Yılmaz Güney gibi olmak

Yılmaz Güney ölüm yıldönümünde saygıyla anılıyor.

Kimdi bu Yılmaz Güney?

Adana’nın kavruk sarı sıcağında büyümüş Siverekli kara kuru bir delikanlı mı? Yazdığı sosyal içerikli öykülerini Yılmaz Pütün olarak yayınlanmasını sağlayan ve 16mm lik sinema filmlerini köy köy gezerek seyrettiren bir sinema sevdalısı mı?

Yılmaz Güney filmlerini o günün tahta sandalyelerine kurularak izleyen biz sinemaseverler aslında direnmeye adım atmış bir delikanlının başkaldırışını sevmiştik. Vurdulu kırdılı siyah beyaz filmleri Anadolu’da sinemalarda gösterime girdiğinde hızla seyirci rekorlarını kırmaya başlamıştı. Ama Yeşilçam’ın ağa babaları hala onun bir kibrit alevi gibi sönüp kaybolup gideceğini düşünüyorlardı.

Ancak yanılmışlardı… Çirkin Kral’ın halkın yüreğinde kökleşip serpilmesi gecikmedi. Sağcısı, solcusu, dincisi Yılmaz Güney’i seviyordu. Çünkü her rolündeki ana tema ağalara karşı, sömürenlere karşı bir tavrın sergilenmesiydi. Yoksul ve sömürülen halk salon filmlerinin cıvık pembe öykülerinden somut gerçeğe köprü olan Yılmaz Güney’i:

“Yılo!” Diye çoktan bağrına basmıştı bile.

Bir zamanların avantür filmlerinin öncü yönetmeni rahmetli Mehmet Arslan ile bir İstanbul akşamında söyleştiğimizde:

—O’nun sinemayla tanışmasında sizin de büyük payınız olmuştu. Gerçekten filmlerindeki kahramanlığı gibi midir özel yaşamı?” Diye sormuştum.

“Aynen öyle… Gözü tok, açık sözlü, az ama yerinde konuşan tüm ruhuyla devrimci bir delikanlıdır. Set emekçisinden, figüranına kadar her kes ona saygı gösterir. Ekmeğini paylaşmasını bilen nadir sanatçılardan biridir.” Demişti.

Yeşilçam patronları Yılmaz Güney’in filmlerinin Anadolu’da çok sevildiğini fark edince onunla daha çok ilgilenmeye başladılar. Ama o daha bağımsız filmlere imza atmak için başrol oynadığı filmlerin özgün senaryolarını yapmaya, filmlerini yönetmeye soyundu. Güney Filmcilik A.Ş bu düşünce üzerine kurulmakta gecikmedi.

Seyithan, Baba, Yiğit Yaralı Olur, Umut, Zavallılar, Umutsuzlar ile başlayan uzun sinema serüveni; Endişe, Arkadaş, Sürü, Yol, Duvar filmleriyle doruğa ulaşmakta gecikmedi.

Yılmaz Güney artık efsaneleşmişti…

Adana Altın Koza, Antalya Altın Portakal film festivallerinde her dalda ödülleri toplayan Çirkin Kral, uluslararası sinema festivallerinde de ödül almakta gecikmedi.

Bugün O’nun ölüm yıldönümünde hala saygıyla anıyorsak, ölümsüzlüğünü yâd ediyorsak eğer; ezenlere karşı dik duruşundan, ezilenlerin yanında yer alışındandır.  

 

 

Yayın Tarihi
11.09.2014
Bu makale 5488 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!