SİT bahane HES şahane

Hatırlanacağı üzere Danıştay 14'üncü Dairesi, Antalya 3. İdare Mahkeme’nin Alakır Nehri'nin doğduğu yerden denize dökülene kadar bölümünün 1'inci Derecede Doğal SİT Alanı ilan eden kararını onamıştı. Ancak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Bölge Koruma Komisyonu da Danıştay’ın kararını dikkate almamış ve Alakır Nehri’nin tamamını 1'inci Derecede Doğal SİT Alanı olarak planlara işletmemişti.

Önceki gün Resmi Gazete’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Doğal SİT Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri (HES) Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı” yayımlandı.

İlke kararı ilk bakışta SİT Alanlarına bundan böyle HES yapılamayacak gibi algılansa da kazın ağının öyle olmadığı işin ehli olan uzmanlar tarafından ortaya kondu.

Çevre Mühendisleri Odası’na göre, Doğal SİT alanlarında yapılacak olan HES’lere dair verilecek izinlere dair yayımlanan ilke kararlarının önemli bir adım olmakla beraber, HES sorununu çözmekten uzak olacak.

Yine hatırlayanlarınız olacaktır; bu köşede birçok kez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan Tabiat Varlıklarını Bölge Koruma Komisyonu’nun keyfi ve hukuka aykırı iş ve işlemler yaptığını kamuoyu ile paylaşmış, dönemin Antalya Valisi (şimdi ki Erzurum Valisi) Ahmet Altıparmak’a da belgeleriyle bir dosya bile sunmuştum.

Bakanlar Kurulu’nun çıkarttığı 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu komisyon öyle bir yetkilendirilmişti ki, istedikleri gibi SİT alanlarının derecesini ve kıyı kenar çizgilerini değiştirebiliyor.

İl Müdür Yardımcısı Başkanlığında ve bürokratlardan oluşan bu komisyon Danıştay kararını bile dikkate almamıştı.

“Doğal SİT Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri (HES) Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı”na geri dönersek eğer; ilke kararı 4 ana başlıkta toplanmış.

Çevre Mühendisleri Odası bu konuda şu açıklamayı yapıyor: “İlke kararlarında Doğal SİT Alanlarında yapılacak olan projelerde hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu sonucunda; bölgesel, ulusal veya dünya ölçeğinde olağanüstü ekosistemleri bulunduran, özgün ekosistem yapısına sahip, doğal alanların ekolojik bütünlüğünü sağlayan ve besin zinciri içinde yer alan kritik türleri barındıran, küresel ve ulusal ölçekte dar yayılımlı, kritik, nesli tehdit ve tehlike altında endemik tür veya türlerin; üreme ve beslenme alanlarını ihtiva eden, hayati ihtiyaçlarını temin edebileceği uygun yaşama şartlarını sağlayan, göç ve yayılma alanlarını ve göç yollarını ihtiva eden, ekolojik süreçleri, ekosistem hizmetlerini, ekolojik barınakları muhafaza eden, iklim değişikliklerine tampon sağlayan, jeolojik ve jeomorfolojik açıdan istisnai özellikte olan alanlarda HES yapımına izin verilmeyeceği vurgulanmaktadır.”

Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu her HES Projesi için hazırlanır ve bu rapor doğrultusunda da Tabiat Varlıklarını Bölge Koruma Komisyonu bir değerlendirme yapar ve nihai kararı ise Çevre ve Şehircilik Bakanı verir. 

Komisyonun nasıl bir değerlendirme yapacağını tahmin etmek (geçmiş kararları düşünürsek) hiç de zor değildir.

Diyelim ki, bir havza var ve bu havzanın tamamı 1. Derecede Doğal SİT Alanı. Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu öyle bir değerlendirilir ki, havzanın bir bölümü SİT Alanı’ndan çıkartılır ve HES de rahatlıkla yapılabilir.

Çevreciler, kent dinamikleri ve bizler de istediğimiz kadar doğanın, çevrenin katledildiği yolunda avazımız çıktığı kadar bağıralım imam bildiğini yine okuyacaktır.

“Doğal SİT Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri (HES) Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı” vatana millete ve çevrenin katledilmesi adına hayırlı olsun.

 

Yayın Tarihi
14.08.2014
Bu makale 4810 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!