Rahatsız Edici Deney

Yale Üniversitesi’ nde Stanley Milgram tarafından 1961 yılında yapılmaya başlanan çalışmanın görünürdeki amacı “ cezalandırmanın öğrenme üzerindeki etkisi ”ni araştırmaktı.

Çeşitli gruplardan seçilen deneklere çalışmada öğretmen görevi verildi. Bir öğrenciye sordukları sorulara yanlış cevap vermesi durumunda 15 volt ile başlanacak ve her yanlış cevapta 30 volt daha artırılarak 450 volta kadar elektrik vermeleri söylendi. Deneye başlamadan öğretmenlere, öğrenciyi anlamaları açısından, 45 volt elektrik verildi, 285 volt ve sonrasının öldürücü düzey olduğu bildirildi.

Öğrencinin göstereceği tepkiler de belirlenmişti. 120 voltta şikayetçi olmaya başlayacak, 150 voltta deneyden ayrılmayı isteyecek ve 285 volttan sonra acı içinde çığlıklara atarak sesi kesilecekti.

Deneylere başlandı.

Birlikte ofise alınan iki kişiden birisi göstermelik kura ile öğretmen oldu. Öğretmen denekler, yan odaya alınan ama sesini duydukları öğrenciye sorular sorarak gelen yanlış cevaplara göre elektrik vermeye başladılar.

Birçok denek, deney sırasında öğrencinin acı dolu bağırışlarına ve yalvarmalarına karşın “ bu yaptığımız gerçekten doğru mu?” gibi sorular sorup, deneyin amacını sorgulamaya başladılarsa da elektrik vermeye devam etti.

Deneyin bu aşamasında rahatsız eden sonuçları ortaya çıkmaya başladı.

Deneklerin sadece % 1-2 civarındaki bir kısmının elektriği sonuna kadar vereceği tahmin edilirken % 64’ünün öğrenciye uygulanan dozun ölümcül boyutu çoktan geçmiş olmasına, kendisinden ses gelmemesine (ölmüş olması ihtimaline)  rağmen gözlemcinin “devam etmelisiniz” sözlerine uyarak son sınır olan 450 volta kadar elektrik vermeye devam ettikleri görüldü. Farklı ülkelerde, farklı deneklerle defalarca gerçekleştirilen bu deneyde, kadın-erkek fark etmeksizin, insanların %61 ile %64 oranında üst sınır olan 450 volta kadar elektrik vermeye devam ettikleri görüldü.

Deneyin başlamasına neden olan Hitler Almanya’ sında yargılanan savaş suçlularının “ben sadece görevimi yapıyordum” açıklamalarıydı. Deneyin asıl amacı ise insanların  “ne kadar itaat edebileceklerini” belirleyebilmekti.

Milgram, ulaştığı sonuçları açıklayan iki kuram geliştirdi. İlki “uyum kuramı” dır. Karar verme konusunda hiçbir deneyimi veya yeteneği olmayan bir denek kararı gruba ve gruptaki hiyarerşiye bırakır. Grup bir davranışsal model oluşturur.  İkincisi ise “araçlaşma kuramı” dır.

İtaatin özü, bir insanın kendisini bir başka insanın isteklerini gerçekleştiren araç olarak görmesi, böylece kendi davranışlarından kendisini sorumlu hissetmemesidir.

Sosyal psikoloji tarihinin en çarpıcı, belki de en rahatsız edici deneyi.

Başkalarına zarar vermeyecek yapıda insanların akılları karıştığında kendi davranışlarını onaylayacak bir otorite arayışında olmalarıdır. Davranışlarını açıklayacak bir otoritenin olması durumunda, sorumluluk almaksızın başkalarına zarar verecek, hatta öldürecek davranışları sergileyebildikleri, bir tür “öğretilmiş çaresizlik” sergiledikleridir.  

Boyu eğme duygusu insana çok ters bir duyguymuş gibi gözükse de sadece görevlerini yaptığını düşünen insanların bir otoriteye bağlı olarak aslında ne kadar vahşi olabileceklerini ve bir yok etme işleminin parçası olabilecekleri bu deneyde olduğu gibi yaşam içinde de sıklıkla görülebilmektedir.

Asıl sorun, çoğumuzun “insanlık dışı” olarak nitelendirdiğimiz bu ve benzeri uygulamaları (aynı şartlarda olduğumuzda) ne oranda yapabileceğimizdir.  “Öğretilmiş çaresizlik hayatımızda ne kadar var?” sorusunun cevabı, hepimizin sorunudur.

Bu nedenle kişisel gelişimimizi bir kez daha sorgulamak durumundayız.

------------

Kaynakça: Vikipedi, Çekiçli Filozloflar Klübü, bilgiustam.com, Ekşi Sözlük.

Yayın Tarihi
27.07.2014
Bu makale 6943 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Düşündürücü ve tedirgin edici gerçekten... Güzel yazı olmuş teşekkürler..

Sevgi Kunut Açan 01.08.2014

insan için tokat gibi...

Merih Özkaya 01.08.2014

Emeğine teşeküler dostum.

İsmet YILDIZ 27.07.2014

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!