Turistik Antalya Yöresinin Halkı

Antalya Yöresi halkı, artık Turizm ile iç içe yaşamakta ve hızla değişen koşullara uyum sağlamak durumunda; tüm bireylerin bilinçli ve tutarlı bir şekilde bu değişime kendilerini hazırlayarak gereğini yapabilmeleri halinde, herkes daha mutlu olabilir…

 

 

Antalya Yöresi’nin “Turistik” oluşu, su götürmez bir gerçek durumunda. Fakat, “Turistik Antalya Yöresi” kavramını duyan herkesin ayrı bir şey düşündüğü de başka bir gerçek. Çoğunluğun aklına gelen ilk konu, “oraya çok turist gidiyor” gibi basit bir düşünce ve imaj olsa gerek. Ancak, bu kavramın içini doldurmak için; Antalya’nın hangi özelliklerinin bu Yöreyi turistik hale getirdiği ve bu niteliği kazanarak turist çeken Yörede ne gibi “değişik şartlar” oluştuğu gibi detayların irdelenmesi gerekmektedir. Bunu yeterince ve gereğince yapmadığımız takdirde, hem; Yöremizi ve buna bağlı olarak içinde yaşadığımız sosyo-ekonomik şartları iyi tanıyamayız, hem de; bunları sindirememiş fertler olarak, yaşantımız içinde rahatça çelişkilere düşebilir, hatta hayal kırıklıklarına uğrayabilir, veya kendimizin tanıyamadığı Yöremizi Turist Misafirlerimize tanıtmakta hatalar yapabiliriz.

Bu ve benzeri olumsuzlukları gidermek üzere, bir yandan Yöremizi olabildiğince tanımaya çalışırken, diğer yandan da Turistik Karakter’in Yörede oluşturduğu özgün mekanizmalar ile, Turizm olgusunun kendine has işleyiş tarzının getirdiği “neden-sonuç” ilişkilerini anlamaya ve çözmeye çalışmak gerekmektedir. Zira, yaşadığımız Yöre’nin özelliği “Turizm” ile özdeşleşmiş durumda ve yeni gelişen bu olguyu da henüz çözmeye ve sindirmeye çalışıyoruz. Yöremizdeki her bireyin bu “tanıma ve çözme” çalışmasını kendince yapması gerekir ki; sonuçta “Yörede Turizm Bilinci” oluşabilsin ve hem Ev Sahipleri, hem de Turist Misafirlerimiz Yöredeki yaşantılarından mutlu olabilsin. Aksi halde, her iki tarafın da mutsuz olarak; “Ne Umduk? Ne Bulduk!” sürecine düşerek, hayal kırıklıklarına uğramaları kaçınılmazdır. Gerçi, bir bakışa göre “Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer!”, fakat diğer yandan da serde “Türk Misafirperverliği” ve özellikle de yabancı Misafirler için daha da geçerli olan “Kültürel Farklılaşma” gerçekleri var. İşte bu nedenlerle, Türk Turizminin Başkenti Antalya Yöresinde yaşayanların “ev ödevleri” biraz daha ağırlaşıyor ve “Turizm Yaşamı Dersimizi” daha iyi çalışmamız gerekiyor.

Her şeyden önce de, Antalya’nın yaşadığımız ev, dükkanımız, mahallemiz veya Kentimiz değil, bir İl Bütünlüğü olduğunu ve Turist’lerin bir noktaya veya bir Otele değil, Antalya Yöresi’ne geldiğini anlamaya başlamamız lazım. Diğer yandan da, hem “Ev Sahipleri” hem de “Turist Misafirler”, doğal olarak “bir takım beklentileri olan İnsanlar”dır. Durum böyle olunca da, bireylerin veya birim Kent’lerin ötesinde, tüm Yöre Halkı’nın kendisini Turizm Sektörüne hazırlaması ve “Ailecek” kenetlenerek aralarında işbirliği yapması gibi yeni kavramlar ortaya çıkıyor. Her Turisti mutlu etmek ve her yerel insanımızın Turizm pastasından dilediğince nasibini alabilmesi gibi hayallere kapılmasak da; “elden geldiğince Turist Misafirlerimizin memnuniyetlerini yükseltebilmek ve buna bağlı Turizm gelirlerimizi artırabilmek” yolunda   el birliği ile daha akılcı eylemler çıkarabilmek, her halde mümkündür.

Yayın Tarihi
28.09.2014
Bu makale 4794 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!