Vızıltı

Pazar günü Bey Dağlarının üzerini kapkara bulutlar kesip gök gürlediğinde Temmuz ortasında gelecek yağmurun sevincini yaşayacağımızı sandık.

Kent merkezine yağan üç beş dakikalık yağmur serinlik bir yana günün kırk-elli derece üstündeki sıcaklığına bir de yoğun nemi katarak Antalya’da yaşayanları adeta nefessiz bıraktı.

Daha uzaklarda da yağmış yağmur. Muğla’nın Saklıkent bölgesinde aniden bastıran ve süren yağmur o sırada kanyonda bulunan yerli ve yabancı turistleri çamur seline bulamış. İki insan yaşamından olurken onlarca insan da yaz ortasında bir kâbus gibi yağan ve sele dönüşen yağmurun gazabına uğramış.

İsterseniz filmi geriye saralım…

Pazar sabahı erkenden kalkmışsızın, Saklıkent gibi doğa harikası bir cennette eriyen kar suları içinde yürüyecek, yüzeceksiniz… Her şey çok güzel… Ama birden bire yağan yağmur sularının tepelerden çamura dönüşerek üstünüze gelmesi yüzünden kendinizi can pazarında buluyorsunuz.

Hayat bu işte… Her saniyesi sürprizlerle dolu…

İnsanoğlu ne kadar böbürlenirse böbürlensin dünyanın en garip yaratılanıdır.

Denizdesiniz… Suların içinde bata çıka yüzüyorsunuz... O sırada ansızın yağmur…

Yağsın!

Zaten sular içinde değil misiniz? Giysileriniz, çantanız şemsiye altında güvencede değil mi? Ama siz ne yapıyorsunuz? Telaşla denizden çıkıp yağmurdan kaçmaya çalışıyorsunuz. Ve aklınızda tek şey var. Bir an evvel yağmurda ıslanmadan evinize ulaşmak.

 

Tek yol barış formülü yaratmaktır

Filistin ve İsrail üzerine pek yazmıyorsun diyor okurlarım.

O kadar çok yazdık ki! O yazıları bir araya getirseniz kitap olur.

Ancak yazdıklarımız suya ya da buza yazılmış gibi oldu. Tıpkı yüzlerce insanın yazdığı gibi birer vızıltı oldu.

Savaşı ve dolayısıyla gücü tek geçer yol olarak gören bir dünyada somut bir gerçek vardır. Ya güçlü olacak ayakta kalacaksınız ya da yok olup gideceksiniz. Veya barışın gerçek gücüne inanacak silahsız bir dünya düzeni kurmayı başaracaksınız.

Kim ne derse desin bugün İsrail dünyadaki en teknik devletlerden biri. Dünya ticaretinin ve siyasal yapısının bünyesindeki en güçlü lobi ise Yahudi lobisidir

Filistin ise yalnız yapayalnız bir ulus…

Bakmayın siz İslam ülkeleri liderlerinin arada bir yükselen seslerine. Hepsi palavra. Bugün olaylara din kardeşiyiz diye yaklaşanlar, Amerika emperyalizminin gölgesini üzerinde hissettiği an kıvırtmaya başlıyorlar. Hem Amerika dediğimiz süper devletin ana omurgasını Yahudi lobisi oluşturmuyor mu?

Dünyanın hayat damarlarını canlı kılan petrole sahip Arap ülkeleri ise arsız ve yüzsüz politikalarıyla Gazze’de yaşananlara dün olduğu gibi bugün de seyirciler. Ve hep öyle de kalacaklardır. Çünkü onların doğasında birleşmek ve güçlü olmak gibi bir gelenekleri olmamıştır ve olmayacaktır.

Filistin ve İsrail sorununa nihai çözüm yolu barıştır.

İki ülke halklarının barış içinde bir arada yaşamalarının formülünü bulmaktır. Aksi takdirde bu kan oyunu sürüp gidecektir. O topraklardaki ayrık otları olan radikal İslam örgütleri ise geçmişte olduğu gibi günümüzde de Filistin’e yararlı olmak yerine zarar vermektedirler. Her eylemleri de tahrik olan İsrail saldırılarının bahanesi olmaktadır.

Türkiye, Filistin ve İsrail gerçeğini bir ibret olarak değerlendirmeli, günü kurtarma politikalarından vazgeçerek kendi iç ve dış sorunlarını sürüncemeye bırakmadan çözmelidir.

 

Yayın Tarihi
21.07.2014
Bu makale 4287 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!