Benim peygamberlerim

Bazen karamsarlık çepeçevre sarar dört bir yanımızı. Mayınlı sahaya dönüşür yüreğimiz. Her düşünce kafamızın içinde infilak eder. Uykularımız bölünür…

Bazen sıkılır gibi olur ümüğümüz. Nefessiz kalırız. Dar eder dört duvarlar dünyamızı. Gökyüzü ile yeryüzü mıknatısa dönüşür, birbirini çeker… Sanki bir cendere arasında sıkışıp kalırız…

Bir ses bekler imdatları sirene dönüşen yüreğimiz. Dağıtsın o ses pusuya düşürmüş sisten aklımızı…

İşte o sesler bizim iyi insanlarımızın sesidir.

Çıkarsız, umarsız, hesapsız dostlarımızın sesi…

Onları kaybetmeye korkarız…

Onlar hayata bağlayanlarımızdır. Sırdaşımız, omuzdaşımız, yoldaşımızdır…

Ve o egolarımız yok mudur o egolarımız…

Bencillik denen ilkel duygular çelmeler takar yüreklerimize. Ve Anadolu insanının o pek çok sevdiği küslük çöker aklımızın üstüne.

Bahaneler sıralarız…

Beklentilerimizi sanki dostlarımız koparmışçasına ellerimizden kalbimizi soğurtmaya alırız. Acımadan çizeriz üzerlerini.

Oysa dost tıpkı ulu bir çınara gibidir… Kökleri toprağın derinliklerinde, dalları yücelerde ulu bir çınara benzer.

Benim peygamberlerim dostlarımdır…

Çıkarsız, umarsız, beklentisiz, hesapsız dostlarım.

Onları incitmekten, yanıltmaktan korkarım.

Bilirim ki dünyam onlarla güzeldir.

Yayın Tarihi
02.08.2014
Bu makale 4796 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!