Korkunç bir iddianın düşündürdükleri

Sevmekle başlar hayat. Severseniz mutlu olursunuz.

Bir yaşam biçimi düşünün ki içinde huzur ve mutluluk olmasın. O yaşam biçimi içindekilerin ruh halini gözlerinizin önüne getirin…

Sevgi yoksunu…

Kavgacı…

Umutsuz…

Kuruntulu…

Baktığı her şeyi kendisine karşı gibi gören…

Ve şiddet eğilimli…

Bugün gelişmiş ve sorunlarının hemen hemen yüzde seksen beşini çözmüş ülkelerde sokak kavgaları göremezsiniz… Kadının dövüldüğüne, kan davalarının güdüldüğüne tanık olamazsınız. Tek hedefleri vardır. Mutluluklarına gölge düşmesin diye yaşam alanlarını koruyup kollamak. Daha yetkin bir yaşam sürmek…

Mutluluğun ve huzurun sürdüğü düzenlerde elbette ki kavgalar, çatışmalar olmaz. Hayatı seven ve dilediği gibi yaşayabilen toplumların kavgacı olmaları zaten doğalarına aykırıdır.

Biraz önce o korkunç iddia haber olup yansıyınca kanımın donduğunu hissettim.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Şüpheli Ölümler ve Mağdurlar Derneği Başkanı Oktay Can ile görüştüğünde intihar eden askerlerin anne ve babalarının maaşa bağlanması için intihar edebileceklerini iddia etmiş.

İnanılır gibi değil!

Yanlış bir söylem ya da yorum var diye haberi bir iki kez yineleyerek okudum.

Yani askerde vatani görevlerini yapan yoksul askerlerimiz, aileleri mutlu ve güvenceli bir yaşam sürsün ve onlara maaş bağlansın diye intihar ediyorlarmış…

Bu iddia yenilir yutulur, kanıksanır, ötelenir bir iddia değildir. Ve böyle bir iddianın temelinde doğruluk payı varsa demek ki bizim ülke çoktan hapı yutmuş ülkelerden biri olmuş demektir.

Hiç umudu olmayan, hayata karşı küsen, psikolojik sorunları karmaşıklaşan, yalnızlık ve kimsesizlik duyguları içinde çırpınan insanların en son başvurduğu yöntem olan intiharın askerde olan gençlerimiz tarafından yeğlenmesi ve:

“Hiç olmazsa ben ölürsem aileme aylık bağlanır, geçim derdinden kurtulurlar.” Saplantısı içine düşmesi ve yaşamlarına bu nedenle nokta koyması inanılır gibi değil. Hele hele böyle bir iddianın yetkili bir ağızdan yine yetkili bir isime zikredilmesi korkunçtur!

Tüm inanç biçimlerinde intihar yasaklanmıştır… İslam Dininde de intiharın karşılığı yaratılanı yaratana karşı yok etmek olduğu için inanca göre men edilmiş, ahretin yolu onlara kapatılmıştır.

O halde bu iddianın ivedilikle büyüteç altına alınması, kapsamlı bir araştırma yapılması ve ordu içindeki askerlerin intihar eylemlerinin nedenlerinin incelenmesi gerekmektedir.

Türk İslam geleneğinde asker kışlasının peygamber ocağı olarak adlandırmasına rağmen vatani görevi nedeniyle asker olmuş gençlerimizin bu iddiaya göre yaşamak yerine yaşamlarına son verme seçeneği seçmeleri haberi öyle üzerinde durulmadan geçilecek bir sosyal olay değildir. Tam tamına bir meclis soruşturmasına gereksinim vardır.

İddia ve iddiadan oluşan haber tıpkı bir alaca karanlık kuşağı öyküsü gibi olsa da Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanının konuyla ilgili açıklamalarına neden olduğu için de adeta bir alarm niteliğindedir.

Acaba diyorum, askerlerimizden sorumlu Genel Kurmay Başkanlığımızın bu iddia ve haberle ilgili bir açıklaması da haberlerde yer alacak mı?