Deniz kirliliği

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, geçtiğimiz gün kendi meclis toplantısında şöyle bir serzenişte bulunmuştu:

“Bir tekne Konyaaltı sahiline sintine basmış. Deniz en değerli varlığımız. Tüm denetimcilere sesleniyorum. Eğer böyle bir hainlik yapanı tespit ettiyseniz bu insanın en ağır ceza ile cezalandırılması lazım. Eğer caydırıcı ceza olmaz olmazsa adam gelir Konyaaltı’na sintinesini tekrar boşaltır. Bunlar affedilmeyecek konular.”

Sayın Budak bu serzenişini turizm adına dreniz kirliliği için söyledi.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde dün Balıkçılık ve Su Ürünleri Koordinasyon Kurulu toplantısı yapıldı.

Bu toplantıda yapılan sunumlarda da deniz kirliliği vurgulandı. Ancak bu kez deniz kirliliği, gelecekte denizdeki balık stoklarının tükeneceği kaygısı ile vurgulandı.

Demek ki deniz kirliliği hem turizm hem de balıkçılık adına en önemli sorun.

Bu sorun elbette ki öncelikli olarak sık denetimlerle ve caydırıcı idari para cezaları ile çözümlenmelidir.

Fakat görüyoruz ki, deniz kirliliği denetimi konusunda ciddi yazışmalar yapılıyor ama uygulama aynı ciddiyet içinde olmuyor.

Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, bundan 4 yıl önce gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin kontrolünde görevlendirilecek olan deniz kirliliği denetim personeli ile bu personele verilecek eğitime ilişkin 7768 sayılı genelge yayınladı.

Bu genelge Denizcilik Müsteşarlığının yanı sıra Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne de gönderilmişti.

Bu şu demek, deniz kirliliği ile mücadele konusunda yapılacak olan denetim eğitim almış ve yakasında ‘Deniz kirliliği denetçisi kimlik kartı’ bulunan bilinçli eğitimli kişiler tarafından yapılacak.

Ancak, bugüne kadar böyle denetçileri ne gördük ne de duyduk.

Eğer bir gemiden sintine boşalttığı yönünde bir ihbar olursa o zaman Büyükşehir Belediyesi idare para cezası uyguluyor.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Koordinasyon Kurulu toplantısında deniz kirliliğine vurgu yapılırken, denetimin sadece İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Emniyet, Jandarma, Gümrük Muhafaza Teşkilatı, Sahil Güvenlik, Orman Muhafaza ve belediye olarak ifade edildi.

Eğer bu kadar fazla bir kurum denetim konusunda yetkili ise ve de Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün genelgesinden de anladığımız kadarı ile denetim konusunda bilinçli ve eğitimli kişilerde var ise o zaman denizde uçan kuştan her kurumun haberdar olması lazım.

Demek ki yaptığımız sadece genelgelerle yazışmalarla geçiştirmek.

Eğer turizm sektörünü düşünüyorsak, eğer balık sektörünü düşünüyorsak, deniz kirliliği ile mücadeleye önem vermeliyiz.

 

Yayın Tarihi
29.08.2014
Bu makale 5138 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!