Anne Frank Ağlıyordu

İnsanların  çok istediği şeyler , gün gelir gerçekleşirmiş   derler . Küçük  Yahudi kızı  Anne  Frank , üç kocaman çocuk yılını kapalı geçirdiği  tavan arasındaki  gizli bölmede ve yakalandıktan sonra götürüldüğü toplama kampında  ,günlerini gecelerini  “Tanrım öldükten sonra da yaşamak istiyorum  “diye yakararak geçirmişti .

Soğuk bir mart gününde ,laleler tomurcuklarını kundaklarken ,Bergen Helsen toplama kampında ,acılardan saydamlaşmış incecik ,çelimsiz bedeninden ayrılan ruhu ölümsüzlüğe geçmişti. 

Kimseler onu görmeyecekti ama o her yerde  olabilecekti . İstediği  zaman  kuşa dönüşebilecekti ,ya da balığa . ..Çocuk genç kız , bazen Hollanda yel değirmenlerinin kanatlarındaki rüzgârlarla  yarışıyordu  ,zaman zaman da  Akdeniz ‘in  ılık sularındaki yunuslarla ...Ailesiyle mutlu günlerinin  geçtiği yerlerde dolaşıyordu . Ölüler yaşlanmaz derler ya o da   birbirini kovalayarak geçen yılların ardında ,hep  aynı  yaşını  sürerek geziyordu .

Rüzgârlar  , Yahudilerin  Birleşmiş Milletlerin desteğiyle ,kutsal  Filistin topraklarına yerleşmeye gittiklerini anlatmıştı Anne Frank’ a  Günün birinde ,büyüdüğü zaman ,Filistin ‘e  giderek  hemşire olarak çalışmayı düşlemiş olan küçük kız ,erkeğiyle ,kadınıyla çalışan soydaşlarının çadırlarının fabrikalara dönüştüğünü ,güçlendiklerini gördükçe , dostları güvercinlerle gökyüzünde sevinç taklaları atıyordu .

“ Bu kadar çok sevinme ! “ dedi bir gün ak güvercin . “ Topraklarından sürdükleri Filistinlilerin  evlerini dozerlerle yıkıyor soydaşların . Büyük zorluklar içinde ,soluk alabilme savaşı veriyor  Filistinliler . Kendilerini daracık kamplarda ,yarı aç , çıplak yaşamaya mahkum eden  Yahudilere karşı isyan ettiler . Esaret istemediklerini ,özgürce ,insanca  yaşamak istediklerini haykırırken boş durmuyorlar . Kutsal topraklar kanla sulanıyor . Toplu taşıma araçlarına bombalar yerleştiriyorlar . İnsanlar paramparça ... Bu başkaldırıyı bastırmak için , ellerinden geleni arkaya koymuyor Yahudiler . Otomatik  silahlarına karşı sapanla taş atan  Filistinli çocukları kurşunlarıyla delik deşik  ediyorlar  . Yavrularını kurtarmak için ortaya atılan anaları ,arabalarıyla eziyorlar . Taşlarla  kollarını bacaklarını kırdıkları gençleri diri diri toprağa gömüyorlar . Anlayacağın Anne Frank , soydaşların Filistinlilerle birlikte cehennem hayatı yaşıyorlar . “

Anne Frank üzgündü . Bir yandan da ikircikleniyordu ,. “ Acaba  yeniden yok olmamak için  gerekli miydi bu yaptıkları  ?! Bütün bu acılara tanık olmak için mi öldükten sonra da yaşamayı diledim ?  Bunlar benim soydaşım  Yahudiler mi yoksa Hitler ‘in hortlayan  Nazileri mi  ?! “

“ Kan kokan ,barut tüten bu acılı günlerde   ,sık sık Hollanda ‘ya  müze haline getirilen evimizin baş köşesinde duran hatıra defterimi okumaya gidiyorum . Sayfaları çevirirken   o günleri yeniden yaşıyorum . ..(Tanrım,düşlerimin ,dileklerimin  hepsi  gerçekleşseydi ne olurdu  ?  ) Başka bir  sayfaya da  şöyle yazmışım  ... (Bir  gün gelecek , bu  korkunç harp bitecek . Elbet insan arasında sayıldığımız ,Yahudi damgasından kurtulacağımız  günler gelecek . Bize sıkıntıları yükleyen kim  ?  Bizi öbür insanlardan ayrı  , Yahudi kılan kim ? Bu ana kadar bunca sıkıntıları çekmemize göz yuman kim  ? Bizi böyle yaratan tanrı , bizi kurtaracak olan da tanrı . Bütün bu sıkıntılara dayanır da , bu patırtı bittikten sonra hâlâ  ortada Yahudi  kalırsa , o zaman değil damgalı olmak ,tersine örnek insanlar olarak parmakla gösterileceğiz . Kim bilir ,belki de dünya insanlığın, iyiliğin ne demek olduğunu dinimizden  öğrenecek   .  Onun içindir ki şimdi sıkıntılara katlanmasını bilmeliyiz . Hiçbir zaman Hollandalı ,ya da İngiliz  ,yani belirli bir memleketin temsilcileri olmayız.  Bize ne olursa olsun , Yahudi kalacağız . Öyle de kalmak istiyoruz . Sağlam duralım . Ödevimizin ne olduğunu kavrayalım .  Bir hal çaresi elbet bulunacaktır .  Tanrı halkımızı hiçbir zaman yüzüstü bırakmadı . Çağlardır Yahudi var .Çağlardır  Yahudiler çile çekiyor . Tanrı onları bu çilelere dayanacak  güçte yarattı  . Güçsüz düşer kalır  , güçlü dayanır  ...

Harpten suçlu olan sade politikacılar , kapitalistler değil . Büyüklerin yanında küçük insanlar da suçlu  bu işte . Öyle olmasaydı çoktan uluslar ayaklanırdı . İnsanların bir yakıp yıkma hırsı, öldürme hırsı ,yağma etme  isteği olacak içlerinde . Bütün insanlar tepeden tırnağa   değişmedikçe, savaşlar sürüp gidecek . Her şey baştan dikilecek , sulanacak , sonra bir patırtı kopacak ,her şey dümdüz  olacak sil baştan .

Dünya insanları neden bu denli duyarsız  ?! Neden her şey olup bittikten sonra ,çekilen acıların romanını yazıyorlar  ? Filmlerini  yapıyorlar  ! Yıllar önce bizlerin çektiklerinin  az benzerini şimdi Filistinliler yaşıyorlar .

Bütün bunlara tanık olmaya daha çok  dayanamayacağım tanrım . Bana tanıdığın ayrıcalığı geri al . Irkımı bir cellatlar ordusu gibi görmektense ,sonsuzluğun kara deliklerinde  yitmek daha iyidir  “  diyerek ağladı  ...

Tanrı göklerin yedinci katından güldü . “ Acele etme küçük kız . Sen beklemesini öğrendin  . Göreceklerin hoşuna gitmeyecek ama zulmedenler hak ettiklerine kavuşacak . Bekle ve gör “  dedi .

Bütün bunları nereden mi biliyorum ? Geçen akşam alacasında  ,televizyonun beyaz camında İsrail askerlerinin insanlık dışı davranışlarını , Filistinli çocukların silahların önünde   taşla direnişini ,bir otobüs dolusu Yahudi öğrencinin  otobüslerine Filistinli gerillalar tarafından konan patlayıcılar  yüzünden   parçalanmış gövdelerini gördükten sonra ,yüreğim daraldı . Soluk almak için penceremi açtım  . Pervaza pat diye düşen yaralı beyaz bir güvercin , kanadının kırığını sararken dile geldi . “Filistin ‘den geliyorum  . Anne Frank ağlıyordu “ dedi ...

 

Yayın Tarihi
03.08.2014
Bu makale 6466 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!