Alakır ve keyfi uygulama

“Mahkeme kararı, kurulun SİT ilan etme prosedürüne aykırıdır”

Bu cümleyi Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu toplantısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Stratejik Daire Başkanı Bülent Üncü söylemiş.

Bu cümle, “Ben yargı kararını falan dinlemem” anlamı taşır ve aynı zamanda Türkiye’nin son 12 yılda nereden nereye geldiğin gösterir.

Çünkü AKP Hükümeti 644 sayılı kanun hükmünde Kararname (KHK) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı öyle bir yetkilendirdi ki, istedikleri gibi SİT Alanları’nın koruma derecelerini değiştirebiliyorlar, istedikleri gibi kıyı kenar çizgilerini değiştirebiliyorlar.

Özellikle Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararlarını bu köşe de onlarca kez gündeme getirmiş ve alınan birçok kararın keyfi ve yasalara aykırı olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştum.

Ülkeler; Anayasa’ya uygun yasalar ve yönetmeliklerle yönetilir.

Eğer, Alakır’ın SİT Alanı olamayacağına yönelik İdare Mahkemesi’ni ikna edemediysen, ardından Danıştay’ı da ikna edemediysen demek ki yasa ve yönetmelikler Alakır’ın SİT Alanı olamayacağını söylemiyor.

Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, yargının kararını uygulamıyor ise o zaman Alakır’da ki Hidroelektrik Santralleri için belli şirketlere hizmet ediyor demektir. Yani yasalara aykırı ve keyfi uyulama içindedir.

Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun keyfi ve yasalara aykırı uygulamalar yaptığını dediğim gibi bu köşede belgeleriyle ortaya koymuştum. Onun için Alakır konusunda ki gelişme de bana sürpriz olmadı.

Çünkü eski Baki Beach’in Konyaaltı Sahili’ndeki kaçaklarını yasallaştırmak için “Konyaaltı Plajı Park ve Kıyı Düzenlemesi” adı altında yapılan Dolgu Amaçlı İmar Planları için Danıştay 6. Dairesi “Bu planlar Çevre ve Şehircilik bakanlığı tarafından onaylanamaz” kararı verdi. Ancak bakanlık, belki siyasi belki keyfi planları onaylayarak askıya çıkardı.

Daha sonra yeniden dava açıldı ve planlar iptal edildiği için Baki Beach’in kaçakları yıkıldı.

Dolayısı ile Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun Alakır konusunda yargı kararını uygulamak istemesi benim için sürpriz olmamıştır.

Burada bu hukuksuz ve keyfi uygulamaları sorgulamak için sadece yürekli bir Cumhuriyet Savcısı’na ihtiyaç var.

Öyle bir savcı çıkar mı bilemem.

*****

DİP NOT: Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Sarısu’ya yapılan ve yakında açılışı yapılacak olan kadınlar Plajı konusunda İdris Özyol bugün bir yazı yazmış. Kadınlar Plajı ile ilgili ilk haberi 3 Temmuz 2014 tarihinde Gündem Gazetesi’nden Begüm Aksoy yapmış. Daha sonra 9 Temmuz 2014 tarihinde benim imzamla Körfez Gazetesi’nde Kadınlar Plajı haber olmuş. Bende Kadınlar Plajı ile ilgili ilk haberi benim yaptığımı köşemde yazmışım. İdris Özyol’da sözde beni eleştirmiş. 9 Temmuz’da Körfez’de çıkan haberi yamamı isteyen Özyol’un kendisidir. Bu konuda başkan türel’i aramam gerektiğini de isteyen Özyol arkadaşımızdır. Madem 3 Temmuz’da başka bir gazetede bu haber çıktı, neden o zaman aynı haberin benim tarafımdan araştırılarak haberleştirilmem Özyol tarafından istendi?.