Kredi kartı almayı öyle kolaylaştırdılar ki bir telefon yetiyor artıyor bile.

Tamam, ele güne borçlanmaktansa ayağını yorganına göre uzatarak bankaya borçlanmak bordo mahkûmlarının ortak yazgısı oldu. Ancak kredi kartınızın ya da borçlanmanızın limiti gelirinizi  aşıyorsa uykusuz gecelere çoktan davetiye çıkardınız demektir.

Bugün cebindeki cüzdanında beş altı kredi taşıyanlar var. Birinin limiti tükendi mi diğerine atlanıyor. Birinden çektiğinizi diğerinden alacağınız borçla kapatma yoluna gidiyorsunuz. Ama gün gelip de sisteminizde tıkanma olduğu an banka yetkilileri çoktan yakanıza sarılırlar ve kaçınılmaz icra takibi ile güç durumlara düşersiniz. İşin sonucunda cezaevi bile var.

Kapitalist toplumlarda tüketim, savurganlık kışkırtması ile bir araya getirildiği zaman birey elleri kolları serbestken bile artık tutsak edilmiş demektir. Renkli ve cazip kampanyalar içinde pazarlanan mallara bir de taksitlenme(vadeli) yöntemi konduğu zaman gariban vatandaş oltanın ucundaki misinaya çoktan takılmış olur.

Falanca malı alırsınız taksitle, filancasını alırsınız taksitle ve taksitler zinciri birbirine halkalandıkça o iki parmağınızın arasında tuttuğunuz pek de naif ve de hafif kredi kartı zaman içinde sizi ayağında koca güllelerin bağlı olduğu mahkûma dönüştürür.

Bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu gereksinimlerinize(ihtiyaçlarınıza) göre alışveriş yapmaktır. Bugün içimizden çok insan alışveriş yapmanın cazibesinden ve çılgınlığından kendini kurtaramaz. Hele bu alışveriş kredi kartı borçlanması dâhilinde oluyorsa birey freni patlamış son surat giden arabaya dönüşür.

Televizyon kanallarının birinde akşam saatleri yayınlanan Çarkı Felek yarışma programını izliyorum bazen. Yarışmanın formatı içine kredi kartı borcunun silinmesi armağanı konulmuş. Özellikle yarışmacıların en genç olanlarının çok daha harcama güdüsü ile hareket ettiklerini izliyoruz. Sunucu soruyor:

“Kaç ayakkabın var?”

Yarışmacı yanıt veriyor:

“Çooook!”

“Mesela kaç?”

“Ellinin üzerinde.”

Bazı yarışmacıların bu sayının çok üstünde rakam söylemeleri şöhretinin zirvesinde olan sunucuyu bile çıldırtabiliyor. Onlara:

“Ayağınızı yorganınıza gör uzatın.” Öğüdü veriyor.

Yarışma programı içinde ortaya çıkan acı gerçeği bir kez daha fark ediyoruz… O da kredi kartı ile alışveriş yapma çılgınlığının toplumumuzu tutsak ettiği gerçeği oluyor.

Eh atalarımız ne demiş:

“Borç yiyen kendi kesesinden yer!”Demiş.

Yayın Tarihi
17.07.2014
Bu makale 4319 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!